Mavi hayatın başucu kaynağı
Kotra armalı 7.95 metre boyunda ahşap bir yelkenli olan Kayıtsız 3, okyanusları ardında bırakıp Türkiye’ye demir attığı gün efsane tekneler arasındaki yerini aldı. Onunla gerçekleştirdiği dünya turunu kaleme alan Özkan Gülkaynak, ‘Özgürlük Hattının Batısına’ adlı eserinin güncellenmiş baskısıyla okurlarına yeniden merhaba dedi.
Haber Merkezi |Hakan Atis
Bir süredir amatör denizcilik dünyamızda yazılan en önemli eserlerden biri olan ‘Özgürlük Hattının Batısına’ adlı başucu kaynağının sayfalarında geziniyorum. Bazı bölümler insanın doğa ve deniz ile olan ilişkisini öylesine güzel anlatıyor ki yine ve yeniden okumamak mümkün değil. Bu değerli eserin sahibi olan Özkan Gülkaynak’la geçtiğimiz günlerde bizim kuşağın vazgeçilmez buluşma mekanı olan Karşıyaka’daki Tuna Pastanesi’nde sohbet ettim. Onunla konuşmak derinliği olan, saygı ve bilgiye dayalı bir ortam sunduğu için her zaman keyifli olmuştur. Özkan kaptan eskilerin sözüyle ‘Nevi şahsına münhasır’ bir kişidir. Yani kendine özgü, sözünü esirgemeyen ve ülkesi iyi olduğunda sevinen, gidişat kötü olduğunda kederlenen ve neler yapılması gerektiğine kafa yoran bir aydındır. Denizcilik tutkusu ve bilgisi ise şapka çıkarılacak düzeydedir. Öte yandan mavi kültüre uzak bir toplum olduğumuz için değerinin bilindiğini söylemek mümkün değil! Hollanda, Fransa, İngiltere, ABD veya İskandinav ülkelerinde yaşasaydı baş tacı edilirdi. Buna rağmen ilkelerinden ödün vermeden sürdürdüğü yaşam mücadelesinde başarılı işlere imza atmaya devam ediyor. Örneğin, geçtiğimiz günlerde 2006-2009 yılları arasında gerçekleştirdiği dünya seyahatini anlattığı kitabının yenilenmiş ve güncellenmiş baskısıyla okurlara merhaba dedi. Edinmek isteyenler www.kayitsiz.com sitesine başvurabilir.
ÖNEMLİ ESER
Kitapların ve yazarların değerinin bilinmediği sığ bir toplum haline geldiğimiz için özellikle fiyat bilgisi vermiyorum. Konuya o açıdan yaklaşanlar Özkan Gülkaynak’la diyalog kurmasın. Bunu açık ve net ifade edeyim. Ancak… Mavi kültüre ait önemli bir bilgi kaynağı edinmek isteyen olursa elini çabuk tutsun. Yazarını merak edenler için şunları aktarayım. Onun hikayesi 1965 yılında İzmir’in güzel ilçesi Karşıyaka’da başladı. Çocukluğundan itibaren maviliklere sevdalıydı. Gün geldi kendi kayıklarının sahibi oldu. Onu yelkenlileri izledi. Yaz aylarını geçirdiği Çeşmealtı, sakinliği ve güzelliği ile onu her yıl biraz daha fazla çekti enginlere. Amatör denizcilik dünyamızın manevi öğretmeni olan Sadun Boro’nun dünya seyahatini anlatan satırlarıyla yüreğinde bambaşka bir sevda kökleşince kollarını sıvadı. Kendi yelkenlisiyle dünya seyahati gerçekleştirmek onun için vazgeçilmez hedef haline geldi. 2006 yılında Pasaport İskelesi’nde ailesine ve dostlarına el sallayıp veda ettiği İzmir, 2009’da onu yeniden kucaklayıncaya kadar başından hayli renkli olaylar geçti. İşte sizlere sözünü ettiğim eser onların tamamını içeriyor.
RÖNESANS TABLOSU
Ahşap teknelerin bakımı zor ve maliyetli olmasına karşın her zaman ilgimi çeker. Açıkçası seri üretim teknelere biraz mesafeli yaklaşırım. Bu nedenle Kayıtsız 3 ile bağ kurmam zor olmadı. El emeğiyle A’dan Z’ye farklılaşan yapısı ortaya Rönesans tablosu gibi güzel bir yelkenli çıkardı. Peki, özellikleri nedir? Kısaca anlatayım diyeceğim lakin en iyisi ‘Özgürlük Hattının Batısına’ adlı eserin sayfalarını karıştırıp doğrudan öğrenmeniz. Çünkü… Öyküsü oldukça uzun ve bir o kadar da renkli. Karadeniz’den okyanuslara uzanan, Adalar Denizi’nde demir atmadık koy bırakmayan zarif yelkenli ne zaman maviliklere çıksa fark edilmemesi olanaksız. Suyla bütünleşen kotra armalı 7,95 metrelik zarif yelkenlinin dümen suyunda bıraktığı binlerce mil ona farklı bir duruş kazandırıyor. Bu nedenle Özkan Gülkaynak, kitabını okurlarına şu sözlerle sunuyor ‘’Bu eser özel bir teknenin donanımı ile birlikte nasıl basit ve işlevsel olarak yaratıldığını anlatıyor. İlginç denizcilik bilgileri hoş olaylar halinde, kolay anlaşılır ve okuyucuları sıkmayacak üslupla hatta merak giderecek düzeyde sayfalara yansıyor. Böylece dünya çevresinde dolaşmanın büyüsü, tüm denizcileri teşvik edecek düzeyde sunuluyor. Sözün özü deniz kokan bu kitap, aslında bir rüyanın gerçeğe nasıl dönüştüğünü anlatıyor. Bir başka deyişle hayallerinin ötesine geçebilme becerisinin resmini çiziyor.’’
YENİ HEYECAN
Değerli okurlar, yazımı tamamlamadan önce değerli dostumla ilgili güncel bilgileri paylaşmak istiyorum. Seferihisar’da doğanın içinde kurduğu yeşil dünyasında 12 metrelik Kayıtsız 4’ü inşa ediyor. Hem de A’dan Z’ye. Öncekiler gibi son derece özel bir tekne olacak. Enginlerde salınacağı günleri merakla bekliyorum. Hal böyle olunca hem Toy Poodle cinsi dünyalar tatlısı Deniz’i sevmek hem de Özkan kaptanla yeniden kahve içmek ve keyifli bir sohbet gerçekleştirmek farz oldu. Böylece yeni projelerini de öğreneceğim. Sözün özü… Özgürlük Hattının Batısına yeni baskısıyla sizleri bekliyor. Teknelerinizde veya kütüphanelerinizde bulundurmanızı öneriyorum. Okuyun ve okutun. Yararını göreceksiniz. Gelecek hafta yeniden buluşuncaya kadar pruvanız neta, rüzgar kolayınıza olsun. Sağlıklı ve mutlu bir hafta sonu diliyorum. Esen kalın.