Modanın televizyondaki altın çağı
Dijital platformlar, birbiri ardına moda dünyasına yön veren isimlerin ilham verici yaşam öykülerine yatırım yapıyor. Peki modacılar, kan, ter ve gözyaşıyla sıfırdan yarattığı miraslarının günümüzdeki yerini görseler ne hissedelerdi?
Haber Merkezi |Canan Demiray
Beyaz ekran hiç olmadığı kadar moda dünyasıyla içli dışlı… Geçen yıl gösterime giren Halston, House of Gucci gibi yapımların getirdiği başarı ardında, yapımcılar tasarımcıların ilham verici, yer yer karanlık hatta skandallarla dolu yaşam öykülerinde rating arıyor…
Birkaç örnek verelim: Çok yakında Disney+’da izleyebileceğimiz ‘Kaiser Karl’ Lagerfeld'in karmaşık kişiliği ve modaya olan etkisini anlatıyor. Lagerfeld'i canlandıracak isimse Alman oyuncu Daniel Brühl. ‘House of Gucci’den sonra Apple TV+, ‘The New Look’ ile moda dünyasına bir kez daha dönüyor. Savaş sonrası dönemde Dior'un haute couture dünyasını sarsan ‘New Look’ tarzıyla yükselişi ve Chanel ile olan rekabeti yapımın odak noktası. Geçtiğimiz yıl birkaç festivalde gösterimi yapılan ‘High & Low: John Galliano’ baharda vizyona gireceği söyleniyor. ‘In Vogue’ ise 90’lar modasını anlatmaya hazırlanıyor. Sadie Frost’un yönettiği belgesel ‘Twiggy’ ise moda dünyasının en önemli 'IT' kızı olan Twiggy’nin hayatına odaklanıyor ve hikayesini kendi ağzından anlatıyor.
Bu yapımları beklerken, geçen hafta gösterime giren, size önerebileceğimiz bir dizi var: 20. yüzyılın en saygın ve ilham verici moda tasarımcılarından biri, Cristóbal Balenciaga’nın yaşamı… Gizemli duruşu, tartışmasız zanaatkaarlığı ve zarif tasarımlarıyla dönemin modasına yön veren ustanın yaşamı altı bölümden oluşan bir mini dizi olarak Disney+'ta.
İspanyol tasarımcının Paris’teki var olma mücadelesinden Dior ile olan rekabetine, Coco Chanel ve Givenchy ile dostluğuna uzanan başarılı yapım, bir efsanenin dünyadan ayrıldığı günle başlıyor. Coco Chanel’in La Madeleine Kilisesi’ndeki cenazesi töreni dönemin moda ve sanat camiasını bir araya getirmiş. Dali ve Yves Saint Laurent ilk göze çarpan yüzler. Çok görünmeyi sevmeyen, yüzünü sektördekiler dışında pek kimsenin tanımadığı üzgün biri daha var kalabalığın içinde: Cristóbal Balenciaga. Basına hep mesafeli duran Balenciaga’yı yakalayan saygın gazeteci Prudence Glynn, onunla röportaj yapmak istiyor. Kendi moda evini kapatalı üç yıl geçmiş ama Glynn zaten onun gelecek planlarını değil, Paris’teki geçmişini dinlemek istiyor. Balenciaga’nın anlatmayı kabul etmesiyle geçmişe yolculuk başlıyor.
Kusursuzluğun peşinde
Kadınlara yeniden korse giydiren Dior’a geniş omuzlu ceketleri, balon etekleriyle karşılık veren Balenciaga’nın yükselişini detaylarıyla anlatan yapım boyunca ortaya çıkan ilişkiler, anlatıya derinlik katıyor ve medyaya karşı her daim uzak duran tasarımcıyı daha yakından tanımaya fırsat yaratıyor. Dizi, asla monotonlaşmayan tonu, Balenciaga’yı canlandıran Alberto San Juan başta olmak üzere başarılı oyunculukları, sinematografisi ve elbette kostümleriyle sizi içine çekiyor.
30 yılı aşkın bir dönemi gözler önüne seren yapımda kullanılan tüm kostümler ve elbette Balenciaga tasarımlarının yaratım sürecinin mimarı Bina Daigeler. Oscar adaylığı olan tasarımcı, Cate Blanchett ile de Tar'da çalışmıştı. Dizi için en unutulmaz 70 Balenciaga tasarımını çeşitli tamamlanma aşamalarında yeniden yaratmış. Dizinin yaratıcıları ise Lourdes Iglesias, Aitor Arregi, Jon Garaño ve Jose Mari Goenaga.
Dizi, muhteşem tasarımları Kontes von Bismarck, Windsor Düşesi, Grace Kelly, Jackie Kennedy’nin yanı sıra Ingrid Bergman, Marlene Dietrich ve Ava Gardner gibi yıldızlar üzerinde dünyanın her yerine ulaşan Balenciaga’nın kopyalarına karşı olan takıntısına da yer vermiş. Kötü bir şekilde tasarımlarının kopyalanmasından rahatsızlık duyan usta, öyle bir noktaya geliyor ki defilelerini basına kapalı yaparak büyük tartışmaya neden oluyor. Ancak bu durum markaya olan ilgiyi de farklı bir boyuta taşıyor. Saplantılı kontrolcülüğü Cristóbal Balenciaga’yı kendi yerine başka birinin herhangi bir şey tasarlamasına izin vermek yerine “kapatırım daha iyi” dedirtmiş.
Günümüze dönersek… Markanın güncel koleksiyonları, adı kullanılarak üretilen kalitesiz replikaları görünce bile küplere binen tasarımcıyı mezarında ters döndürecek halde. Her ne kadar TikTok dünyasının ekseninde dönen popüler kültürde kendine bir karşılık bulsa da, modaevinin yaratıcılıktan uzak tasarımları Cristobal Balenciaga’nın vizyonundan fersah fersah uzakta. Marka, son olarak Kim Kardashian’ı marka elçisi yaptı… Ancak bu girişim de sosyal medyada farklı bir tepkiye neden oldu. Markanın 2022 yılındaki çocuk modellerin elinde BDSM öğeleri barındıran oyuncaklarla görüntülendiği skandal kampanya akıllara gelirken, “Balenciaga istismar öğeli reklamlarının açtığı yarayı, Kim ile kapatmaya çalışıyor” şeklinde yorumlandı ve Kardashian ‘paragözlükle’ suçlandı... Bu hamlenin sonucu ne olur bilinmez ama, hayatını kusursuzluğu yakalamak üzerine inşa eden tasarımcının mirasının böyle bir yön çizmesinin yürek burucu olduğu su götürmez bir gerçek.