“Derdodan kopamayacağımı biliyorum”
Berkay Altunyay, daha hareketli ve elektronik sound’lara yöneleceği için kendi tabiri ile ‘derdo’ parçalardan bir süreliğine uzaklaşacak. Ama öncesinde Gururum Kalmayacak şarkısıyla bir kez daha aşk çıkmazına sürükledi sevenlerini. Müzisyen ile son parçasını ve gelecek planlarını konuştuk.
Haber Merkezi |ECE ULUSUM
Olmazlara İnat adlı single’ı ile 100 milyonun üzerinde dinlenme elde eden Berkay Altunyay ile Ocak ayında Sony Music Türkiye etiketiyle yayınladığı EP’sinin ilk parçası ‘Gururum Kalmayacak’ı konuşmak üzere bir araya geldik. İlerleyen süreçte biraz daha hareketli ve daha elektronik sound’lara sahip şarkılar yayınlayacağını söyleyen müzisyen, sevenlerine, bayram sonrasında kendisini her yerde görüp, dinleyebilecekleri müjdesini de verdi…
Gururum Kalmayacak şarkısının altında yatan hikayede yetemediğinizi düşündüğünüz bir aşk olduğunu söylüyorsunuz. Bugüne kadar yayınladığınız şarkıların hepsi aynı aşk çıkmazını mı refere ediyor?
Hepsinde aynı aşk çıkmazını anlatmıyorum aslında. Gerçi kişiler değişse de aşk aynıdır belki de. Dinleyici içinde kendinden bir şeyler bulduğu zaman şarkılar anlam kazanıyor gibi geliyor. Fakat köküne kadar aşk gibi hissedilen bir şarkıyı aslında çok farklı bir amaçla çok farklı bir derde yazdığım da oluyor açıkçası.
Gururum Kalmayacak şarkısının kapak görseli klipten. Neden bu görsel, sizin için hikayesi nedir?
Aslında kafamızdaki resimle tamamen uyuştuğu için öyle bir mekan seçmiştik zaten. O yüksek tavan ve üzerindeki çizimler... Tavandaki çizimlere baktığımızda aslında hiçbir alakası yoktu ama ben kafamda yedi büyük günah gibi bir benzetme yapmıştım. Biz de kliplerde aslında belirli ilişki şekillerini anlatmaya çalışıyorduk. İlk klibimizin, ilk şarkının yansıttığı ilişki tarzı toksikti diyebilirim ve bu tarz bir kapak görseli imajının hem genel kompozisyon hem de şarkı için bir şeyler anlatabilecek tarzda olduğunu düşündüm.
Derdodan bir şekilde kopamayacağımı biliyorum ama artık biraz daha hareketli ve daha elektronik sound’lara sahip bir şeyler duyacaksınız benden. Prodüksiyona başladığım zamandan beri aslında kendimi bu sound’lara daha yakın hissediyorum.
Öte yandan, yorumlara bakınca dinleyicilerin sizi hüzünle çok ilişkilendirdiğini görüyorum. Bu ‘indie arabesk’ tarzıyla kitle edinmişken, henüz yolun başında sayılabilecek bir zamanlama konfor alanından çıkmak sizi korkutuyor mu?
Soru işaretlerim yok değil tabii ki ama insan ait hissettiği yerde kendi olabiliyor. Ne kadar kendimizsek ve orijinalsek bunun karşılığı daha çok oluyor gibi geliyor. Bu arada ben bu tarzı artık sevmiyorum demek değil bu. Müzikal bipolarlık diye bir tanım olsa kesinlikle o kişi ben olurum. Çünkü hem o ‘indie arabesk’i hem de kulüplerde çalacak şarkıları çok seviyorum ve bağlı hissediyorum.
Müzik sektörü zordur ve yeni müzisyenler çok fazla ‘olmaz, hayır, yapılamaz’ gibi şeyler duyar. Olmazlara inat bir yola girdiğinizi görüyorum. Ama ne gibi olumsuzlukları aştığınızı merak ediyorum.
Belirli bir noktaya gelene kadar kimseyle çalışmadım. Bir ihtiyacım olduğu zaman bunu benim için yapabilecek birileri ya da benim yaptırabilecek maddi gücüm olmadığı için her şeyi kendim yaptım. Bu yüzden kimse de bana ‘olmaz, hayır, yapılamaz’ diyemedi. Bu süreçlerde her şeyin nasıl da yapılabileceğini görüp, yaptığım için bu evreden sonra ‘olmaz, hayır, yapılamaz’ gibi sözler bana sadece komik ya da kolaya kaçmak gibi geliyor.
Bir YouTube kanalında anlatmışsınız. Instagram’da bir mizah sayfasına reklamlı içerik çıkmanız kariyerinizdeki ateşi yaktı. Müzik sektöründe onlarca pazarlama yöntemi var ama çoğunlukla ezbere gider, mizah sayfasına girmek gibi seçenekler elenir. Sizce pazarlamada nasıl ilerlenebilir?
Bunu daha ilk şarkımda denemiştim ve gerçekten çok iyi geri dönüşler aldım diyebilirim. Hatta son zamanlarda viral olan hatta hit olan Araba şarkısı için de benzer ama daha geniş çaplı bir pazarlama stratejisi uygulandığını gördüm. Pazarlamada önemli olan orijinal ve dikkat çekici bir fikir bulmak bence. Fikrimiz iyi olduğu zaman bunun nerelerde paylaşılacağının bir önemi yok ama özellikle kurumsal firmalar sizin de dediğiniz gibi ezbere gidip aslında büyük büyük bütçeleri boşa harcıyorlar gibime geliyor. Aslında risk almayı sevmiyorlar denilebilir. Ama risk almadan büyük şeyler yapılamayacağını neden gözden kaçırdıklarını anlayamıyorum. Konuyu dağıtmadan, ezberden uzak daha akılcı ve orijinal fikirlerle ilerlenmeli bence. Şu an ben de bu konuda güçlük çekiyorum diyebilirim. Ama maalesef fikir yaratmak da kitap ezberlemek gibi bir süreç değil maalesef.
Nasıl bir konser-festival sezonu olacak sizin için? Nedir bu yılın planları?
Bayram sonrası her yerde beni görüp dinleyebilecekmişsiniz gibi hissediyorum. Tabii bu biraz EP'nin ve gelecek şarkıların gidişatına da bağlı tabii. Ama şimdiden inanıyorum ki birçok şehirde birçok sahnede görüşeceğiz.