Başarımın en büyük hissedarı eşimdir
Üç çocuk babası ve 6 torun sahibi Abdullah Kiğılı, Babalar Günü’ne özel açıklamalar yaptı. “Nazardan korktuğum için bugüne kadar eşimi hiç ön plana çıkarmadım. Çünkü benim başarımın en büyük hissedarı eşimdir” diyen Kiğılı, çocuklarına da en büyük nasihatinin ‘mütevazılık’ olduğunu söyledi.
Özge Yavuz |Özge YAVUZ
O tekstil ve perakende sektörünün Abdullah Ağabey’i, spor camiasının renkli yüzü, iş dünyasının ise derin tecrübesiyle her zaman öne çıkan ismi… 1965’te babasından devraldığı 5 çalışan ve 80 metrekarelik dükkanı, bugün Kiğılı çatısı altında 2 bin çalışan ve yüzlerce mağazaya ulaştıran büyük bir emeğin mimarı… İş yaşamının dışında bir eş, 3 çocuk babası ve 6 torun sahibi bir dede. Bugüne kadar eşini ve kızlarını hiç ön plana çıkarmadı. Kendi deyimiyle nazardan korktu. Hafta’ya Babalar Günü dolayısıyla samimi açıklamalar yapan Kığılı, eşine olan minnetini şu sözlerle ifade etti: “Benim eşimin ismi; Fatma Gönül Kiğılı. Ama bugüne kadar nazardan korktuğum için eşimi ön plana çıkarmadım. Çünkü benim başarımın en büyük hissedarı eşim.” Abdullah Kiğılı ile eş, baba ve dede kimliğini konuştuk…
Kaç yılında baba oldunuz? Baba olduğunuz an neler hissettiniz?
23 Eylül 1965’te evlendim, bir yıl sonra ilk kız çocuğum dünyaya geldi. 23 yaşında baba oldum, zaten o yaşta ben de çocuktum diyebilirim. Mutluydum, şükrettim ve o kadar çok işlerin başındaydım ki… Ömrüm hep çalışarak geçti. 57 yıl oldu, halen çalışıyorum.
Kaç çocuğunuz var?
3 kızım oldu. Her birinin arasında 5 yaş var. Birincisi Merve, ikincisi Ayşe, üçüncüsü de Hande… Her kızdan 2’şer olmak üzere toplam 6 torunum oldu. Allah bana erkek evlat vermedi ama 5 tane erkek torun verdi. Bir tane de kız torunum var; Sena… O’nu da şirketin CEO’luğuna getirdim.
Aile büyüdükçe, üzerinizdeki sorumluluk hissi de arttı mı?
Benim bir hayat standardım var. Nefes aldığım müddetçe sorumluluğum var demektir hem aile hem de iş hayatında. Dolayısıyla üzerime düşeni en iyi şekilde yapmaya çalışırım.
Evde otoriter bir eş ve baba mısınızdır?
Evde, eşim beni idare eder. Mizaç olarak sert üsluplu bir insanımdır. Benim başarımın arkasındaki kişi eşimdir. Hiç kimse benim eşimin ismini bile bilmiyor değil mi? İsmi; Fatma Gönül Kiğılı’dır. Ama bugüne kadar nazardan korktuğum için ön plana almadım kendisini. Eşime de bana da nazar değer diye düşündüm. Çünkü başarımın en büyük hissedarıdır kendisi. Deseler ki bana, “Bir daha dünyaya gelsen kiminle evlenirsin?” Ben yine eşimle evlenmek isterim.
Başarınızın arkasında aileniz olduğu kadar, başka hangi faktörlerin olduğunu düşünüyorsunuz?
Başarılı olmuş kişilerin hayat hikayelerini okuyun. Bu kişiler nasıl bu kadar hızlı yükseliyorlar, işlerinde niye bu kadar başarılı oluyorlar, bir bakın… Bu kişilerin en güzel yaptıkları şeyin, insanlarla iyi diyalog kurmaları, hiç kimseyle kavga etmemeleri olduğunu görürsünüz. İnsanlara kendinizi sevdireceksiniz. Marka ne demektir? Marka, eşittir güvendir. Yıllar boyunca çalıştım, çabaladım. Çok az kazandığım, hiç kazanmadığım ya da çok kazandığım günler oldu ama milyonlarca müşterimi, hiçbir gün aldatmadım. Yalan bir şey söylemedim ve bugünlere geldim. Önce Allah’ıma, sonra Türk milletine daha çok borcum olduğunu biliyorum ve sağılığım el verdikçe çalışmaya devam edeceğimi söylüyorum.
Çocuklarınıza, torunlarınıza en büyük nasihatiniz nedir?
İnsanları hiçbir zaman küçük görmeyin. Hayatta muvaffak olmanın bir numaralı şartı budur. Ne kadar çok yükselirseniz yükselin, asla şımarmayın. Çünkü bu insanlar, bu cemiyet, bu dünya seni bir yere getiriyor. Yoksa sen bir hiçsin. Onun için haddini bil, mütevazı ol. Bakın, mezarlıklar hep vazgeçilemeyen insanlarla doludur. Onun için mütevazılığı bırakmayacağız.
Torununuz Sena Suerdem, Kiğılı’nın CEO’su oldu. Torunlarınızın şirkete katılmasıyla ilgili neler söylemek istersiniz?
Bizim şirkette çalışmak çok zor. Hele patronun yakını olmak daha da zor. Sena, zorlu sınavlardan geçti. 10 senedir yanımda çalışıyor. Üniversiteyi bitirdi 23 yaşında, bir yıl kendisini yurt dışına gönderdim, Hugo Boss’un tesislerinde çalıştı İsviçre’de. Ondan sonra geldi, işe birinci basamaktan başladı. Maaşı da en düşük şekilde aldı. 10 senenin sonunda CEO oldu. Şimdi arkadan gelen torunlar var tabii. Hepsi yüksekokul mezunu. Torunlarıma “Git önce dışarda kendine iş bul” derim. Belli bir tecrübe edindikten sonra işe bizde başlarlar ama dediğim gibi asgari ücretle başlarlar. Bizde torpil olmaz.
AYŞE KİĞILI: BABAM PAMUK GİBİDİR
Abdullah Kiğılı ile sohbet ederken, “Peki çocuklarınız sizin mizacınızla ilgili neler söyler?” diye sorduğumda, Kiğılı, yanındaki kızı Ayşe Kiğılı’a dönerek, “Haydi bu soruya da sen cevap ver” dedi. Kiğılı babasıyla ilgili şunları söyledi: “Bana göre dünyanın en pamuk insanıdır. Kendisinin sert olduğunu düşünüyor ama ben ev ortamında onun hiç kızdığını ya da sert olduğunu görmedim. Çok iyi bir babadır kendisi. Elbette duruma göre bazen biraz sert olabilir ama öyle şiddetli bir boyutta değildir tepkileri.”