Destansı bir yolculuk: Transfăgărășan ve 911 Turbo
Transfăgărășan geçidi ve Porsche 911 Turbo… İki efsane ve ikisi de 50 yaşında… Yarım asrı geride bırakan Porsche, Turbo tekniğinin yıldönümümde, Karpat Dağları’nın muhteşem manzarasında hız ve tutkuyu birleştirdi.
Haber Merkezi |OKAN ALTAN
Ustalık gerektiren yüksek tempolu sürüş eğlencesi tutkunları için sanki özel olarak yaratılmış Porsche Turbo, 50. yılını kutlamaya devam ediyor ve heyecan dolu unutulmaz bir anı olacak yol deneyimlerinden birini daha canlandırıyor. Porsche, Turbo tekniğinin yıldönümünde bu sefer Romanya’nın Karpat Dağları’ndaki Transfăgărășan geçidinin büyüleyici rotasına direksiyon çevirdi. Sadece 911 Turbo’nun yarım asırlık geçmişini değil, bu sıra dışı yolun 50. yılını da onurlandırmak isteyen Porsche, ikili bir yıl dönümü turu düzenledi. Eylül ayının başından itibaren haftalarca tüm Avrupa’dan gelen Porsche tutkunu katılımcılarca defalarca tekrarlanan, keyfin doruğa taşındığı bir gezi festivali organize etti.
Transfăgărășan, birçok otomobil tutkunu için Alplerdeki Stelvio gibi ünlü tırmanış rotaları kadar dünyanın en iyi sürüş yollarından biri olarak kabul ediliyor. Sayısız keskin virajın dağların zirvelerine doğru uzanması ve derin vadilerden dik yamaçlara ya da tam tersi ihtişamlı manzaralarıyla, otomobil kullanmanın en büyük zevkini yaşatan, sürücülerin kalbini çalan bir rota. Tünel ve viyadüklere de inceleyerek baktığınızda bir mühendislik harikası olarak da, çok etkileniyorsunuz. Benzeri çok az olan bu yolda, hem klasik hem de modern 911 Turbo modelleriyle hızın ve doğanın kusursuz uyumu yaşatıldı.
Porsche Turbo’nun 50 yıllık yolculuğunu, 1974 yılında başlayan turbo teknolojisinin gücünün ve etkisinin günümüzde hangi seviyeye ulaştığını daha net başka bir yerde idrak edebilir miydik, bilemiyoruz… İlk 930 serisi 911’in turbo şarjıyla coşan motoru, seri üretime girmesiyle, yarış pistlerindeki adrenalin, normal yollara taşınmıştı. 50 yıl sonra bugün ise bu teknolojinin, hem performansını hem de sürüş keyfini, sınırları zorlayarak yaşamak, ancak doğanın zorlamaları ve mühendislerin cesaretiyle inşa edilmiş böyle sürüş mabedinde mümkün olabilirdi.
Bu özel organizasyonda özellikle dört nesil Turbo modelinin yer almasıyla, Porsche tarihinin farklı dönemlerinde ulaşılmış yüksek mühendislik seviyelerini de bir kez daha deneme fırsatı yakaladık. 2020 model modern biturbo 3.745 cc’lik 650 HP’lik dev kanatlı 992 Turbo S ile Porsche’nin bugünün 330 km/h’lere varan hız ve Sport Chrono paketiyle 0-100 km/h için 2,7 saniyeyi gerçekleştiren teknoloji konusundaki üstünlüğünün bir kez daha tadına bakarken; geçmişe doğru adeta bir zaman tüneline girip klasik Turbo modellerinin ruhuyla manuel şanzımanda viteslerle oynamak, asıl şaşırtıcı sürpriz idi. 1998 yılından ikonik 993 Turbo S ise, hava soğutmalı biturbo 3.600 cc 450 HP boxer motoruyla yalnızca 336 adet üretilen ve üç kollu direksiyon simidi dahil tüm kabini deri döşemesiyle koleksiyon dünyasında adeta bir hazine olarak kabul edilen model olarak, 1.500 kg ağırlığıyla bu 911 Turbo kervanının 0-100 km/h hızlanması 4,1 saniye ve maksimum hızı 300 km/h olarak en heyecan veren modellerindendi. İnce işçiliği ve dört tekerlekten çekiş sistemiyle tüm virajlarda en çok eğlendiğimiz modelin 993 olduğunu da itiraf edelim… Diğer yanda; 8 inç özel jantları, geniş kanat tasarımı ve iri arka spoyleriyle tam bir Turbo olduğunu vurgulayan, metal katalitik konvertörüyle egzostunu regüle eden, 1993 üretimi 360 HP’lik 964 3.6 Turbo ile dağlık virajlara hızlanırken, Porsche’nin asıl tarihine dalıyor ve kelimenin tam anlamıyla zamanın ruhunu hissediyorduk. ABS hariç elektronik desteklerden yoksun, sürücü ve makine arasındaki tam uyumu arayan bu model, 1.470 kg ağırlığıyla 280 km/h’ye hızlanırken analog hissiyatını bire bir yaşatıyor, bir yandan da 31 yıl önce bile 4,8 saniyelik 0-100 km/h hızlanmasında geçmişteki “dul bırakan” lakabını neden aldığını, sürpriz turbo ataklarıyla hatırlatıyordu.
İkonik bir yol ve ikonik otomobiller
Fakat, asıl ne ABS, ne çekiş kontrol ve ne de PSM gibi hiç bir sürücü desteği olmayan en eski 930 Turbo’nun son üretimlerinden 3.288 cc’lik 1988 modelin 300 beygir gücüyle, turbosu devreye girdiğinde adeta bir canavara dönüşen 45 yıllık klasik ile sürüşün en ham haliyle buluştuk. Bir düşünün, ağırlığı 1.335 kg, 0-100 km/ hızlanması 5,4 saniye ve maksimum hızı 260 km/h!.. 6 silindirli boxer motorun homurtusu ve eski nesil turbonun vızıltıları ve “gap” stresi, otomobil tutkunu herkesin başını döndürecek kadar büyük bir aşk idi!..
Günümüzden geçmişe ve geçmişten günümüze Transfăgărășan’a inip çıkarken, vites ve direksiyonda yorulmayı bırakın, sürekli “keşke bir 10-20 viraj daha olsa, keşke dağ yollarında turistik dolaşan yavaş araçlar olmasa” diye konuşuyorduk. Performansın en üst düzeyde sergilenebildiği bir cennette idik, sanki…
Nicolae Ceaușescu’nun, Romanya’nın savunma stratejisi kapsamında inşa ettirdiği bu 91 kilometrelik dağ geçidi yolu, karla kapanmadan hemen önce Porsche müzesinin kervanıyla keskin virajlarını renklenirken, insan gücünün ve mühendislik dehasının iki büyüleyici simgesini kadrajlarımıza sığdırmaya çalışıyorduk. Turbo’nun 50 yılı, Transfăgărășan’ın 50 yılıyla birleşiyor ve her iki efsane de hak ettiği değeri buluyordu. Adeta, iki özel ‘sürüş’ kulübüne bir arada üye oluyorduk… İki apoleti yan yana takıyorduk… Porsche Turbo’nun gücüyle, yüksek irtifalı bu rotanın sertliği buluştuğunda ise kendinize de meydan okuma zevkini yaşıyorsunuz…
Hele ki, turboların spini arttıkça çoğalan kuvvetin muazzam tork değerleriyle zaman yolculuğuna hatasız şasi dinamiklerini yaşayarak çıkmak, hatıralarımıza müthiş bir anı olarak yerleştirdi. Kışkırtan virajlarla ikonik yolda ikonik otomobillerle adeta destansı bu yolculuk, otomotivin tarihini de hissetmenin ötesinde doğrudan yaşattı.