“Pera hayatımın büyük parçası”
İşte size öğrenme, arkadaşlık ve bolca sevgi dolu bir hikaye… Hubtic CEO’su Abdullah Cansu ve köpeği Pera’nın kurduğu o ‘sessiz dostluğun’ öyküsü…
Haber Merkezi |GÜLSEREN ÜST POLAT
Hayatını, çocuklarına, ailesine hatta işine göre düzenleyenleri biliyoruz ama evcil hayvanına göre şekillendireni görmek sık karşılaşılan bir durum değil. Bu nedenle bazı dostluklar anlatılmaya değer doğrusu. Tıpkı, dijital lojistik şirketi Hubtic CEO’su Abdullah Cansu ve köpeği Pera’nın arkadaşlığı gibi… Evine, iş yerine, çıktığı tatiller ve yurt dışı gezilerine kadar her detayı Pera’ya göre ayarlayan Cansu, rahatı ve mutluluğunun ‘pazarlık konusu bile olmadığı’ Pera için, “Paylaştığımız sessiz arkadaşlığın iyileştirici bir yanı var” diyor. Sıcak ve sevgi dolu bir hikayeye ne dersiniz?
Pera ile tanışmadan önce de bu kadar düşkün müydünüz hayvanlara?
Hayvan sevgim çocukluk dönemimden geliyor. O zamanlar babaannemler ile yaşadığımız müstakil evde Cabbar adında bir tavşanımız ve Rocky adında bir köpeğimiz vardı. Hayatı başka bir canlıyla paylaşmanın getirdiği mutluluk ve sorumlulukları o zamanlar öğrendim. Çocuk yaştaki bu deneyimler empati ve arkadaşlık anlayışımı şekillendirdi. Dolayısıyla Pera ilk evcil hayvanım değil ama yetişkinliğimde kendi seçimimle sahiplendiğim ilk evcil hayvanım. Şimdi Pera ile birlikte yaşıyorum ve o benim hayatımın büyük bir parçası.
Pera ile tanışmanız nasıl oldu peki?
Pera’yı üniversite eğitimimi tamamladıktan sonra Almanya’dan döndüğümde sahiplendim. Henüz 2,5 aylıktı. Onu görür görmez birlikte yaşamaya karar verdim. Çok hareketli minik bir Doberman yavrusuydu. Pera ile geçirdiğimiz yıllar öğrenme, arkadaşlık ve bolca sevgi doluydu. Hayatın iniş çıkışlarında bana sürekli arkadaşlık etti ve birlikte sürdürdüğümüz yolculuğumuzu inanılmaz derecede ödüllendirici bir hale getirdi.
Pera üzerine kurulmuş bir hayatınız olduğunu duyduk…
Gerçekten de Pera hayatımın ayrılmaz bir parçası. Hubtic’i kurduğumda hem ekibim hem de Pera için rahat bir çalışma alanı yaratmak benim için çok önemliydi. Başlangıçta bir plazadaydık ancak kısa süre Pera’nın da rahatını göz önünde bulundurarak müstakil bir ofise taşındık. Pera her gün benimle birlikte ofise geliyor ve ofiste bir unvanı da var: Head of security. Ofisin girişinde bir heykeli bile var. İş programım ne kadar yoğun olursa olsun, Pera’yla her zaman birlikte vakit geçiriyoruz. İkimiz için de bir tür terapi olan yürüyüşlere çıkıyoruz. Bu yürüyüşler sırasında paylaştığımız sessiz arkadaşlığın iyileştirici bir yanı var. Uzun bir günün ardından, koşulsuz sevgi ve anlayış sunan birinin olduğunu bilmek her şeyi daha iyi hale getiriyor.
Siz bir iş insanısınız. Doğal olarak seyahatleriniz oluyor. Ne yapıyorsunuz böyle zamanlarda?
Seyahatlerimi Pera’yı düşünerek planlıyorum. Mesela yurt içi seyahatlerime hep arabayla gidiyorum ki Pera da benimle gelebilsin. Gittiğim şehirlerde de Pera daha rahat edebilsin diye otelde kalmak yerine ev kiralarım. Yurt dışı seyahatlerimi ise Pera’dan uzun süre ayrı kalmamak için maksimum 3-4 gün olarak planlarım. Biraz daha fazla planlama ve çaba gerektirse de Pera’nın bu seyahatler sırasında rahat ve mutlu olduğundan emin olmam gerekiyor. Bu benim için bir pazarlık konusu değil.
Bu kadar yoğun ilgi özel hayatınızda sorun çıkarmıyor mu? Eş dost, arkadaş... Zaman zaman isyan etmiyorlar mı?
Pera gibi enerjisi yüksek bir evciliniz olduğunda yoğun günlerde zaman sıkıntısı yaşanabiliyor. Ona bakmanın hayatıma bazı sınırlamalar getirdiği doğru. Ancak bu sınırlamalar şaşırtıcı şekillerde gelişmeme yol açtı. Örneğin Pera’nın düzenli aktivite ihtiyacı beni daha disiplinli ve genel olarak daha sağlıklı yaptı. Arkadaşlarım ve aileme gelince, Pera ile paylaştığım bağı anladıkları ve bu konudaki anlayışları için şanslıyım. Beni tanıyanlar Pera’nın ailemin bir parçası olduğunu ve ona mümkün olan en iyi yaşamı sunmaya kararlı olduğumu biliyor. Nihayetinde Pera’nın hayatımdaki varlığı başkalarıyla olan ilişkilerimi derinleştirdi. Çünkü ona bakmak insan ilişkilerime de yayılan bir duyarlılık ve merhamet duygusunu ortaya çıkardı.
Pera, hayatın iniş çıkışlarında bana sürekli arkadaşlık etti ve birlikte sürdürdüğümüz yolculuğumuzu inanılmaz derecede ödüllendirici bir hale getirdi.