Al gözüm seyreyle dünyayı…

Hakan Atis

Ege’ye el sallayıp önce Akdeniz’e oradan da Atlas Okyanusu’na açılmak, maviliklerde yelkovan kuşları gibi süzülmek amatör denizcilerin gizli saklı olmayan ortak hayalidir. Alim ve Hattaya Sür çifti bu düşlerini gerçeğe çevirip dümen sularında unutulmaz hatıralar bırakan azimli ve şanslı kişilerden. Alim Ağabey, ‘İnsanın hayat arkadaşı hayal arkadaşı olmalıdır’ diyen okyanus yürekli bir deniz sevdalısı. Tekne ile dünya seyahati gerçekleştirmek isteyenlerin sayısı ülkemizde de giderek arttığı için onun önerilerini paylaşmak istiyorum. Usta denizcimiz fiziksel,  psikolojik, teknik ve maddi açıdan iyi bir hazırlık süreci geçirilmesinin işin püf noktası olduğunu belirtiyor. Alim Sür, ondokuz yaşındayken, kardeşi Naim ve arkadaşları Ali Aytar ile 4,5 metrelik motorsuz sandallarıyla Marmaris’ten İstanbul’a kürek ve yelkenle yol alan, yıllar içinde Sadun ve Oda Boro’nun amatör denizcilerimizin yüreğine kor ateş gibi düşürdüğü dünya seyahatini gerçekleştiren ve yaşamının büyük bölümünü maviliklerde geçiren bir usta.

Mavi düşler atlası

2003 yılında eşi Hattaya Sür ile birlikte dünya seyahatine çıkan Alim Kaptan’a sürecin perde arkasını sordum. Çünkü… Denizci dostlarımın hepsi mavi düşler atlasının sayfalarında diyar diyar gezmenin hayali ile yanıp tutuşuyor. Tekne seçiminden önce dünya seyahatinin nasıl yapılacağının belirlenmesi gerektiğini belirten deneyimli isim de tavsiyelerini şöyle sıralıyor ’’Dünya seyahati bana göre uzun yola uyumlu, yetenekli bir çift olarak yapılmalıdır. Bu kişiler yeteneklerine göre aralarında iş bölümü yapmalıdır. Manevra, demir atma, navigasyon, motor bakımı, sağlık bilgileri, ilk yardım ve haberleşme bunlardan bazılarıdır. Örneğin, gece vardiyalarında birine zor gelen saatler diğeri için uygun olabilir. Üç saati geçmeyen vardiyalar buna göre ayarlanabilir. Güvenlik kurallarına dikkat edilmelidir. Emniyet kemersiz güverteye çıkılmamalıdır. Tekne seçimi rota belirlenmesinden sonra gelir. Klasik batı rotası çoğu denizcinin tercihidir.  Ülkemizde ilk kez dünya seyahati gerçekleştiren Sadun ve Oda Boro’nun izlediği rota budur. Tekne ile uzun yola çıkmadan önce Akdeniz’de alıştırma turları yapılması da rahatlık sağlayacaktır.’’

Sabır ve tecrübe

Dünya seyahatine çıkılacak teknenin tek veya çift gövdeli olmasının kişilerin tercihine bağlı olduğunu belirten Alim Ağabey, şunların da altını çiziyor ‘’ Bu hususu bütçe belirler. Uzun yıllar içinde yaşayacağınız teknenin kullanım alanı elbette ki önemlidir. Bu nedenle katamaranlar tercih nedenidir. Ayrıca sığ sularda seyir olanağı, denge ve hız unsurları yabana atılmayacak avantajlarıdır. Bütçe buna el vermiyorsa sağlam tek gövdeli bir tekne ile bu hayal gerçekleştirilebilir. Uzun yola çıkmadan önce tekne baştan aşağı amaca uygun olarak hazırlanmalıdır. Su yapıcı ve güneş paneli yol boyunca rahatlatıcı olacaktır. Servis botu alüminyum veya fiber tabanlı seçilmeli, hafif olmalıdır. Dalgalı sahillere çıkarken iki kişi rahatlıkla kıyıya çekebilmelidir.  AIS alıcı verici mutlaka taktırılmalıdır. Tetanos, sarıhumma vb gibi aşılar önceden yaptırılmalı, aşı karneleri hazır bulundurulmalıdır. Yol boyunca www.noonsite.com üzerinden bilgiler tazelenebilir. İşin diğer mali boyutu ise aylık minimum 1.000 Dolar ve üstüdür.’’

Keyifli seyirler

Klasik batı rotasında ‘schengen vizesi, Fransız adaları için oralara özel vizeleri almak gerekiyor. Alim Sür, ABC ( Aruba, Bonaire, Curaçao ) için Hollanda adalar vizesi alınması gerektiğine dikkat çekiyor. Ayrıca Avusturalya, Yeni Zelanda, Papua Yeni Gine, Endonezya vizelerinin bir önceki ülkede alınmasını öneriyor. Türkiye’den dünya turuna çıkılacak ideal zamanın Ağustos sonu, Eylül başı olduğunun altını çiziyor. Kanarya Adaları - Atlantik seyrinin Aralık’ta yapılmasını öneriyor. Panama’dan Pasifik geçişi için Şubat, Tayland veya Malezya’dan Hint Okyanusu’nu geçmek için de Aralık-Ocak aylarını tavsiye ediyor. Sözün özü değerli okurlar bu işe gönül verenler zorlukların üstesinden gelerek hayallerine koşmanın bir yolunu buluyor. Belki de bu zorlu süreci ‘iyi ki gerçekleştirmişim’ diyerek özetlemenin yolu kalpten istemekten geçiyor. Al gözüm seyreyle dünyayı diyerek bizlere yol gösteren Sadun ve Oda Boro başta olmak üzere tüm denizcilerimizi saygıyla selamlıyorum. Gelecek hafta yeniden buluşmak üzere esen kalın. Pruvanız neta, rüzgar kolayınıza olsun.