İlham kaynağım ‘kadınlar’
Prodüktör Nino Varon, 79. yaşında karşımıza ressam kimliği ile çıkıyor. Varon’un ‘Alanino Ninovari’ ismini verdiği sergisi Artvizyon Galeri tarafından Adalar Kültür ve Sanat Derneği’nde açıldı.
Merve Yedekçi |Merve YEDEKÇİ
Yıllardır prodüktör kimliğinizle adınızdan sıkça söz ettiriyorsunuz. Bugün ise yaptığınız sanat eserleri ile sanatın bu dalına da gönül verdiğinizi görüyoruz…
Geçmişe gidersek kariyerimde resim birinci sırada. Bir gün resim öğretmenim ailem ile görüşerek “Bu çocuk yetenekli, onu yetenek sınavına sokalım, ressam olarak yetiştirelim.” önerisinde bulundu. Bunun üzerine babama “Benimle gurur duydun mu?” diye sordum. Bana “Gurur duymaz olur muyum, elbette ama sen hiç tok ölmüş Yahudi ressam duydun mu?” dedi. Babamın bu sözleri o kadar önemli ki, şu anki kariyerime yönelmeme yol oldu. Dünya da Yahudi ressam çok fakat hiç biri hayatını güzel yaşamadı. Daha iyisini buldum müzisyen oldum.
Eserlerinizde yelken figürünün ön plana çıkardığını görüyoruz. Sizin için ayrı bir anlamı var mı?
Olmaz olur mu? Adalarda büyümenin avantajlarından bir tanesi de bu ister istemez sporun farklı dalları ile ilgileniyorsunuz. 35 senelik yelken deneyimim, bu alanda almış olduğum kupalar var. Fakat o büyük direklerle başa çıkacağımı zannetmiyorum o yüzden büyük yelkenlerde değil küçük 15-20 metre derinlikli yelkenlerde olmalıyım. Elimin suya değmesi, o hissi seviyorum. Yelken tavsiye edebileceğim en güzel sporlardan bir tanesi, sonra tenis gelir benim için.
Yazdığınız şarkılarda büyük bir romantizm var. Bunu neye bağlıyorsunuz?
Benim ilham kaynağım her zaman ‘kadınlar’ oldu. Kimse yalan söylemesin, kadınlar yoksa şarkılarda yok. Fakat resim çizerken öyle değil. Denizi çiziyorsam denizde yüzen bir kadını hayal etmiyorum. O kadar hasta değilim. Müzikte özellikle her zaman şunu söylerim kadınlar olmaz ise şarkılar olmaz. Kadınlara göre ise erkekler yoksa şarkı yok. Çünkü yaratmanın bir sebebi olmalı. Romantik bir kişiliğe sahibim. Bir kadını tam sevmiş biri olarak bunu söyleyebiliyorum. Bu hayatta hiçbir şeyi yarım bırakmayın. Aşkı yaşayacak doğru adresi bulun ve yaşayın. Doğru adreste olanlar kendilerini belli ederler. Sevinçleri hüzünleri farklı olur. Eşime yazdığım ‘Bir Kadın Bu Kadar Özlenmez ki’ isimli şarkım gibi. Keşke hayatta olsaydı ve bu şarkımı Tanju Okan söyleseydi. Ayrıca denizi, yelkenliyi çok seviyorsun diye şarkı yapmazsın ama resmedebilirsin. Şarkıyı o dilin insanları belirli kişiler dinlerken, resmin lisani yok. Her kültürden ırktan insana hitap eder. Bu yüzden görsel bir eserin tanınması yayılması şarkıya kıyasla daha fazla.
Birçok ünlü isimle çalıştınız, sizin için en önemli isim desem?
İçlerinde Türkiye’nin Star’ları da olmak üzere 100’den fazla ünlü isimle çalıştım. Bazı şeyler var ki söylenmez. Mesleğimde beni de belli bir noktaya getiren tabii ki Nilüfer’in keşfi oldu. 1970 yılında düzenlenen Altın Ses Yarışması'nının jüri koltuğunda oturuyorum. 15 yaşında bir kız çocuğunun o şarkıyı usta bir yetenekle söylemesinin imkânsız olduğunu düşündüm. Yıllar sonra kendisi ile bir araya gelerek ona yaptığım şarkılardan bir plak çıkardık. O plak ikimize’de bambaşka yol açtı. Nilüfer ile çıktığım bu yola Tanju Okan ile devam ettim. Benim yolculuğumda çok sanatçı var ama artist keşfetmeyi öğrendiğim, deneyimlediğim yer Nilüfer oldu.
Türkiye’deki sanat çalışmalarını yeterli ve özgün buluyor musunuz?
Elbette, özgün çalışmaları olan sanatçılarımız var. Kendilerini duyurmakta sıkıntı çektikleri aşikâr. Müziğinde kadersel sürprizleri var. Nilüfer ile karşılaşmasaydım belki bugün Nilüfer olmazdı, belki Ajda olmazdı. Ajda Pekkan’ın son konserini büyük hayranlıkla izledim. Kadının nasıl yaşı yoksa müziğinde yaşının olmadığını kanıtlayan bir Ajda vardı sahnede. Yaşıtlarından çok daha büyük bir performans sergiliyor. Onun artislik zekâsı, etrafında beslediği insanların toplu olarak yarattıkları Ajda Pekkan aurası şarkılarını bütün milletin beraber katılarak söylemesiyle kanıtlanıyor. Ben bunu Kayahan’da da Niüferde ‘de yaşadım. Ama en çok İlhan İrem’de yaşadım. Böyle bir şey görmedim. Her kültürden her inançtan insanların bir arada olduğu İlhan İrem’in benim bilmediğim duyduğum ama kelimelerini hatırlamadığım şarkıları da 5bin kişinin birden söylemesi beni büyülemişti. Bu İlhan İrem’inde rahmetli arkadaşımın da başarısını gösteriyor. Şimdi yaprak dökümü dönemindeyiz… Özkan gitti, Erkin Koray gitti… Ben daha ayaktayım.
"Elimin suya değmesi… O hissi seviyorum. Yelken tavsiye edebileceğim en güzel sporlardan bir tanesi" - NİNO VARON