Mesut Süre, Fazıl Polat ve Anlatanadam Hafta'ya konuştu: Kendimizi oynadık

Podcast’ten YouTube programına, ardından da beyazperdeye geçen Meksika Açmazı bugün vizyona girdi. Programın ve filmin başkahramanları Mesut Süre, Fazlı Polat ve Anlatanadam Hafta’ya konuştu.

Haber Merkezi |

ECE ULUSUM

Mesut Süre, Fazlı Polat ve Anlatanadam’ın podcast olarak başlattığı ve bugüne kadar 77 bölümle 20 milyondan fazla dinlenmeye ulaşan mizah programı Meksika Açmazı, canlı gösteri olarak sahnelere transfer olmasının ardından şimdi de sinema seyircisiyle buluşuyor.

Bir iş teklifi üzerine Kapadokya’ya giden Meksika Açmazı ekibi, ardı arkası kesilmeyen komik olayların içerisinde birbirleriyle olan ilişkilerini sorguladıkları birçok açmaza düşüyor. Üçlünün dostlukları; aşk, para, kıskançlık ve entrikalarla sınanır. Meksika Açmazı ekibinin kendi içerisindeki anlaşmazlıkları, problemler karşısındaki farklı tepkileri bu macera dolu hikâyede izleyiciye “Ben olsam ne yapardım?” sorusunu sorduruyor.

Muhteşem Film ve TME Films’in ortaklaşa yürüttüğü filmde kendi karakterlerini canlandıran üçlüye, Ecem Çalhan, İsmail Aksoy, Duygu Kocabıyık ve Nicholas Paul Facey eşlik ediyor.

Eğlenceli yapımın seyri öncesi üçlü ile sohbet ettik.

Dijital platformlardan beyazperdeye geçiş ülkemizde pek olmuyor. Meksika Açmazı’nın beyazperde de yayınlanması sizler için ne ifade ediyor?

ANLATANADAM: Meksika Açmazı, bir proje olarak Spotify başta olmak üzere tüm podcast platformlarında iki sezon yayınlanıp toplam 20 milyon dinlenmeye ulaştıktan sonra, tüm dünyada podcast’ten sinemaya geçiş yapan ilk film. Böyle özel bir durumu var. Fakat biz dijital platformlardan beyazperdeye geçiş yapan insanlar değiliz. Hepimiz yüzlerce kez sahneye çıkmış farklı platform işleri yapan stand-up performans sanatçılarıyız. Meksika Açmazı’nın beyazperdede olması bizim için bir hayalin gerçekleşmesi ve kalıcı bir şey bırakmak anlamına geliyor.

Sizce film formatı sevilecek mi? Meksika Açmazı’na ‘yan hikâye’ eklemek kolay oldu mu?

MESUT SÜRE: Meksika Açmazı sevenlerinin çok memnun kalacağına eminiz. Bunun dışında, bizimle ilk kez tanışacak izleyicilerin de filmde çok güleceklerini düşünüyoruz. Meksika Açmazı zaten format olarak hayatın içinden, “siz bu durumda olsanız ne yapardınız?” sorusunu soran, açmazları içeren bir program. Filmde de kendimizi oynuyoruz. Yani başımıza açmazlar geliyor, içinden çıkmaya çalışıyoruz ya da başımızdan geçen anlık bir durum karşısında oturup tartışıyoruz. Tam anlamıyla, sadece açmaz konuştuğumuz bir film değil, açmazların içine düştüğümüz, hareketli bir film de oldu. Tabii en önemli özelliği, üçümüzün yazdığı, bize ait mizahın bolca kullanıldığı bir senaryoya sadık kalınarak ve anlık doğaçlama şakaların, dolayısıyla gerçek reaksiyonların da yer aldığı sıra dışı bir film olması.

Kapadokya’daki çekimler nasıl geçti? Filmin burada olmasının sebebi nedir?

FAZLI POLAT: Meksika Açmazı filminin yapımcısı Muhteşem Tözüm iyi bir Meksika dinleyicisi. Bize film teklifiyle geldiğinde, içinde aksiyonu da olan ve görseli güçlü bir film yapmak istediğini söyledi. Kapadokya bu anlamda hem yapım ve prodüksiyonun rahat ettiği hem de görsel anlamda çok doyurucu bir bölge. Bir aylık bir sürede çok yoğun çalışarak çekildi. İstanbul sahneleri de var tabi. Biraz yorulduk diyebiliriz ama sonuçta çıkan işten çok memnunuz.

YouTube’da bu filmin ikincisinin Meksika’da olmasını bekleyenlerin yorumlarını gördüm. Döviz açmazını çözerseniz, mümkün mü?

A: İkinci filmi tabii ki hayal ediyoruz. Bu iş artık kanımıza girdi. Eğer her şey gönlümüzden geçtiği gibi giderse, ikinci film için gideceğimiz yer şimdiden belli bile ama sürpriz! Meksika Açmazı formatının ülke olan Meksika ile bir ilgisi yok aslında. İyi, Kötü, Çirkin filminin kült bir sahnesinde, üç silahşörün birbirine silah doğrultması ama kazananı olmayan bir kilitlenmeyi anlatıyor kavram olarak. Tarantino gibi birçok yönetmenin filmlerinde de kullanılan özel bir durum bu. Özel hayatlarında da birbirimizden çok farklı üç karakteriz. Olaylara bakış açımız hep birbirinden çok farklı oluyor. Buradan da güçlü bir mizah çıkarttığımızı düşünüyoruz. Ama neden olmasın? Üçüncü film için hiç de kötü bir fikir değil!

Mesut Bey’in tokat yediği bir sahne var. İlk soru, bu sahne kaç kere çekildi? İkinci ise, filmcilerin dediği gibi Mesut Bey tokatı iyi alabiliyor mu?

M.S.: Bu soruyu tokat yiyen olarak ben yanıtlamak isterim. Tokat sahnem filmdeki sürprizlerden sadece bir tanesi. Film çekim sürecinde yönetmenimiz Alper Mestçi ve görüntü yönetmenimiz Sami Saydan, tokat atma, tokat alma, hareketli sahneler, kavga ve itiş kakış gibi durumlarda çok yardımcı oldular. Tabi ki her sahne gibi defalarca çekildi ve ben bu arada birkaç kez tokat yemiş olabilirim! O tokadın olduğu sahne, filmin uzun ve en özel sahnelerinden biri.

Önce podcast, sonra YouTube programı ve şimdi sinema. Meksika Açmazı’nın sıradaki yolculuğu ne olacak?

A: Artık dijital olarak sadece Youtube’dayız. Youtube’da Rabarba Meksika kanalında her Salı 18:00’de yayındayız. Sinema bizim için hayalini kurduğumuz bir aşamaydı. Sıradaki yolculuğumuzda, sinemayı tutarlı ve gittikçe gelişen bir hale getirirken, mizah seviyemizi izleyicilerimizin alıştıkları, yüksek standartta tutarak içerik üretmeye devam etmek olacak. Bu arada, bizce bambaşka bir seviyeye ulaşan Meksika Açmazı sahneleriyle tüm Türkiye’de oyun sahnelemeye ve yakın bir gelecekte yurt dışından bizi izleyen ve takip eden sevenlerimizin yaşadıkları şehirlere de gitmeyi planlıyoruz.

Filmin galasına özel bir etkinlik gelir mi?

F.P: Gala konusu bizim için kırk gün kırk gece bir durum şu anda. 19 Kasım Pazar günü İzmirli izleyicilerimizle buluşmak üzere İzmir’de olacağız. Bizi bu projenin başından beri hiç yalnız bırakmayan Meksikacıların da bizi sinemalarda da destekleyeceklerine güveniyoruz. Herkese iyi seyirler!

Simpsonlar ABD’deki büyük yangını 20 yıl önceden nasıl bildi? Borsada servet inşasının formülü uzun vadeli yatırım TFF'den harcama limitleri kararı: Yüzde 30'luk pay iptal edildi Hiç gitmediği kasabaya 10 milyon euro miras bıraktı Yalancı bahar bitti, İstanbul'a kar yağacak mı? Uzmanı yanıt verdi İthal bir alkol grubuna zam geldi