Blazy’nin moda dünyasıyla imtihanı
Tüm gözler onun üzerinde: Moda kulislerinde aylarca süren spekülasyonların ardından Chanel, sonunda Fransız-Belçikalı tasarımcı Matthieu Blazy’nin yeni bir kreatif direktörü olacağını duyurdu. Peki onu neler bekliyor?
Haber Merkezi |ALEXANDER KOKOSKERIIA
Haziran ayında Virginie Viard'ın görevinden ayrılmasından bu yana Chanel'de kreatif direktörü koltuğu boştu ve onun yerine kimin geçebileceğine dair sayısız söylenti dolaşıyordu. Kimi Jacquemus’un kurucusu ve kreatif direktörü Simon Porte veya Celine’in eski tasarımcısı olan Hedi Slimane, kimi ise Thom Browne veya Daniel Roseberry’yi işaret ediyordu. Lakin Matthieu Blazy tüm bu büyük isimleri geride bırakarak yeni tahtına oturmaya hazırlanıyor! Blazy'nin ve Chanel’in dikkat çekici tasarımcı ve kreatif direktörlüğü geçmişine kısa bir göz atalım...
Aşırı stratejik bir seçim
Blazy, üç yıldır yönettiği Bottega Veneta'da büyük eleştirel ve ticari başarı elde etmiş olması nedeniyle hem mükemmel hem de aşırı stratejik bir seçime benziyor. Bottega Veneta'dan katılan Blazy'nin kusursuz bir geçmişi var ve bu da onu Chanel'deki yılda 10 koleksiyon tasarlama -iki hazır giyim, iki haute-couture, iki ön koleksiyon, bir cruise koleksiyonu, bir Métiers d'art, artı Coco Beach ve Coco Neige- rolüne çok uygun kılıyor. Paris doğumlu, 40 yaşındaki tasarımcı 2007'de Brüksel'deki La Cambre'den mezun oldu.
Blazy'nin Bottega'daki ataması, yükselen bir tasarımcı için dahili bir terfi anlamına geliyordu. Daha önce markada hazır giyim tasarım direktörü rolünü üstlendi ve açıkça hem marka yönetimini hem de marka sevenlerini oldukça etkiledi. Tasarımcı ayrıca Raf Simons'ın altında kendi adını taşıyan markada ve Calvin Klein'da ve Phoebe Philo'nun altında Céline'de çalıştı, ve bunlar da yetmiyormuşçasına Maison Martin Margiela'da da bir görev üstlendi. Tüm geçmiş iş deneyimlerini, başarısını ve yeteneğini göz önünde bulundurarak, Blazy'nin zanaatkarlık anlayışının, kültürel referans noktalarının genişliğinin, tasarımlarının özgünlüğü ve zarafetinin onu efsanevi moda evine başkanlık etmek için heyecan verici bir atama haline getirdiğinden oldukça herkes çok emin.
Yenilikçi ve güçlü yaklaşım
Blazy, Karl Lagerfeld'in en yakın yaratıcı sırdaşı ve ikinci numarası olarak bilinen Viard'dan görevi devralacak. Viyard, Karl Lagerfeld 2019'da vefat ettikten sonra, Chanel'de yaratıcı yönetmen olarak görevi devraldı. Görev süresi boyunca Viard, Lagerfeld'in tasarım mirasını sürdürmek için çalışırken aynı zamanda gençlere yönelik yaklaşımını da aşılayarak, seçici bir göze ve eğlenceli ama pragmatik kıyafetlere olan bir tutkuya sahip yeni nesil Chanel müşterilerine hitap etmeye çalışan tasarımları da sundu.
Chanel, Blazy'nin Stüdyo, Atölyeler ve Maisons d'art ile devam eden bir diyalog yoluyla efsanevi moda evin kodları ve mirasıyla oynayabileceği konusunda oldukça eminiz. Üstelik Blazy'nin curetkar kişiliği, yaratıcılığa yönelik yenilikçi ve güçlü yaklaşımını da unutmamız gerek. Blazy gibi donanımlı bir kreatif direktörün ayrıca zanaatkarlığa ve detaycılığa olan bağlılığı, Chanel gibi tarihi bir moda devini yepyeni ve heyecan dolu bir geleceğe götüreceğinden emin olmak çok isteriz doğrusu.
Bu şüphesiz moda dünyasındaki en çok arzulanan iş pozisyonu olsa da aynı zamanda dünyanın ikinci büyük moda markası için yılda 10 koleksiyon hazırlamak ve sunmak büyük bir özveri ve muazzam bir disiplin gerektirir. Verilere bakılırsa bu son derece akıllıca düşünülmüş bir atama.
İddialı bir ‘risk’ listesi
Genç neslin en saygı duyulan isimlerinden bazılarının altında sessizce çalışan Paris doğumlu tasarımcı, Phoebe Philo, Raf Simons, ve ardından 2021'de Bottega Veneta'daki atamasıyla aniden ünlendi. Blazy şimdiye kadar markaya dışardan katılan yalnızca üçüncü tasarımcı olarak tarihe geçti ve kendisi de Coco Chanel'i takip eden Karl Lagerfeld'in izinden gittiğini açıkça görebiliyoruz. Şüphesiz Blazy üzerindeki her türlü baskı şimdiden çok büyük olacağına benziyor. Hatta ilk koleksiyonunu üretmek için Ekim 2025'e kadar vakti var, ama en azından Chanel’in yönetimi markanın içine yeni bir kreatif direktörün yerleşmesi ciddi bir adım olduğunu ve bunun için epey bir zaman tanımaya hazır olduğunu da böylece gösteriyor ve Blazy'yi tam kadro olarak destekliyor. Öte yandan, yeni bir sanat yönetmeninin başarısı, gazeteciler, moda basını, etkili kişiler namı-diğer moda ve stil influencerlar ve ünlüler gibi aktif, baskın kültürel aracıların, yeni koleksiyonları nasıl algıladığına da bağlı. Kısacası, bu işin sonunda risk hep vardır ve bu yüzden özellikle Blazy'ye aşırı derecede ciddi bir efor ve mesai düşüyor!
Moda evleri, yönetmenin yaratıcılığını sergileyerek ve vizyonunu kamyonu için deşifre ederek bu zevk sahiplerinden onay almaya hep çalışır, lakin Chanel şimdi belirleyici bir an ile karşı karşıya. Diğer köklü markalar gibi, Chanel’in de kendini dikkatli ve yaratıcı bir şekilde yeniden icat etme ihtiyacı mutlaka var. Mirasına saygı göstermek en önemli husus olmaya devam ederken, Chanel'in büyük moda evleri arasındaki yerini korumasını sağlamak için cesur kararlar almasını ve belki de sıradışı koleksiyonları sergilemesi gerekebilir.
Neticide, bu hassas geçiş, markanın geçmişine sadık kalırken geleceğin zorluklarını da kucaklayan yeni bir bölüm yazması için aslına mükemmel bir fırsat.