Yargı paketinden casusluk ve süreli hapis kısımları çıkarıldı
Kamuoyunda 9. Yargı Paketi olarak bilinen ve 20 ayrı kanunda değişiklik öngören 38 maddelik teklif TBMM Başkanlığı’na sunuldu.
Haber Merkezi |Besti KARALAR
Adalet Bakanlığı’nın hazırladığı, AK Parti Grubu’nun son şeklini verdiği 9. Yargı Paketi, ilk önce 63 madde olarak düzenlendi. AK Parti hukukçuları teklifi eleyerek içerisinden tartışmalı maddeleri çıkardı. Böylece 9. Yargı Paketi Meclis’e 38 madde olarak sunuldu.
Tartışmalı ‘casusluk’ maddesi çıktı
Kamuoyunda ‘etki ajanlığı’ olarak adlandırılan ve kamuoyunda büyük tartışmalara ve tepkilere neden olan ‘casusluk’ maddesi ile ‘süreli hapis’ düzenlemeleri 9. Yargı Paketi’nden çıkarıldı.
Çıkarılan madde ile; casusluk faaliyetleriyle etkin mücadele amacıyla TCK’de yeni suç ihdas edilmesini öngörüyordu. TCK'nin "Devlet Sırlarına Karşı Suçlar ve Casusluk" bölümüne bir maddenin eklenmesi düşünülmüştü. Bu madde, kanunun "Devlet güvenliği ile ilgili belgeleri elinde bulundurma" başlıklı 339'uncu maddesinden sonra "Devletin güvenliği veya siyasal yararları aleyhine suç işleme" başlığıyla yer alıyordu.
Cezaevlerindeki yoğunluğu azaltmak amacıyla hazırlanan ve kamuoyunda ‘süreli hapis’ olarak bilinen basit suçlardan hüküm giyenlerin cezalarında indirimi düzenleyen madde de çıkarıldı.
Teklifin ayrıntılarını AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler açıkladı. Güler, 9. Yargı Paketiyle; Anayasa Mahkemesince verilen iptal kararlarının oluşturacağı hukuki boşluğun doldurulması ve uygulamada yaşanabilecek tereddütlerin giderilmesi amacıyla düzenlemelerin yapıldığını açıkladı.
Evlenen kadına ‘soyadı’ düzenlemesi
Güler teklifin diğer maddeleri ile ilgili de şu bilgileri verdi:
“Evlenen kadının soyadına ilişkin olarak düzenleme getiriyoruz. Kullanılacak soyadı nedeniyle aile bütünlüğünün zarar görmemesi ve çocukların olumsuz etkilenmemesi amacıyla, kadınların evlenince eşlerinin soyadını alacağı ve isterlerse önceki soyadlarını da kullanabileceklerine yönelik bir düzenleme teklif ediyoruz. Ailenin huzur ve refahının korunması amacıyla baba olduğunu iddia edilen üçüncü kişilerin soy bağının reddi davası açabilmesi, belirli kurallara bağlı olarak kanun teklifimizde yer alıyor.”
Teklifle; hakaret davalarına 2 yıl sınırının getirildiğini aktaran Güler, “Şikayete tabi hakaret suçu bakımından azami şikayet süresini yeniden belirliyoruz. Süreyi fiilin gerçekleştiği tarihten itibaren 2 yılı geçemeyeceğini öneriyoruz. Ayrıca; Bölge idare mahkemesi tarafından ilk kez verilen kararlara Danıştay yolu imkanı getiriyoruz” açıklamasında bulundu.