4’üncü dalga akımı tüm dünyayı sardı
Kahvede 4’üncü dalgayı yaşarken, sürdürülebilirliğin yanı sıra, kahve tüketiliyor yenilikçi ve deneysel odaklı bir dönem yaşıyoruz. Çok sayıda şirket ve barista yeni pişirme teknikleri, lezzetler ve hizmet modellerini keşfederken, tüketiciler de yeni nesil kahvelere yoğun ilgi gösteriyor.
Haber Merkezi |ÖZGE YAVUZ
Dünyada petrolden sonra en çok ticareti yapılan ikinci ürün olarak kayıtlara geçen kahvede, 4. dalga (nesil) dönemini yaşıyoruz. Sürdürülebilirlik, şeffaflık ve özel kahve odaklı bir hareketin sonucu olarak ortaya çıkan bir akım olan 4. nesil kahvede, dünyada olduğu kadar Türkiye’de de önemli gelişmeler yaşanıyor. 4. nesilden önceki diğer dönemlere de göz atmakta fayda var elbette... Emtia kahvesi olarak da bilinen birinci dalga kahvecilik, 1900’lü yılların başlangıcına denk gelen kahve üretimi ve tüketimini ifade eden döneme verilen isim. Kahvenin günlük hayata girmeye başlayıp hızla yayıldığı bu dönemde, kahvenin kalitesinden çok niceliği önemliydi.1900’lerin sonlarına gelindiğinde ise tüketiciler yeni bir kahve deneyimi ile tanıştı. O dönemde bugünün kahve zincirleri olan Starbucks ve Caribou Coffee ile yükselen bu yeni akım, hazır kahveden espresso’ya geçişi sağladı. Kahvenin sürdürülebilirliğinin, saflığının ve lezzetinin ön plana çıktığı üçüncü dalga kahvecilikte ise; Kolombiya, Kenya, Brezilya gibi yöresel kahveler birbirlerinden ayırt edildi. Kahveler; kahve notaları, aromaları, çekirdek boyutları ve benzeri özelliklere göre demlenmeye başlandı. Dördüncü dalga kahve ise, tedarik zincirinin tüm seviyelerinde sürdürülebilirlik odaklı bir hareket olarak tanımlanıyor. Kahve yetiştiriciliğinden işleme yöntemlerine, kahve dükkanlarının tasarımından işletimine kadar her aşamayı kapsıyor. Dördüncü dalga kahve aynı zamanda yenilikçi ve deneysel odaklı. Çok sayıda şirket ve barista yeni pişirme teknikleri, lezzetler ve hizmet modelleri keşfetmeye çalışıyor. İşte tam da bu dönemin hakkını veriyor Türkiye’deki kahve dünyasının tüm oyuncuları. Geleneksel ürünlerden yenilikçi ürünlere kadar birçok çeşit ve pişirme yöntemi, tüketicilerin beğenisine sunuluyor.
RAKAMLAR YÜKSELİYOR
Verilere göre, dünyada her gün 3.5 milyar doz kahve tüketiliyor. Ama bir kişi birden fazla doz kahve içebiliyor. Tüketimde en yaygın yöntem instant denilen granül kahveler. Daha sonra filtre kahveler geliyor. Her 5 kahveden bir tanesi İtalyan espresso makineleriyle yapılıyor. Her 200 kahveden bir tanesi ise Türk kahvesi olarak pişiriliyor. Kahve endüstrisi; bu işin makineleri, değirmenleri, filtreleri de dahil olmak üzere dünyada 100 milyar dolarlık bir hacme sahip. Peki yolculuk ne zaman başlamış? 15.yy’da Arap Yarımadası’nda başlayan kahve yolculuğu buradan Osmanlı’ya, Osmanlı’dan ise Avrupa yayılmış. Avrupa’da ise kahvenin boyut atlaması telveyi elimine eden makineler sayesinde gerçekleşmiş. Bugün Avrupa, kahveleriyle meşhur hale geldi. Ancak Türk kahvesi her geçen gün kahve çeşitleri arasında yerini sağlamlaştırıyor. Kahve, petrolden sonra dünyada en çok ticareti yapılan ürün olarak kabul ediliyor. Türkiye’de tüketim ICO (Uluslararası Kahve Organizasyonu) verilerine göre yıllık 100 bin ton. Kişi başı tüketim ise son 5 yıldır her sene ortalama yüzde 20 artıyor. Bugünkü rakam kişi başı tüketimin 1 kg civarında olduğunu gösteriyor. Rakamın 2002’de sadece 200 gram olduğu belirtiliyor.
YAZ AYLARININ DA VAZGEÇİLMEZİ
Dünya genelinde özellikle Avrupa ve ABD’de kafe kültürünün çok yaygın olduğunu biliyoruz. Türkiye’de ise özellikle son 10 yıldır büyük bir hızla kafe kültürü yaygınlaşıyor. Modern, şık kafelerin yanı sıra take away kafeler, birer toplantı merkezi haline gelen kafeler, 7’den 70’e herkesi bir araya topluyor. Kahve sadece soğuk günlerin değil, yaz sıcaklarının da serinleten lezzetleri arasına giriyor. Yaz sezonunda kahve tüketiminin yükselen trendi, soğuk kahveler… Buzlu Americano’dan buzlu latte’ye onlarca çeşidi olan soğuk kahvelerde, bir diğer yükselen trend de cold brew’lar… Bu kahve türü soğuk demleme yöntemiyle yapılıyor.
Kolajenli, ginsengli alternatifler geliyor
Kahvede yeniliklere doymayan Kahve Dünyası’ndan, önümüzdeki yıl için heyecan verici haberler var. Kahve Dünyası Genel Müdürü Kaan Altınkılıç “Ar-Ge’sine başladığımız, 2024’te lansmanını yapacağımız fonksiyonel kahve serimiz bizi heyecanlandırıyor. Kolajenli, ginsengli kahveler gelecek” diyor.
Kuruluş misyonu Türk kahvesi kültürünü evlerden çıkarıp kafede içilebilir kılmak ve kaliteli kahveyi insanlarla tanıştırmak olan Kahve Dünyası, 2004 yılından bu yana başarılı bir yol katetti. Bu misyonu gerçekleştirebilmek için bir yıl boyunca Türk kahvesini, yanında su ve çikolata ile 1 TL gibi sembolik bir rakam üzerinden satışa sunan şirket, kısa sürede tüketicilerin dikkatini çekti. Türk kahvesi evlerde içilen kahveden kafede içilen ve sosyalleşme aracı olarak yükselişe geçti. Kahve Dünyası Genel Müdürü Kaan Altınkılıç, kahvenin şu anda 4. neslini konuştuğumuz bir dönemde olduğumuzu söylüyor. Altınkılıç, “Birinci nesil hazır kahvelerle tanıştığımız, ikinci nesil kafelerde kaliteli kahveye ulaştığımız ve espresso bazlı kahvelerin liderlik ettiği espresso makinelerinin yaygınlaştığı dönemdi. 3. nesli ise kahve çekirdeğini keşfedip makinesiz 3. nesil demleme tekniği diye adlandırdığımız manuel demleme yöntemleriyle, farklı çekirdek notalarını keşfettiğimiz ve tırnak içinde kahvenin gurmelik nesli olarak adlandırabiliriz” diyor.
BUTİK KAHVECİ DÖNEMİ BAŞLIYOR
3. nesilde butik kahvecilerin artışını her köşe başında küçük bir kahve dükkanının açılması ile izlediğimizi belirten Altınkılıç, şöyle devam ediyor: “Tüketicinin ilgisini çeken ve konsept üzerine kurulu bu butik işletmelerin bir kısmı zor geçen bir ekonomi içinde pandemide kapansa da asıl büyük etki aynı dönemde kahve tüketiminin artışı ile oldu. Büyük bir çoğunluk her gün ofisinde ya da kafede içmeye alışkın olduğu kahveye ulaşmanın yolunu evlerine demleme ekipmanları, makineler almakta buldu. Evlerde çekirdek kahveler öğütülmeye başlandı. Farklı demleme yöntemleri keşfedildi, damak zevki gelişti. Kahve tutkunu olmayanların da bu dönemde 1 bardaktan fazla kahve tükettiğini araştırma raporlarında gördük. Pandemi sonrası artan kahve tüketimi yeni işletmelerin de doğmasına öncülük etti. Zaman içerisinde yeme içme ve buluşma noktası olarak kullandığımız mekanlar çalışma ortamlarına dönüştü.”
Z KUŞAĞI DAHA ÇOK ESPRESSO BAZ SEVİYOR
Z kuşağının eğilimi popülerlikle doğru orantılı. Bu nedenle espresso bazlı kahvelere daha çok yöneliyorlar. Altınkılıç, “Kahve Dünyası’nda Z kuşağını, değişen ve gelişen mönümüzle kişiselleştirilmiş ürünler, aroma ve şurup kullanımının sıfır olduğu yine lezzet beklentisini yakalayan ama doğal reçeteli farklı ürünlerle yakalıyoruz. Kahve Dünyası misafirlerinin satın alma alışkanlıklarına baktığımızda sıralama şöyle; Türk kahvesi, espresso bazlı kahveler ve filtre kahveler. Türk Kahvesi ve espresso bazlı kahvelerin oranları birbirine oldukça yakın” diye konuşuyor. Kahve Dünyası’nın 250’nin üzerinde mağazası var, 37 ilde faaliyette. Mağazalar dışında Türkiye genelinde binin üzerinde akaryakıt noktasında da kahve severlerle buluşuyor.
Bitkisel süt kullanımı giderek artıyor
Türkiye’de soğuk kahve tüketiminin artması, bitkisel süt markası Nilky’yi de harekete geçirdi. Nilky Wake markasıyla pazara giren şirket önümüzdeki dönemde kahve çeşitliliğini artırmayı hedefliyor.
Kısa sürede bitkisel süt pazarında önemli başarılara imza atan, Türkiye’nin yerli üretim yapan bitkisel süt markası Nilky, ürünlerini çeşitlendiriyor. İlk aşamada bitkisel süt olarak 1 litrede ‘Fındık, Badem ve Yulaf’ sütleriyle işe başlayan şirket, ardından yoğun talep üzerine şekersiz badem ürününü müşterilerle buluşturdu. Şimdi de kahve pazarına girdi. Nilky Kurucu Ortağı ve CEO’su Emre Başar Sözen ile kahve pazarını konuştuk…
Vegan ürünlerinizle kahve sektöründe yenilik arayan tüketiciler için yeni bir kanal oluşturdunuz. Türkiye’deki kahve sektörüyle, kafe pazarıyla ilgili neler düşünüyorsunuz?
Türkiye geleneksel olarak bir çay pazarı olmasına rağmen yıllar içerisinde özellikle kafe sektörünün yaptığı yatırımlar ile perakende kahvecilikte ciddi anlamda seviye atladı. Bizim adımıza baktığımızda da bitkisel sütler bu kafelerde ciddi bir tüketim miktarına ulaşıyor. Önümüzdeki dönemde ülke makrolarının da düzelmesi ve tüketimin artması ile beraber bitkisel süt tercih edenlerin daha uygun fiyatlarla karşılaşacağını ve tüketimin artacağını düşünüyoruz.
Kaç çeşit ürününüz var? En çok hangi ürününüz satılıyor?
Şu an Türkiye’de kafelerde tüketilen kahvenin %70’inin bir çeşit süt ile tüketildiğini biliyoruz. Bitkisel sütler bu anlamda tüketiciye hem tat hem de sürdürülebilirlik anlamında önemli bir alternatif sunuyor. Günlük hayatlarımıza biraz daha aroma, keyif ve bilinç katmak için bitkisel sütlerin kahve tüketiminde değerli olduğunu düşünüyoruz. Kısa sürede portfolyomuza 11 ürün kattık, 12’nci de yolda. Şu anda badem, badem şekersiz, yulaf, fındık ve hindistan cevizi tatlarımız ile orijinal serimiz var. Bunun yanında küçük boylarda çikolata fındık ürünümüz, salep ürünümüz ve yeni çıkan üç farklı tatta yarattığımız hazır soğuk kahvelerimiz ile ürün portföyümüzü tamamlıyoruz. Bir sürprizimiz daha var, o da yolda…
Son çıkardığınız kahve çeşidiyle ilgili bilgi verir misiniz?
Türkiye’de ciddi bir içime hazır soğuk kahve tüketimi olduğunu biliyoruz. Bu pazara şu anda dünyanın en önemli iki kahve markası öncülük ediyor. Biz de bitkisel sütler alanındaki bilgimizi bu kategoriye uygulayarak bir fark yaratmak istedik. Ürünümüze hem tat hem de fiyat açısından çok güveniyoruz.
Hedefleriniz nelerdir? Yeni kahve çeşitleri gelecek mi?
Biz az ama kaliteli bir ürün portföyü ile ilerlemeyi misyon edinmiş durumdayız. Şu ana kadar çıkardığımız her üründe çok pozitif geri dönüşler alıyoruz. Yakın zamanda bitkisel süt ürünleri misyonumuz altında bir kategoride daha fark yaratmak için yola çıkacağız, bunun yanında özel tatlar ile hazırlanmış kahve ürünleri için de çalışmalarımız sürüyor. İnovasyona ve sürdürülebilirliğe verdiğimiz önem artarak devam edecek.
Üretiminiz nerede gerçekleşiyor?
Ürünlerimiz Türkiye’de Balıkesir’de üretiliyor. Bazı ürünlerimizde yüzde 90’a kadar yerlilik oranımız bulunuyor. Bu bizim için çok değerli.
Yeni girdiği kategoride pazarın üzerinde büyüyor
Meyve suyu sektörünün önemli oyuncularından Dimes, yeni girdiği kategorilerle içecek sektörüne dönüşüyor. Dimes CMO’su Duygu Süleymanoğlu, “İthal ürünlere yerli marka alternatifi oluşturabileceğimiz kategorileri belirliyoruz” diyor.
MEYVE SUYU SEKTÖRÜNÜN en bilinen markalarından Dimes, genç ve başarılı yönetim ekibiyle inovasyona doymuyor. Meyve suyunun dışında içecek alanında, kahvede de pek çok ürün geliştiren ve pazardaki yabancı markalarla rekabete giren şirket, giderek bir içecek devine dönüşüyor. Dimes Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Duygu Süleymanoğlu, “Dünyadaki bütün içecek kategorilerini inceliyoruz, hızlı büyüyen, geliştirilmesi, üretimi uzmanlık isteyen, katma değerli, ithal ürünlere yerli marka alternatifi oluşturabileceğimiz kategorileri belirliyoruz” diyor. Duygu Süleymanoğlu ile sektöre dair…
Dimes’in faaliyet gösterdiği kaçıncı yılı?
Dimes, Türkiye’nin ilk yerli sermayeli meyve suyu markası ve bugün ülkemizin önde gelen içecek şirketleri arasında yer alıyor. Düşünce dünyası doğaya ve insana sevgi ve saygı ile şekillenen bir ziraatçı olan Dimes kurucusu, merhum Mustafa Vasfi Diren’in Türkiye’nin tarıma dayalı sanayiyi geliştirerek kalkınacağına inancı tamdı. 1963 yılında ilk Dimes meyve suyu ürünlerini üretirken söylediği “Soframıza koymayacağımız meyveyi işleyemeyiz, çocuğumuza içirmeyeceğimiz meyve suyunu üretmeyiz” sözü, bugünlerimize ışık tutuyor.
Katma değerli, ithal ürünlere yerli marka alternatifleri oluşturuyorsunuz. Bunlar hangi ürünler? Türkiye’de bizim var ettiğimiz uzun ömürlü sıkma kategorisinin yanı sıra, içecek şirketi stratejimizle son 4-5 yıllık dönemde tüketicilerle buluşturduğumuz soğuk kahvemiz OBSESSO, Dimes Milkshake ve Dimes Smoothie ürünlerimiz, yenilikçi ruhumuzun ve Ar-Ge gücümüzün bir yansıması…
Kahvedeki pazar paylarıyla ilgili bilgi de verir misiniz?
Soğuk kahve deneyimi sunan OBSESSO’nun marka bilinirliği, marka yatırımlarımızın da başarısıyla yüzde 93’e ulaştı. Yaklaşık yüzde 20 pazar payına sahip olan OBSESSO, soğuk kahve pazarının üzerinde bir büyüme ivmesine sahip. 2022 yılında hacim bazında yüzde 25 büyüyen soğuk kahve pazarında OBSESSO’nun büyümesi yüzde 40 düzeyinde oldu.