Kahve içerken meme ultrasonu çekebileceksiniz

Ünlü bilim insanı Dr. Canan Dağdeviren, bu kez de meme kanserini tespit eden elektronik sütyen geliştirdi. Uzmanlara göre Dağdeviren ve ekibinin ürettiği giyilebilir ultrason tarama cihazı, meme kanserinin erken teşhisi için hayati önem taşıyor.

Haber Merkezi |

Selenay Yağcı

Dünya Sağlık Örgütü'ne (DSÖ) bağlı Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı'nın (IARC) Küresel Kanser Gözlemevi (GCO), 2021’de oldukça kritik bir rapor yayınladı. Rapora göre 2020 yılında meme kanseri, ilk kez akciğer kanserini geride bırakarak dünyada yılın en çok görülen kanser türü olmuştu. Raporda şu çarpıcı veriye yer verilmişti: Teşhis edilen 19 milyon 292 bin 789 kanser vakasının 2 milyon 261 bin 419'u yani yüzde 11.7'si meme kanseriydi. TÜİK verilerine göre ise Türkiye’de 2022’de can kaybıyla sonuçlanan 4 bin 292 meme kanseri vakasının 4 bin 241’ini yani yüzde 98.8’ini kadınlar oluşturuyor. Aynı zamanda meme kanseri, kadınlarda en çok can kaybına sebep olan kanser türü ve bu alanda yüzde 15.6 ile ilk sırada yer alıyor. Meme kanseri teşhisi için kullanılan en yaygın yöntem mamografi yöntemi. Ancak kadınların yüzde 55'i iki mamografi arasında kansere yakalanıyor ve bu kansere yakalandıkları zaman artık hayata tutunma olasılıkları yüzde 22'lere kadar düşüyor.

Meme kanseri nedeniyle yaşamını yitirenler arasında çalışmalarını MIT’de sürdüren, medikal teknoloji alanında çalışmalar yapan ve henüz 30 yaşına gelmeden icat ettiği giyilebilir kalp piliyle dünya çapında adından söz ettiren Dr. Canan Dağdeviren’in teyzesi Fatma Çalışkanoğlu da yer almaktaydı. Bu acı deneyimden ilham alan Dr. Canan Dağdeviren, MIT (Massachusetts Institute of Technology) Media Lab'deki ekibiyle birlikte, meme kanserinin teşhisinde çığır açabilecek bir buluşa imza attı. Hiçbir uzmanlık gerektirmeyen elektronik sütyen, ultrasonik alıcılarıyla kanserli dokuları tespit edebiliyor. 6 yıldır üzerinde çalışılan cihazın insan deneyleri yapıldı ve cihaz ABD'de patent aldı. Doktora gitmeye gerek kalmadan günlük olarak tarama yapılabiliyor. Dağdeviren bu sayede periyodik tarama ile gözden kaçabilecek vakaların yakalanabileneceğini vurguluyor.

Dağdeviren, buluşlarının önemini şöyle paylaştı: “Bu sütyen, herhangi bir operatöre gerek duyulmaksızın tüm memenin ultrason filmini birkaç saniye içinde çekiyor ve meme kanserini erken teşhis için kullanılıyor. 9 yıl önce Fatma Teyzem periyodik olarak kontrol altında olmasına rağmen, meme kanserine yakalandı ve sadece 6 ay hayata tutunabildi. Bu çalışmayı, Fatma Teyzem son 12 gününü yaşarken hasta yatağında birlikte hayal edip tasarlamıştık. Ve artık hayalin ötesine geçip milyonlarca kadının hayatına dokunabilecek. Bu aleti tüm kadınlara ithaf ediyorum; yalnız değilsiniz.”

“Daha portatif hale getireceğiz”

MIT Media Lab'de ekibiyle birlikte vücutla uyumlu elektronik aletle üreten Dağdeviren, elektronik sütyenin ilk prototipini bitirip, geçen hafta patentini aldıklarını belirterek, şunları anlatıyor: “Bundan sonraki aşamada bu teknolojinin sadece laboratuvarda kalmasını istemiyoruz. Aynı zamanda gerçek hayata geçebilsin ve yüzlerce, binlerce, milyonlarca kadın kullanabilsin istiyoruz. Aleti daha küçülteceğiz, daha portatif hale getireceğiz. Sütyeninizin bir parçası olacak. Kahve içerken bile herhangi bir fiziksel baskıya olmadan tüm memenizin ultrason fotoğrafını çekebileceksiniz. Şu an araştırma aşamasında olduğundan bir cihaz yaklaşık bin dolara mal oluyor. Fakat 3-4 yıl içinde maliyeti düşmesini bekliyoruz. Bir ölçüm yaklaşık üç dolara mal olacak. Normal mamografi ya da ultrasona yaklaşık 2 bin 500 dolar gibi paralar ödeniyor. 2022 yılında sadece ABD'de kansere harcanan para 28 milyar dolar. Bu teknolojiyle sadece hayata tutunma olasılığı artmayacak. Aynı zamanda kanser hastalığının meme kanseri için harcadığımız parayı yıllık olarak yarıya düşürmüş olacağız.”

“Kendi çocuğumun üzerinde bile denedim”

Cihazın radyasyon olmayan bir teknoloji olduğuna dikkat çeken Dağdeviren, “Bu çünkü burada ultrason dalgalarını kullanıyoruz ve bu dalgalar, piezoelektrik denilen bir malzeme. Benim bütün yaptığım çalışmaların ana taşı piezoelektrik. Bir voltaj uyguluyorsunuz. Voltaj uyguladığınız zaman alet şekil değiştiriyor. Şekil değiştirdiğinde bir dalga oluşturuyor. Bu dalga herhangi bir odaklandığınız etin, et parçasının içine giriyor, hareket ediyor ve orada herhangi bir bozukluk olduğunda o dalga oradan tekrar geri yansıyor ve yansıyan dalgayı da yine piezoelektrik malzemeyle çekiyorsunuz. O analog sinyali dijital sinyale dönüştürüp siyah beyaz bir film oluşturuyorsunuz, ultrason filmi. Ben yaklaşık dört ay önce doğum yaptım, ilk bebeğimi dünyaya getirdim. Kendi karnımın üzerinde de bu cihazı denemiştim. Aslında teknoloji çok fonksiyonlu. Ben kendi çocuğumun üzerinde bile denedim ve radyasyon kesinlikle yok” diyor.

71 yaşındaki bir kadın üzerinde test edildi

MIT Klinik ve Translasyonel Araştırma Merkezi ile birlikte çalışan araştırmacılar, cUSBr-Patch’i göğüs kisti öyküsü olan 71 yaşındaki bir kadın üzerinde test etti. Araştırmacılar, yeni cihazı kullanarak, erken evre tümör boyutu olan 0.3 santimetre çapındaki kistleri tespit edebildi. Ayrıca çalışmada cihazın geleneksel ultrason ile karşılaştırılabilir bir çözünürlüğe ulaştığı ve dokunun 8 santimetreye kadar derinlikte görüntülenebileceğini ortaya koydu.

Harvard genç akademi üyeliğine seçilen ilk Türk

Canan Dağdeviren, son yıllarda ismini bilim dünyasında duyuran en başarılı Türk bilim kadınlarından.

1985 yılında İstanbul’da doğan Dağdeviren, ilk ve orta eğitimini Kocaeli’de tamamladıktan sonra Hacettepe Üniversitesi Fizik Mühendisliği okudu. 2009 yılında Sabancı Üniversitesi Malzeme Bilimi ve Mühendisliği programında yüksek lisans derecesi alan Dağdeviren, aynı yıl Fulbright gen bursu kazanarak ABD’ye gitti.

2014 yılında Illinois Üniversitesi'nde Malzeme Bilimi ve Mühendisliği bölümünde doktora derecesini aldı.

Giyilebilir kalp pili, pilsiz çalışan kalp çipi, cilt kanseri testi, beyin iğnesi, sindirilebilir sensör gibi esnek ve katlanabilir, vücut içine ve deri üstüne giyilebilir elektronik aletler üzerine çalışmalar yaptı.

Şu an MIT Media Lab’da çalışmalarını sürdüren Dağdeviren’in Harvard Üniversitesi’nde genç akademi üyeliği bulunuyor.

ANKA-3 TOLUN bombasıyla hedefi 12'den vurdu! Borsada servet inşasının formülü uzun vadeli yatırım Mevduat faizlerinde son durum! İşte 500 bin ve 1 milyon TL’nin aylık getirisi Bu isim Türkiye'de sadece bir kişide var! Erkek ve kız çocuklarına işte en çok koyular isimler... Simpsonlar ABD’deki büyük yangını 20 yıl önceden nasıl bildi? TFF'den harcama limitleri kararı: Yüzde 30'luk pay iptal edildi