Odaklandığım tek şey her zaman müzik oldu

ASLI BARIŞ

Tam 14 yıl önce, kaotik bir İstanbul gününde yine bir röportaja doğru yoldayım. Konuşacağım kişi, çıkardığı iki albümle oldukça ses getiren isim Atiye. Son albümü Budur’u ve kavuştuğu şöhreti konuşacağız. Dürüst davranayım, beklentim alışılagelmiş olduğu şekilde “Rakiplerim benden korksun/Pop’un yeni yıldızı geldi” türevi cümleler…

Ama o da nesi? Dönemde henüz 23 yaşında olmasına rağmen, karşımda ayakları yere basan genç bir kadın var. Albümünden bahsederken şarkılarının sound’u gibi hareketli, aile hayatından, babasının bestelerinden konuşurken bir o kadar dingin. Dansçılarıyla ne kadar eğlendiğinden bahsederken küçük bir kıza dönüşüyor, köklerini anlatırken iç huzuru tam bilgeye dönüşüyor. Hayli şaşırıyorum, beklediğim sansasyonel cümlelerin de hiçbiri gelmiyor tabii. Neyse ki sorun değil, dönemde bu toplara hiç girmeyen, hayli rafine bir gazete olan Radikal’de çalışıyordum.

Başta bahsettiğim gibi aradan 14 sene geçti. Atiye pek çok single ve iki albümle yoluna devam etti. Bunu yaparken de üç çocuklu kalabalık bir aileyi yaratmayı da ihmal etmedi. Geçen ay ‘Anlayana’ adlı klibini hayranlarıyla buluştururken, bebeği Rumi’yi kucağına aldı. Şimdiki heyecanı yeni Sezen Aksu bestesi… Yeni projelerini kendisinden dinleyelim…

 

Aralık ayında üçüncü çocuğunuz Rumi’yi  dünyaya getirdiniz. Üç kız annesi olmak sizde neleri değiştirdi?

Üç kız annesi olmak bana süper kahraman gibi hissettiriyor. Hem anne, hem öğretmen, hem de bir moda ikonu olmaya çalışıyorsunuz – ve bunu genelde sabaha karşı 6 da uyanmış halde yapıyorsunuz! Ama şaka bir yana, kızlarım bana dünyaya daha geniş bir açıdan bakmayı, sevdiklerim için daha cesur kararlar almayı öğretti. Onlar benim küçük kraliçelerim ve onları yetiştirirken bir yandan da kendi gücümü buluyorum. Anneliğin kaosu ve güzelliği bir arada. Ve evet, hâlâ harikayım!

Doğum haberinizden sonra, hayranlarınız müjdeli başka bir haber aldı. Sezen Aksu size doğum hediyesi olarak bir şarkı vermiş. Süreci anlatır mısınız?

Sezen Aksu küçüklüğümden beri en sevdiğim ve en saygı duyduğum Türk sanatçı. Tüm şarkılarının yeri bende çok ayrı. Ne şanslıyım ki onun şarkılarıyla büyümüşüm. O duyguları hissetmişim: hem besteleri hem sözleri bu yaşıma kadar birçok ruh halime tercüme olmuştur. Türkiye’nin kraliçesi o. O Yaşayan bir efsane. Şimdide ondan böyle bir hediye almak, ne diyeyim… Hem onu anlatan hem de bana çok dokunan bir şarkı. Bana yakıştırmış ve içinden gelmiş. Çok duygulandım ve çok onur duydum…

Her şey doğal akışında

Hayranlarınız yeni single ‘Anlayana’ ile yeni buluştu. Hamileyken de müzikal çalışmalarınıza devam ettiniz, üzerine Sezen Aksu single’ı… Yeni albüm yolda mı acaba?

Güzel bir soru. Dediğiniz gibi ‘Anlayana’ henüz daha çok yeni. Bir ay oldu çıkalı. Onun heyecanını yaşıyoruz. Ama bir sonraki proje çok uzak değil diyebilirim. 

Yakın zamanda verdiğiniz bir söyleşide müzikal yıldızı olmak istediğinizi açıkladınız. Sizi müzikal sahnesine çeken şey ne? Hangi oyunda yer almak istersiniz?

Aklımda belli bir oyun yok ama genel olarak müzikal çok ilgimi çekiyor. Hem dans hem müzik hem de oyunculuk bir arada. Tüm sevdiğim dallar. Bana çok eğlenceli geliyor.

Gözlerden uzak bir aile yaşantınız var. Bu, bilinçli bir seçim mi?  Spot ışıklarından sıkıldınız mı?

Gözlerden uzak mıyız bilmiyorum. Sadece kasıtlı bir şekilde göze yakın durmaya çalışmadık. Her şey olduğu gibi aslında, doğal akışında… Ama bu yıl daha fazla sahne ve daha fazla ürettiklerimizi paylaşacağımız bir yıl olacak. O yüzden çok heyecanlıyım.

Değişim ve dönüşüm hep olacaktır

İlk albümünüzden bugüne müziğinizde nasıl bir dönüşüm yaşadığınızı düşünüyorsunuz?

Bir dönüşüm değil de daha çok içten dışa hislerimi, duygularımı daha fazla açığa çıkardığım bir seyir hali belki de...  Ben kendimi geliştirmeye ve anı yaşamakla meşgulken hissi ve teknik planda bunun kararını en iyi gerçek dinleyiciler verebilir diye düşünüyorum. Şunu da söylemek isterim: Dinleyicilerime her zaman minnettarım. Beni destekledikleri, şarkılarımı hayatlarının bir parçası yaptıkları için sonsuz teşekkür ederim. Onların sevgisi ve enerjisi, müzik yapmaya devam etmem için en büyük motivasyon kaynağım.

Sosyal medya müzik sektörünü nasıl etkiledi sizce?

Bugün sosyal medya, dün başka bir şey… Yarın kim bilir ne? Değişim ve dönüşüm her zaman olacaktır. Ama benim odaklandığım ve içinde yaşadığım tek şey her zaman müzik oldu ve hep de öyle olacak. 

Müzik sektörü her zaman zorlu olmuştur ama sanki koşullar artık daha çetin. Sizi takip eden genç müzisyenlere ne mesaj vermek isterdiniz?

Genç müzisyenlere ise söylemek istediğim en önemli şey: Kendinize inanın ve benzersizliğinize sahip çıkın. Müzik, ruhunuzu ifade etmenin en güzel yolu. Zorluklarla karşılaşsanız da asla pes etmeyin, çünkü sanat dünyayı güzelleştirmenin en güçlü yollarından biridir. Ve her zaman hatırlayın, müzik sadece notalar değil, bir duyguyu, bir hikayeyi ve bir tutkuyu paylaşmaktır.

Müziğinizi bir cümleyle tanımlamak isteseniz, ne derdiniz?

Bir beyaz gül düşün, üzerinde rengarenk bir kelebek. İstersen yağmur da yağdırabilirsin…  İşte böyle bir şey… 

Kariyerinizde taviz vermeyeceğiniz şey ne olurdu?

Beni yansıtmayan ya da kendi rengimi ortaya koyamayacağım bir projede yer almam çok zor.