Asla ‘vegan olamam’ demeyin!

Şebnem TURHAN

“Vegan olma serüvenim 40 yaşımdan sonra başladı. Çok geç kalmışım diye düşündüm, ne kadar bilinçsizmişim diye kahırlandım. Oysa hayvanları çocukluğumdan beri çok seviyordum neden farkına varamadım diye düşündüm. Hatta kurban bayramlarında et yemeyip bayramın bitiminde her şeyi unutup yediklerim aklıma geldi. Bir hayli suçladım kendimi…” Doktor Suat Erus’un YouTube’da ‘Kim bu Veganlar’ serisinde Oben Budak anlatırken ne kadar aynı süreçler geçirmişiz diye düşündüm. Budak yalnız hissetmeyelim, veganlıktan korkmayalım diye yol göstermek için harika bir yol bulmuş, Ilımlı Vegan isimli bir kitap yazmış.

Budak, 12 yıl önce vejetaryen olup et yemeği reddettiğinde her şeyi çözdüğünü düşünmüş önce. Hayvanları öyle çok seviyormuş ki onları yemeyip koruduğunu sanmış ancak sonra hayvansal ürünlerin nasıl daha acı verici yöntemlere elde edildiğini fark ettiğinde en çok kullandığı ‘ben vegan olamam’ cümlesini geride bırakmaya karar vermiş. Herkesin serüvenini farklı geliştiğini, bu zihniyete ulaşmanın cesaret istediğini söyleyen Budak, tek kişinin vegan olmasının da yetmediğini dünyanın değişmesi gerektiğini dile getiriyor.

“BEN YAPTIYSAM HERKES YAPABİLİR”

İşte kendi deyimiyle ‘insanların kulağına su kaçırmak için’ kitap yazmayı düşünmüş. Herkesin duyduğunda ah vah ettiği hayvanlara yönelik acı verici işlemleri ve uygulamaları sürekli tekrar ederek hafızalarda yer edilmesinin sağlanması gerektiğine dikkat çeken Budak, kitap yazma kararını şöyle anlatıyor: “İnek sütü mesela, onların kendi çocukları için yaptıkları süt… Hayvanları karanlık odalarda saklayıp o sütü bizim içtiğimizi duyunca çok üzüldüm. Önce ah vah ettim sonra aklıma gelmedi içmeye devam ettim. Size birinin sürekli hatırlatması, söylemesi gerekiyor. Çok bilinen şeyler değil. Kendi hayatımdan yola çıkarak yazmak, insanlara anlatmak istedim. Çok değil 10 sene öncesine kadar ben de hapur hupur etleri yiyordum. Bunları düşündükten sonra bırak yemeyi göremez hale geldim. Ben yaptıysam herkes yapabilir diye düşündüğüm için yazmaya karar verdim.”

HERKESİN PİŞME SÜRECİ VAR

Ilımlı Vegan isminin ise yanlış anlaşılmaması gerektiğini ‘biraz vegan olsa yeter’ gibi anlaşılıp eleştirilmemesini isteyen Budak, şunları söylüyor: “Arabulucu, ılımlı yaklaşan vegan gibi düşünün. İnsanlar vegan olmaktan korkuyorlar. Ne yiyeceklerini, nasıl hareket edeceklerini bilemiyorlar. İçindekileri anlayamamak korku yaratıyor. Bunları öğrenmek gerekiyor. Kimse gökten vegan olarak inmedi, herkesin bir pişme süresi var. O sürelerde birbirimize daha anlayışlı davranabiliriz diye düşündüm. Belki anahtar bir kitap olabilir, yardımcı olabilir diye düşündüm. Başlayacak bir yerleri olsun istedim. Ben süper kahraman değilim. Şunu yiyin, buradan protein alın diyemem onun için vegan aktivistleri takip etmeniz lazım. Ben normal bir birey, sosyal bir insan olarak hayatınızı nasıl veganlığa döndürebilirsiniz onu anlatmak istedim. Benim arkadaşlarım bile bazen beni dışarıya çağırmak istemiyorlar çünkü ne kadar da ‘o ceset onu yeme’ demesem de varlığınız bile onları rahatsız ediyor. O kadar kolay bir yol değil. Bu yolda başınıza gelebilecek bir sürü şeye karşı önleminizi almanız gerekir diye yol gösterici bir kitap yazmak istedim.”

Budak, hayvanları tek başına kurtarma yeteneği olmadığını bunu hep birlikte başarabileceğimize işaret ediyor ve ne kadar çok kişiyi bilgilendirebilirsek o hedefe de o kadar kolay ulaşabileceğimizi vurguluyor. Vegan olma konusundaki önyargıları kırmak isteyen Budak harekete geçilmesini istiyor.

Oben Budak'ın Ilımlı Vegan isimli kitabı Müptela Yayınları'ndan çıktı. 240 sayfalık kitaba tüm yayınevlerinden ve internet sitelerinden ulaşabilirsiniz. Okumanız dileğiyle.