İyilikle uzaya kanat çırpmak

İyiliğe Uçanlar Uluslararası İnsani Yardım Derneği, depremzede çocuklara evreni öğreten ‘Uzay Çadırı’ ile sahada… Havayolu çalışanlarından oluşan derneğin proje koordinaötürü Büşra Oğuz “Dünyanın ancak tüm çocuklar gülebildiğinde yaşanır bir yer olacağına inanıyoruz” diyor.

Merve Yedekçi |

Merve YEDEKÇİ

9 kişilik havayolu şirketi çalışanlarından oluşan bir ekipsiniz. Ne zaman bir araya geldiniz?

Evet, biz küçük bir ekipten oluşuyoruz. 2013 yılında birkaç havacılık çalışanı olarak çıktığımız yola, bugün farklı sektörlerden yüzlerce gönüllü ile devam eden; dezavantajlı çocukların hayata katılımını ve gelişimini kolaylaştırmaya yönelik sürdürülebilir projeler üreten ve uygulayan bir derneğiz. Hiçbir çalışanımız olmaksızın gönüllü yönetim ekibimizle faaliyetlerimizi gerçekleştiriyoruz. Biz, çocuklarımız hayal ettikleri geleceğe yürürken yanlarında olup ellerinden tutmaya, bizi aydın ve çağdaş bir geleceğe taşıyacak nesli elimizden geldiğince desteklemeye gönüllüyüz. Dünyanın ancak tüm çocuklar gülebildiğinde yaşanır bir yer olacağına inanıyoruz. Ellerimizde kışlık giysiler ve kitap defter dolu çantalarla başladığımız yolculuğumuzda, ülkemizin her şehrinde en az bir köyde olmak üzere, bugün yüzlerce köy okulu öğrencisine ulaştık. Toplam otuz binden fazla dezavantajlı çocuğumuzun hayatına dokunduk. Tüm projelerimizi iyi bir ekip çalışmasıyla, bağışçılarımızın ve sponsorlarımızın finanse etmesiyle hayata geçiriyoruz. Derneğimizde ücretli bir çalışanımız bulunmuyor. Hepimiz görevlerimizi gönüllülük esasıyla yerine getiriyoruz. Ulaşabildiğimiz tüm destekçilerimiz ve sponsorlarımız, daha çok çocuğa ulaşabilmemiz için bize umut ve yol arkadaşı oluyor. Çocukların gülüşlerinde saklanan aydınlık yarınlara birlikte adım atabileceğimiz destekçilerimizi arıyoruz.

Elazığ’da meydana gelen deprem sonrası açtığınız ‘İyiliğe Uçanlar Anaokulu’ bugün yakın zamanda yaşamış olduğumuz afetten etkilenen depremzedelere barınma imkanı sağlıyor. Bu ya da benzeri bir projeyi Kahramanmaraş merkezli deprem bölgelerimizde de görecek miyiz?

Evet, Elazığ’da 3 yıl önce meydana gelen deprem sonrası, çalışma arkadaşlarımla birlikte bölgeye intikal edip, çoğunluğu çocuklarımıza olmak üzere topladığımız tüm giyim, gıda, hijyen vb. malzemelerimizi teslim edip, bölge halkına taziye ve geçAfetmiş olsun dileklerimizi ilettik. Depremzede vatandaşlarımızla doğrudan temas kurma fırsatına eriştik. Çocuklarla yaşadığımız diyaloglar sonrasında, yıkımın izlerini silmek için ne yapalım diye araştırırken, o zaman ‘Uzay Çadırı’ dediğimiz ‘Planetaryum’ sistemini bulduk. O dönem Elazığ’daki çocuklar için çok istediğimiz bu projeyi, sürdürülebilirliği olan daha köklü bir projeye dönüştürüp depremzede ailelerimizin yerleştirildiği Toki Konutları bölgesinde, 5 derslikli ve 200 öğrenci kapasiteli İyiliğe Uçanlar Anaokulunu inşa ederek gerçekleştirdik. Sizinde dediğiniz gibi okulumuz şu anda yaşadığımız bu afetten etkilenen vatandaşlarımıza barınma imkanı sağlıyor. Depremden etkilenen toplamda 11 ilimiz ve binlerce çocuğumuz var. Dolayısıyla her ilde bir anaokulu yaptırmak oldukça meşakkatli, yüksek maliyetli ve uzun bir süreç olacak. Bu yüzden daha çok mobil çalışma imkanı sağlayacak kreş, oyun salonu, uzay çadırı gibi gezici imkana sahip olan farklı faaliyetlere ama tek bir amaca yönelik çalışmalarımız mevcut. O da çocukların yüzlerini güldürmek ve gelişimlerine pozitif katkı sağlamak. Hayal kurabilen, farklı fikirler ve projeler üreten, fikri ve vicdanı hür nesiller yetiştirmek.

‘Uzay Çadırı’ndan bahsettiniz. Bu fikir nasıl çıktı ortaya?

Daha önce Elazığ depreminde çocuklar için ne yapalım diye araştırma yaparken bahsettiğim gibi ‘Uzay Çadırı’ fikrine çok ısınmıştık. Bu kez bölgenin tek bir ille sınırlı olmaması ve ‘Planetaryum’ yani uzay çadırının mobil olması sebebiyle hızlıca daha önce rafa kaldırdığımız projemize yöneldik. Hemen görüşmelere başladık ve iki tane sistem satın alıp, yola koyulduk. Ama bizim bildiğimiz “Film kuru kuru izlenmez, yanında mis kokulu mısır da güzel gider.” diyerek bir tane de patlamış mısır makinesi yerleştirdik. Yıkımın en acı bölgelerinde kurulan çadır kentlerde, il il gezerek çocuklarımıza 20 dakikalık seanslar yapıyoruz. Mısırını kapan çocuk hemen içeri giriyor. Sistemin en güzel yanı, çadırın içine girdiğinizde döşeme olarak gördüğünüz tüm alanların aslında bir sahne olması. 3 boyutlu görüntülerle güneş sistemini gezegenlerin ve yıldızların gerçek boyutlarıyla gören çocukların yaşadığı hayrete inanamazsınız. Çadırdan yüzünde hayretle karışık gülümsemeyle çıkan ve farklı hayaller kuran çocukları gördüğümüz zaman ne kadar doğru bir iş yaptığımızı daha iyi anladık. Keşke o çocukların mutluluğunu kelimelere dökebilmek mümkün olsa. Ama bir çocuğun “Ben bilim adamı olmak istiyorum”, “Ben astronot olmak istiyorum”, “Ben uzaya gitmek istiyorum” dediğini duyduğunuzda doğru yolda olduğunuzu daha iyi anlıyorsunuz. Bölgedeki gönüllü ekibimiz, tüm çocuklar görene dek mutluluğu yaymaya ve onları Uzay Çadırı’yla tanıştırmaya devam edecekler.

Tüm bu yardımların bölgede olan faaliyetlerin sürdürülebilir olması için bizler neler yapabiliriz?

Benim dernek yöneticisi olarak en büyük tavsiyem yardımlarınızı düzenli olarak aylara, hatta yıllara bölmeniz. Çalışmalarından emin olduğunuz kurumlara düzenli ödemelerle sürdürülebilirliği sağlayabiliriz. STK’ların da tüm bu süreçleri devam ettirebilmesi için desteklerinizin devam ediyor olması gerekli. Gerçekten kendiniz bir depremzedenin uzun soluklu olarak hayatına dokunmayı planlamanız gerekli. 11 tane şehrimizden bahsediyoruz. Bu şehrin tekrar yapılanması, bu şehirin insanlarının tekrar hayat adapte olması uzun bir süre. Can kayıplarımız çok oldu. Yaşanılan felaket unutulmuyor. Fakat geride kalanların devam etmesi gereken bir yaşam var. Her ne kadar maddiyat önemli değil denilse bile, geride kalanların hayatlarını sürdürebilmeleri için maddi destek büyük önem arz ediyor. Sürdürülebilir yardım fonunu kendi bütçelerine göre ayarlayıp destek sağlamalıyız. Öğrencilerimize burs vermeliyiz. Eğitimimize destek vermeliyiz.

Çalışmalarınızı nasıl takip edebiliriz?

Derneğimizin kapısı bir çocuğun gülüşünün mutluluğunun dünyada fark yaratacağına inanan herkese sonuna kadar açık. Instagram hesabımız iyiligeucanlar bizleri buradan takip edebilir. Çalışmalarımızı gözlemleyerek gönüllü olabilir, bir çocuğun hayatına değer katabilirsiniz.

ÜZERİMİZE DÜŞEN NE VARSA YAPACAĞIZ

Dünyada çok fazla örneği olmayan bir şey yaşadık. Bölgede yavas yavas STK’ların, gönüllülerin azaldığına dair duyumlar almaya başladık. Tabii bu kurumlar içerisinde olan insanların da kendi hayatları çalışma döngüleri var. Gönüllüler de kendi hayatlarına dönmek durumdalar. Fakat bölgelerimizin üzerinden elimizi çekmememiz gerekir. Biz dernek olarak tüm çalışmalarımızı bu bölgelerimize yönlendirdik. Süreç ne gerektiriyorsa yapacağız. Sürdürülebilir projelerle 11 ilimizin kalkınmasında üzerimize düşen ne varsa derneğimiz olarak yapmaya söz veriyoruz. Zamana bölerek etkin bir şekilde bölgede bulunmaya destek sağlamaya devam etmeliyiz.

SPK'dan 17 şirketin sermaye artırımına onay Finansal performansın anahtarı: Dupont analizi ABD'den Rus bankası Gazprombank'a yaptırım Anayasa Mahkemesinden Pasaport Kanunu'na kısmi iptal İstanbullular dikkat! AKOM uyardı, saat verildi: Sıcaklık 8-10 derece birden düşecek! Otomobil devi binlerce kişiyi işten çıkaracak