Efsanevi Vikingler İstanbul’a demir attı
Viking gemisi Klåstad’ın birebir kopyası olan ‘Saga Farmann’, Norveç’in Tønsberg kentinden yelken açarak uzun bir yolculuğa çıktı. 93 günlük seyahatin ardından Rahmi M. Koç Müzesi’ne ulaşan gemi, tarihin izleriyle birlikte ziyaretçilerini bekliyor.
Haber Merkezi |MERVE YEDEKÇİ
Norveç’in dördüncü Viking gemisi olan Klåstad’ın enkazı 1970 yılında Profesör Arne Emil Christensen'in gözetiminde çıkarılmıştı. Vikingler’e ait 20 metrelik bu ticaret gemisi, rekonstrüksiyonu olan Saga Farmann yelkenlisi ile bir kez daha hayat buldu. 2018 yılında Saga Farmann Tekne Loncası tarafından tamamlanan bu yelkenli şimdilerde Rahmi Koç Müzesi’nde ziyaretçileri bekliyor. Geminin tarihi yolculuğunu Kaptan Bjørn Vik ve Rahmi M. Koç Müzesi Genel Müdürü Mine Sofuoğlu’ndan dinledik.
Saga Farmann’ın hikayesinden başlayalım öncelikle…
BJØRN VIK: İstanbul bin yıl önce Vikingler için büyük bir şehirdi. Tonsberg halkının İstanbul'a yelken açma hayali vardı. Osehafberg Heritage Foundation’ın desteği ile Tonsberg'de inşa edilen bir Viking gemisinin kopyasıyla biz bunu yapmayı başardık. Bu geminin inşa tekniği Avrupa mirası. Ekip olarak bu teknik hakkında bilgi sahibi olmak isteyenlerin müzeye gelip görerek bir şeyler öğrenmesini sağlamaktan mutluyuz. Bu bir savaş gemisi değil. Daha çok ticaret gemisi. İnsanların okuyup izlediklerinden farklı olarak Rahmi Koç Müzesi’nde dokunarak, koklayarak, gemiyi gezerek yaşayacakları deneyim bambaşka. Saga Farmann’ın -özellikle yeni kuşaklara- eski dönemlerde Viking ve tüccar olmanın nasıl bir şey olduğunu hayal ettirebilecek bir deneyim olduğunu düşünüyorum.
Norveç’in Tønsberg ketinden İstanbul’a uzanan serüven nasıl gerçekleşti?
B.V.:Yolculuğumuz 93 gün sürdü. 100’den fazla kanal geçerek 3 bin 500 kilometre yol kat ettik. Elbette bazı zorluklar da yaşadık. En basidinden bahsedecek olursak, 29 Nisan’da Tonsberg’den yola çıktığımızda hava hayli soğuktu. İstanbul Boğazı’na 1 Ağustos’ta giriş yaptık. Buraya geldiğimizde hava da yola çıktığımızın tam tersi çok sıcaktı. Bu bile bizim için zaman zaman zorlayıcı oldu. Gemi mürettebatının tamamı yaklaşık 60 kişilik gönüllülerden oluşuyor. İki haftada bir rotamız üzerindeki belli noktalarda mürettebatımız değişti. Yolculuğun büyük kısmı Ren, Maine ve Tuna nehirlerinde gerçekleşti. Karadeniz üzerinden İstanbul’a ulaştık. Her şeye rağmen bu yolculuktan büyük keyif aldık.
Peki, Rahmi M. Koç Müzesi koleksiyonunda siz en çok neden etkilendiniz?
B.V.: Yenikapı 12 batığını görmek çok heyecan vericiydi. Yenikapı 12’nin yapıldığı ve kullanıldığı tarih de bizi Norveç’ten İstanbul’a getiren yelkenlinin orijinali ile aynı döneme denk geliyor. Günümüz teknolojisinin bundan bin yıl önce olmadığı düşünülünce, farklı denizlerde farklı tekniklerle yapılmış bir gemiyi görmek son derece etkileyiciydi.
Müzenin en yenisi Saga Farmann hakkında neler söylemek istersiniz?
MİNE SOFUOĞLU: İstanbul 300 yıl veya daha uzun bir süre boyunca Vikinglerin yolculuklarının uğrak noktasıydı. Viking efsanelerinde Miklagard olarak anılan İstanbul’un çok büyük önemi var. Aslında bu proje için 2018 yılında Norveç’le konuşmaya başlamıştık fakat pandemi ve Rusya-Ukrayna savaşı sebebiyle biraz ertelendi. Ancak Cumhuriyet’in 100’üncü yılına denk geldiği için çok memnunuz. Viking gemisi Saga Farmann’ın İstanbul’daki son durağının müzemiz olmasından büyük memnuniyet duyuyoruz. Müzemizin zengin denizcilik koleksiyonunda çok kıymetli objeler yer alıyor. Bu çerçevede, dünya denizcilik tarihinin yanı sıra Viking kültüründe önemli bir yere sahip böylesi bir gemiye ev sahipliği yapmak bizleri heyecanlandırıyor. Müzemizde sergilenen Yenikapı 12 batığı da MS 9. yüzyıla tarihlenen, kıyı denizciliği yapan bir ticaret teknesi. Viking gemisi ile aynı döneme tekabül ediyor. Farklı coğrafyalarda, farklı teknikler kullanılarak yapılmış olsalar da ortak noktaları dönemlerinin tüm özelliklerini günümüze kadar taşımış olmaları. Bu değerleri korumak, bu konudaki bilincin yaygınlaşmasını sağlamak hepimizin görevi. Ne mutlu bize ki Rahmi M. Koç Müzesi olarak bu kıymetli çalışmaya dahil olduk.
Gelelim Viking gemisinin gelişi ile eş zamanlı açılan ‘Döngüyü Tamamlamak/Zenginliklere Giden Yol’ isimli sergiye... Meraklısını ne bekliyor bu sergide?
M.S.: Saga Farmann’ın 15 Ağustos’ta müzemize gelişiyle birlikte ‘Döngüyü Tamamlamak/Zenginliklere Giden Yol’ isimli sergiyi de aynı gün ziyarete açtık. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100’üncü yılını kutlamak üzere hazırladığımız bu sergi, İstanbul Üniversitesi, Oseberg Viking Heritage Foundation arasındaki benzersiz dostluk ve işbirliği ile Vestfold County Museums ile Thor Heyerdahl Institute’ün katkısı sonucunda gerçekleşti. Sergi, Viking Çağı’nda, yani 9. ve 11. yüzyıllar arasında Türkiye ile Norveç arasında bulunan uzun ve kalıcı fikir, insan ve dostluk alışverişini vurgulamayı amaçlıyor. Vikingler, gemi inşasında, denizcilikte, ticarette, keşiflerde gösterdikleri becerileriyle nam salmıştı. Uzun deniz yolculuklarında büyük gemiler, Doğu Avrupa nehirlerinde gezinirken ise küçük tekneler kullandıkları düşünülüyor. Sergi, Viking Çağı’nın ne zaman başladığına, kullandıkları gemilere kadar Vikinglere görsel bir bakış sunuyor. Müzemizde birebir kopyası sergilenen ticaret gemisi Klastad’ın yanı sıra savaş gemisi Gokstad ve tarih boyunca dünyada yapılmış en önemli arkeolojik keşiflerden biri sayılan Oseberg gemisinden görüntüleri de bu sergide görmek mümkün.
Peki, Rahmi M. Koç Müzesi’nde daha neler göreceğiz, sürprizler var mı?
M.S.: Rahmi M. Koç Müzeleri olarak 1994 yılından bu yana sanayi, iletişim ve ulaşım tarihindeki gelişmeleri yansıtan Türkiye’nin ilk ve tek sanayi müzesiyiz. İstanbul, Ankara ve Ayvalık’taki müzelerimizle birlikte 20 bine yakın objeden oluşan çok geniş bir koleksiyona sahibiz. Bunun yanı sıra çocuklara yönelik eğitimler ve deneysel çalışmalarımız ile 29 yıldır kültür, eğitim ve eğlencenin adresi olmayı sürdürüyoruz. Dönemsel sergiler, koleksiyonumuza eklenen yeni objeler ile yeni ve benzersiz keşifler yapmak isteyenlere ev sahipliği yapıyoruz. Yakın dönemde de yine ziyaretçilerimizin büyük ilgisini çekeceğine inandığımız projeler için sıkı bir hazırlık sürecindeyiz.