Her devrin ikonu
O, podyumun geçmiş en ‘devrimci’ ismi. Eski dönemin rock yıldızı, bugünün wellness gurusu… Süpermodel çağını bitiren, güzellik ve yaş algısını yeniden şekillendiren 50 yaşındaki Kate Moss, nasıl başardı?
Haber Merkezi |Aslı Barış
1988’de, JFK havalimanında bir model ajansı sahibi tarafından keşfedildiğinde henüz 14 yaşındaydı. Çıkık elmacık kemikleri ve çocuksu bakışları Calvin Klein kampanyasının yıldızı olarak ışıldadığında da sadece 18… Çıkış yaptığı dönem, ‘süpermodel çağı’ydı. Yani Cindy Crawford’ların, Claudia Schiffer’ların, Linda Evangelista’ların dönemi… Süperler, tanrıçavari bedenleri, upuzun boyları, sağlıklı saçları ve ışıltılı gülümsemeleriyle podyumun hakimiydiler. Ancak karizma, kusursuz güzelliği yendi. 171 boyu ve kırılacak kadar ince bedeniyle dönemde yükselen grunge akımının poster kızı, modanın amazonlarını zirveden etti. Aradan uzun yıllar geçti, Gisele Bündchen’den Kim Kardashian’a güzellik algısı defalarca şekil değiştirdi. Ancak tek bir şey değişmedi: Kate Moss, her zaman moda endüstrisinin zirvesindeydi. ‘Raf ömrü’ olduğu iddia edilen bir meslekte, zirvede 30 yıl, dile kolay…
Kendisiyle çekimlere katıldım, çok sık söyleşi yapmasa da , üç kez yüzyüze röportaj şansı buldum. “Hayaaatımmm” diye konuşması, saçlarını savuruşu ve umursamaz tavrıyla gerçek bir rock yıldızı. Özgüveninin sırrı, gerçekten farklı olduğunu, fark yarattığını bilmesinden kaynaklanıyor. İşte ikonik yıldızdan edindiğim hayata dair tavsiyelerin özeti. Moda endüstrisine, stile ve yeni rutine dair…
Yeniden şekillendirdiği güzellik algısı
Güzelliği önemsemiyorum. O kadar çok güzel kızlar gördüm ki kariyerim boyunca… Belki de benden çok daha ‘güzel’diler. Ama silinip gittiler. Moda endüstrisi güzelliği çok da önemsemiyor. Fark yaratmayı önemsiyor. Ben güzellikten çok ‘tarz’ ve ‘ihtişam’ kelimelerini severim. Bu kadar uzun zamandır bu işin içinde olarak, ne güzeller gördüm, resmen oyuncak bebek gibiydiler, ama aynı ölçüde sıkıcıydılar. Çünkü işin içine bir orijinallik katmadılar. Bir ruhunuz olmalı…
Zamansız stili yakalamak
Orijinal olun. Güzelliğin bile modası geçer ama tarzın geçmiyor! Her zaman farkınız fark edilir. İçgüdülerinize güvenin. Günün sonunda kimse sizi sizden iyi bilemez. Benim stlin eklektik diyebilirim. Kurallarım yok aslında… “Bunu giyerim, şunu giymem” diye kurallarım yok. Canım ne isterse… Ama “Nereye gidiyorum, nasıl bir ruha bürüneceğim” diye düşünürüm. Ona göre bir şeyler seçerim. Kırmızı halıda yürüyecek gibi gidemezsiniz rock festivaline...
Rock yıldızlığından wellness gurusuna…
Dört yıl önce yogaya başladım. Daha önce kendime pek bakmıyordum gerçekten. Gece geliyor makyajımla uyuyordum. Sabah nasıl göründüğünü tahmin edersiniz. Şimdi cildimin bakımına özen gösteriyorum. Sağlıklı besleniyorum eskiye göre… Sabah 8 gibi kalkıyorum. Yarattığım çayımı içiyorum… Yoga yapıyorum. Bana çok iyi geliyor, stresimi alıyor. Genelde hocayla çalışıyorum. Sonra evdeki herkese kahvaltı için smootie’ler hazırlıyorum. Genelde yeşillikleri kullanıyorum, kereviz, maydonoz gibi… Sonra gün şekilleniyor, işler, toplantılar…
Verebileceği en iyi bakım tavsiyeleri
Doksanlarda kaşlarımı insafsızca yolmuştum. İki, üç tel kalmıştı. Geriye dönüp, o dönemki Kate ile konuşabilsem “Şimdi hemen o aynayı, cımbızı bir kenara koy ve yeniden eline almayı aklından bile geçirme!” derim. Saçımı pembeye boyamıştım bir kez. Tabii bir haftada yarısı dökülmüştü. Toparlayacağım diye ne uğraşmıştım. Bir de güneş koruyucu konusu var tabii... 19 yaşından beri beraber çalıştığım tüm makyözler “Güneş koruyucuyu ihmal etme!” derdi. Dinledim mi, tabii ki hayır. Ama iyi bir tavsiye olduğunu anlıyorum…
Yaş alma konusundaki fikirleri
Ben yaşlanmıyorum. Orta yaşlı kadınlar hemen “Ay yaşlandım” havalarına girip düz ayakkabılar, yok diz seviyesinde etek boyu, çiçekli garip ceketler, garip bir tarz ediniyor nedense…O ne demek yani? Hissettiğin gibi giyinmelisin bence. Tabii kısacık şortlar, crop-top bluzlar demiyorum; onlar genç kızlar için. Ama tarzın neyse ona göre şekillenmeli dolabın.
Dolabında neler var?
Deri pantolon ve gri skinny jean’ler. Kaç tane var dolabımda gerçekten bilmiyorum; üzerimde paralanıyorlar. Bir de deri rocker ceketler. Leopar desenini çok severim. Sanırım ben o desenin kaderini değiştirdim... Leopar deseni benden önce ‘frapan’ olarak görünüyordu sanırım, onu ben ‘cool’ hale getirdim. Vintage parçalar da var, uzun yıllardı topladığım... Neyi beğenirsem alıyorum işte.
Onun stil ikonları
1960’ların stili benimkiyle örtüşüyor. O dönemin isimlerini de kendime yakın buluyorum. Julie Christie ve Jane Birkin’in stili çok doğal ve cool. Ama sadece kendime benzettiğim stil ikonlarını seviyorum diye bir şey yok. Misal, tarzı benimkine hiç benzemese de Joan Collins’e aşığım. Bir keresinde onunla bir selfie çektirmiştim, benden çok daha iyi görünüyordu o karede…
Genç modellere tavsiyeler
Takım oyuncusu olmayı, ekibe saygılı olmayı da ihmal etmeyin. İstemediğiniz şeyleri yaptırmalarına da izin vermeyin. Hayır demeyi bilin. Herkes bilir: Ben podyumda çok rahatım. Bu işi nereden baksanız 30 senedir yapıyorum. Sonuçta işim; insanlar bana değil, tasarımlara bakmaya geliyorlar. O yüzden huzursuz olmuyorum.
Selfie nefreti
Selfie çekmekten nefret ediyorum. Birincisi, insan bir garip çıkıyor. İkincisi, mesela bir yerdesin, tuvalete gidiyorsun, hiç tanımadığın biri takip edip fotoğraf istiyor. Tuvalette! Hoş bir durum mu bu? Biraz sınır olmalı!
Türkiye sevgisi:
Türkiye’ye çok âşığım… Türkiye’de zaman geçirmeyi çok seviyorum. Pek çok da Türk arkadaşım var. Fotoğrafçı Mert Alaş’da bunlardan birisi. Birlikte çalışmayı çok severim, çünkü o bir dâhi. Süper zeka olduğunu düşünüyorum. Çünkü yaptığı her şeyde mükemmel.