Gerçekten dünya artık bizi kıskanıyor!
Takım sporlarında Avrupa Şampiyonluğu... Bu, Türk spor tarihinin en büyük başarısı. Plan, sabır, istikrar, insana yatırım, fiziksel koşulları iyileştirme çabası ve voleybolun şahlanışı... Evet artık dünyanın bizi kıskandığı bir spor branşına sahibiz. Peki bu aşamaya nasıl geldik?
Haber Merkezi |Ceyhun KUBURLU
Futbolun çok daha popüler olduğu ülkemizde maalesef övünebildiğimiz, gururla anlatabildiğimiz başarılar bir elin beş parmağı kadar yok. Galatasaray’ın unutulmaz UEFA zaferinin üzerinden tam 23 yıl geçti, 2002 Dünya Kupası’ndaki Milli Takımımızın 3.’lüğünü hayal meyal hatırlıyoruz, bir de 2008 Avrupa Şampiyonası’ndaki mucizelerle ulaşabildiğimiz 3.’lük var. Devamları ise büyük hüsranlar... Jenerasyon şansı, mucizevi sonuçlar, turnuvalar özelinde yakaladığımız takım birliktelikleriyle tesadüflerin ötesine gidemedik çoğu zaman. Hep kendimize uygun bir model bulmaya çalışırken yanı başımızda aslında en özel örneğin sadece 10 yıllık bir çalışmayla nerelere gelebildiğini görmezden geldiğimizi ise şimdilerde anlıyoruz. Voleybolda üst üste gelen tarihi başarılar, ülke sporunun genel anlamda temel kalkınma metodlarını içerisinde fazlasıyla barındırıyor. En popüler spor dalı futbol olduğu için oradan yola çıktık ama örnek tüm branşlar için geçerli.
KULÜPLERDEN FEDERASYONA…
Vakıfbank, Eczacıbaşı ve Fenerbahçe’nin öne çıkarak kulüpler bazında yaptığı doğru yatırımların, doğru bir federasyon organizasyonuyla birleşmesinin meyveleri aslında bu başarılar. Evet, Milletler Ligi’nden sonra Kadınlarımız Avrupa Şampiyonası’na da damga vurdu. Ekol olarak kabul edilen tüm ülkeleri teker teker dize getirip çok büyük bir başarının mimarı oldular. Ama bu başarıyı sadece bugün üzerinden, sadece bir turnuvayla okursak yanlış yaparız. Voleybol federasyonuna ait Spor Lisesi, ülkenin her yerini didik didik tarayan scoutlar, geçim kaygısı yaşamadan işini severek yapabilecek antrenör standardının yakalanması, yeteneklerin erken yaşlarda keşfi, keşfedilen yeteneklerin doğru altyapı organizasyonlarında kendilerini geliştirebilmelerinin sağlanması, tesis yatırımları, 6 yaştan başlayan voleybol okulları...
SIRBİSTAN’A KARŞI VÜCUT BULAN EMEKLER
Fabrika Voleybol organizasyonuyla oyuncu havuzunun geniş bir yelpazeye ulaşması ve daha akla gelmeyen çok sayıda adım. Aslında tüm bu saydıklarımız; Vargas’ın o füzeyi andıran servislerinde, Ebrar’ın smaçlarında, Gizem’in paslarında, Hande’nin manşetlerinde yani kısacası tüm takımın ortaya koyduğu o muhteşem kazanma iştahında vücut buluyor. Evet, parke üstünde kızlarımız bir destan yazdı, evet hepsini tarih boyunca gururla konuşacağız ama bu başarılar aslında 2013’ten bu yana bugünlere gelinmesinde emeği olan her ferde ait. Voleybol branşı, başta sporcularımız olmak üzere işi bu noktaya taşıyan herkesle beraber ülke sporunda sergilediği örnek yükselişle hep ayrı bir yere sahip olacak.
MELİSSA’NIN KIRILMA ANLARI
Tabii ki son dönemde dünya voleybolunun olduğu gibi ülkemizin de konuştuğu tek bir isim var: Melissa Vargas... Devşirme sporcularımız hemen hemen her branşta oldu tarih boyunca. Ancak onun kadar sahiplenen, sorumluluk alan, daha da ötesi destanlar yazanı pek akla gelmez. 41 sayıyla Sırpları kelimenin tam anlamıyla yerle bir eden sporcumuzdan bahsediyoruz... Peki, kim bu Vargas? Nereden geldi? Nasıl aramıza katıldı ve bizden biri oldu? Kısaca ona da bakalım... 16 Ekim 1999’da Cienfuegos’ta dünyaya gelen Melissa Vargas, 8 yaşında voleybol kariyerine adım attı. 14 yaşına geldiğinde ise tüm Küba yeteneklerinin farkındaydı. 2016-17’de Çekya Kulüplerinden biri olan Agel Prostejov’a gitti. Çekya’da talihsiz bir sakatlık yaşadı. Küba’ya dönen yıldız voleybolcu, Küba Devleti’nin sunduğu koşulları yetersiz bularak burada özel bir klinikte tedavi olmak istedi. Devlet koşullarını beğenmemesi nedeniyle Küba Federasyonu Melissa Vargas’ı ‘ülkesine karşı hakaret ve disiplinsiz tavırlar’ sebebiyle milli takımdan 4 sene men etti. Sonrasında ise önce İsviçre, ardından da Fenerbahçe Opet’e transfer oldu. 2020’de artık Türkiye onu elinden kaçırmamak adına devreye girmişti. 2021 yılında Türk vatandaşlığına geçirildi.
MALATYALI VARGAS
Sırbistan devreye girmişken ve resmi işler tamamlanmak üzereyken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dönemin Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Voleybol Federasyonu Başkanı Mehmet Akif Üstündağ’ın gayretleriyle Melissa Vargas Ay-Yıldızlı formamıza kazandırıldı. Voleybol Federasyonu Başkanı Mehmet Akif Üstündağ’a çok saygı duyan Vargas, bu sebeple memleketinin de hep Malatya olduğunu söylüyor. Hatta sosyal medyada sıkça yer alan ‘Öncelikle kayısı diyarı Malatya’dan selamlar’ diyerek yüzleri güldürüyor.