Güneşe anlam katabilmek
Evden çalışmak mı yoksa ofise gitmek mi? Çalışılan gün sayısını artırmak mı yoksa azaltmak mı daha verimli olan? Peki, bir alternatife ne dersiniz? Her bireyin güçlü yönlerine ve karakter yapılarına göre davranırlarsa… Nasıl olur mesela?
Haber Merkezi |Pandemi sonrası yeni dünya şekillenirken, yeni çalışma alışkanlıkları, yeni yaşam şekilleri oluşmaya devam ediyor. Eskiden evden çalışmak gibi bir kavram ortada yokken bugün iş hayatımızın normal bir parçası olarak kabul ediliyor. Yapılan araştırmalar çalışanların evden çalışmaktan mutlu olduğunu, iş-yaşam dengesi açısından memnun olduklarını gösteriyor.
Kurumlar ise bu konuda kararsız. Kurumların yöneticileri çalışanların verimlerinde düşüş olduğunu, birbirine güvenen, birbiriyle bağ kuran takımlar oluşturmakta zorlandıklarını söylüyorlar. Google ve Amazon gibi dev kurumlar, tamamen evden çalışma politikasına son vererek çalışanları ofise geri dönüş için motive etmeye çalışıyorlar.
Öte yandan, Avrupa’da ve Amerika’da çalışanlar kurumlarına baskı yaparak haftada 5 yerine 4 gün çalışmanın daha verimli olduğunu, aynı performansın elde edileceğini ve bunun yeni norm haline gelmesi gerektiğini iddia ediyor. Amerika’da haftada 4 iş günü uygulanmasını öngören yasa tasarısı geçtiğimiz yıl parlamentoya sunuldu.
Çalışanlar evden çalışma günlerinin artırılmasını isterken, kurumlar tamamen ofise geri dönüş için çağrıda bulunuyorlar. Çalışanlar daha az, kurumlar daha çok iş gününün zorunluluk haline gelmesini istiyorlar.
Kafalar karışık. Herkes verimlilik ve iş-yaşam dengesi açısından en doğru çözümü bulmaya çalışıyor.
Ben çözümün iletişimden ve empatiden geçtiğini düşünüyorum. Yöneticiler çalışanlarla empati kurarsa, herkese uygulanan kurallara göre değil her bireyin güçlü yönlerine ve karakter yapılarına göre davranırlarsa iş-yaşam dengesi ve verimlilik açısından en başarılı sonucun alınacağını düşünüyorum.
Amazon’un CEO’su Jeff Bezos bu konuda şunları söylüyor:
“İş-yaşam dengesi diye bir şeyin olduğuna inanmıyorum. Önemli olan insanın yaptığı işten keyif alması, bu pozitif enerjiyi evine taşıması, evindeki pozitif enerjiyle de tekrar işine gitmesidir. Esas gerçekleşmesi gereken iş ve yaşamın harmoni ile birbirinden destek almasıdır.”
Stresin ya da tükenmişliklerin nedeni iş ve yaşam dengesizliği; aileyle vakit geçirebilecek zamanı bulamamak ya da çok çalışmak değildir. Asıl neden, iş ortamında yaşanan iletişim sıkıntıları, kötü yöneticilerin yarattığı toksik ortam, amacından ve ideallerinden uzaklaşmış bireylerdir.
Bunu tersine çevirmenin yolu iş yaparken de aileyle beraberken de kaliteli, keyifli vakit geçirebilmektir. Önemli olan iş yerinde ne kadar saat çalıştığınız veya ailenize ne kadar vakit ayırdığınız değil, bu aktiviteleri yaparken pozitif enerji ve sevgi dolu olabilmenizdir.
-
Yaşam amacınızı keşfedin. Bir işi neden yaptığınızı bilirseniz, her sabaha heyecanlı uyanır, her anın değerini bilirsiniz.
-
İdeallerinizi (vizyonunuzu) belirleyin. Vizyonunuzun net olması ona daha hızlı ve keyifle koşmanızı sağlayacaktır.
-
Bu amacı ve vizyonu ailenizle, sevdiklerinizle, iş arkadaşlarınızla paylaşın ve onların da destek olmasını, hatta bu amacın ve vizyonun bir parçası olmalarını sağlayın.
-
Kaliteli vakit geçirmek için anda kalma alıştırmaları yapın. İş yerinde de özel hayatınızda da insanlara verebileceğiniz en güzel hediye anda kalıp onları gerçekten dinleyebilmektir.
İş-yaşam dengesini oluşturmaya çalışmak yerine her anın hakkını vermeye, amacınızı, ideallerinizi, güçlü yönlerinizi keşfetmeye kafa yorarsanız çok daha iyi sonuçlar alırsınız. Hayatı daha anlamlı yaşama imkânına ancak böyle sahip olursunuz.
Navajo yerlileri çocuklarına şu öğüdü verirler:
“Her sabah yeni bir güneş doğar. Güneşin bir günlük ömrü vardır. Onu kutsamak için güne şükranla başlamak gerekir. Günü en iyi şekilde değerlendirmeniz halinde hem güneşe hem de kendinize anlam katarsınız.”
Bizim de güneşe, güne ve kendimize anlam katma zamanımız gelmedi mi?
İş-yaşam dengesini oluşturmaya çalışmak yerine her anın hakkını vermeye, amacınızı, ideallerinizi, güçlü yönlerinizi keşfetmeye kafa yorarsanız çok daha iyi sonuçlar alırsınız. Hayatı daha anlamlı yaşama imkânına ancak böyle sahip olursunuz.