Hoşçakal, tiyatronun büyük ustası!
Genco Erkal, 65 yılını tiyatro sahnesinde geçirdiği 86 yıllık bir yaşamın ardından “Tek hecesiz elveda” ile ayrıldı aramızdan. Hayata geçirdiği her oyunda sistemi sorgulayan ve bu dik duruşuyla topluma eleştirel düşünceyi aşılayan usta oyuncu, yaşamı boyunca ışık saçtı tüm dünyaya, tiyatro sahnesinden…
Haber Merkezi |DİKMEN GÜRÜN
Robert Kolej’de öğrenciyken başlayan tiyatro serüveni 1950’lerin sonlarında Genç Oyuncular’la devam etti. Amatör gençlik tiyatrolarının sahneledikleri oyunlarla ses getirdikleri yıllardı bunlar. Yurt dışından gelen tiyatroların bizim amatör topluluklarımızla buluştuğu yıllar…Genco’nun da aralarında olduğu Genç Oyuncular’ın Erdek Şenliği’nden Fransa’ya Nancy Festivali’ne uzandığı yıllar…
1960 ise Genco Erkal’ın profesyonel tiyatroya adım attığı yıldır. Önce Kent Oyuncuları, ardından Arena Tiyatrosu, Gülriz Sururi Engin Cezzar Tiyatrosu ve AST… Genco’nun şöhret merdivenlerini hızla tırmandığı bir süreç… ‘Aslan Asker Şvayk’, ‘Keşanlı Ali Destanı’, ‘Bir Delinin Hatıra Defteri’, ‘Arturo Ui’nin Önlenebilir Yükselişi’…
1969, Genco Erkal’ın ayrılmaz bir parçası olan Dostlar Tiyatrosu’nun kuruluş yılıdır. Zeliha Berksoy, Meral Çetinkaya, Umur Bugay, Şevket Altuğ, Metin Deniz, Duygu Sağıroğlu, Macit Koper, Yavuzer Çetinkaya, Erdem Akakçe, Tülay Günal, Bülent Emin Yarar… Tüm bu isimler Dostlar Tiyatrosu’na katkıda bulunan sanatçılardan bazıları…
Uzun bir yolculuktur Genco Erkal’ın Dostlar Tiyatrosu ile çıktığı yol. Aziz Nesin, Can Yücel, Bertolt Brecht, Ahmet Arif, Vasıf Öngören ve de tabii ki Nazım Hikmet sistemi sorgulayan bu yolculukta ona eşlik eden yazarlardan sadece bir kaçı… Genco Erkal yıllardır izlediği toplumcu sanat politikasından asla ödün vermeden yol almıştır. 2019 yılında Prof. Ayşegül Yüksel’in yazmış olduğu ‘Genco Erkal’ın Dostlar Tiyatrosu Serüveni: Güneşin Sofrasında’ adlı kitabında belirttiği gibi, Dostlar Tiyatrosu repertuvarında yer alan yazarlar, oyunlar “Türk toplumunun ve Türk sanatının demokratikleşme sürecine katkıda bulunmak” amacını güden çalışmalardır. Aziz Nesin’den Can Yücel’e, Brecht’ten Nazım Hikmet’e ya da ‘Soruşturma’dan ‘Rosenbergler Ölmemeli’ye, ‘Galileo Galilei’den ‘Sivas 93’e… Seyirciyle buluşturduğu tüm yazarlar ve oyunlar toplumsal, politik, ekonomik sorgulamalar üzerine odaklanmıştır. Genco Erkal, kendisin de sıkça vurguladığı gibi, yaptığı tiyatroda irdelediği sisteme dair sorunları aklın süzgecinden geçirerek, eleştirel boyutu gündeme getirerek taşır sahneye. Onun sahnesi eleştirinin özünü yücelten bir sahnedir. İnsan onuruna saygıyı gündemden düşürmeyen bir sahnedir. İşte o nedenle hepimizin dostudur… Ve her daim saygıyla, sevgiyle, dinmeyen alkışlarla anılacaktır…
Yolun açık olsun değerli dost, sevgili Genco…
ZORLU BİR VEDA
Türkiye bir aydınını, sahneler tiyatroya damga vuran büyük bir oyuncuyu kaybetti… Oyuncular, sahnede devleşen enerjisiyle ilham veren meslektaşlarını, dostları ise mücadeleci ruhuyla ışık saçan arkadaşlarını… Kısacası herkes için zordu Genco Erkal’a veda. Zor olsa da sanatçı dostları yaşadıkları derin üzüntüyü paylaştılar…
MÜJDAT GEZEN/ HER SOLUĞUNDA HER NEFESİNDE TİYATRO VARDI
Türk tiyatrosu Genco’sunu kaybetti. Hem çok önemli hem çok değerliydi. Tiyatroya çok emek verdi, son nefesine kadar. En son onu gördüğüm gün Vehbi Koç ödülünü aldığı akşamdı. Sahneye çıktı, ödülünü aldı ve bir performans yaptı; inanılmaz güzellikteydi. Sonra masaya oturduk, biz yemek yiyorduk; kızı geldi masaya “Baban nerede?” dedim. “Babam biraz fenalaştı, doktor geldi” dedi. Düşünebiliyor musunuz? Sahnede muhteşem bir gösteri yapıyor; onu nasıl yaptığını ancak bir tiyatrocu anlayabilir. Yani nasıl oluyor da o gücü kendinde buluyor ve indikten sonra da doktor geliyor? Uzun süredir mücadele ediyordu bu hastalıkla, sonunda onu da yolladık. Çok büyük bir kayıptır. Çok başka türlü bir emek verdi tiyatroya, başka hiçbir şey düşünmedi. Yattı tiyatro kalktı tiyatro… Genco’nun her soluğunda her nefesinde tiyatro vardı tıpkı son nefesinde de olduğu gibi…
TAMER LEVENT/ SANATÇI KELİMESİNİ SONUNA KADAR HAK ETMİŞ ÖRNEK BİRİYDİ
Genco’nun kaybı için konuşmak o kadar zor ki çünkü üzüldüm demek yetmiyor. Çok değerli bir sanatçımızı kaybettik demek de yeterli değil. Sanatçılık meslek değildir biliyorsunuz… Sanatçılık gelişmiş kişiliğin adıdır. Sanatçı kelimesini sonuna kadar hak etmiş örnek bir insan Genco... Ayrıca yaşamında büyük sıkıntı çektirilen bir insan da oldu. Bu çelişkilerle, bu toplumun kalkınıp kalkınamayacağını ‘sanat’ kavramının bir kültür, bir yaşama bakış açısı, bir vizyon haline gelmediği ve ekonomik sorunun da çözülmeyeceği bir Türkiye için endişe duyuyorum. Genco’nun kaybı bana bunları düşündürüyor çünkü kalkınmış, gelişmekte olan bir ülkenin Genco gibi bir -tırnak içinde söylüyorum- sanatçısına bugüne kadar topluma örnek olacak bir kişilik vizyonu yüklemesi gerekirdi. Ve bunun da iktidara gelen hangi siyasi görüş olursa olsun asla değiştirilmemesi gerekirdi. Ama maalesef, bu tür topluma örnek tutum ve davranışların, ülkemizin değerlerinin, başkasına rol model olmasını sağlayacak insani sanat felsefemiz yok. Burada sanatı yaşama biçimi olarak ifade ettiğim için sanat diyorum. Dolayısıyla Genco bütün bunları bana aklımda, geçmişimde ve geleceğimde düşündürerek veda etti. Kendisinin unutulmaması için ne yapılması gerekiyorsa yapıldığını görmek istiyorum. Ve bunu ortada bir siyasi görüş ayrımı yapılmadan ortaya konduğunu görmek istiyorum. Şunu unutmayın ekonomik sorun yoktur, kültürel sorun vardır.
HALİL ERGÜN/ DERİN İZLER BIRAKTI
O bir Genco Erkal’dır… Benim lise yıllarına adım attığımda, tiyatro sanatıyla iş kurduğumda, tiyatrolarla müsamere yapmaya başladığımızda, onlar genç oyuncular olarak derin bir tiyatro savaşına girişmişlerdi. Türk sanatında, ülkemizin kültüründe, tiyatro sanatının gelişiminde derin izler bıraktı ve büyük katkılar yaptı. Çok üzgünüz, bir kuşak böyle Allahaısmarladık diyor bizlere. Onların değerlerini bilmemiz ve izlerini korumamız görevimiz olmalı. Işıklar içinde yatsın…
SEÇKİN SELVİ/ O, DEĞERİ BİLİNMEYEN BİR ‘DEĞER’
Ben 62 yıllık can dostumu kaybettim. Türkiye dünya çapında bir değerini kaybetti. Üstelik değerini bilmediği bir değerini kaybetti… Genco yeri doldurulamayacak onurlu, ölümsüz, inançlarından, insan sevgisinden, insanın insanca yaşama hakkı için savaşmaktan sonuna kadar vazgeçmeyen bir büyük yürekti. Hepimizin başı sağ olsun.