Uzman erbaşların sözleşmelerine ilişkin soru önergesi! TSK mensuplarının özlük hakları Meclis’e taşındı

Uzman erbaşların özlük hakları ve sözleşme sonrası yaşadığı sorunlar için DEVA Partisi tarafından soru önergesi verildi. DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Tekirdağ Milletvekili Cem Avşar, uzman erbaşların yaşadığı sorunları Meclis gündemine taşıdı.

Uzman erbaşlar mağduriyet yaşıyor

Avşar, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın cevaplaması istemiyle uzman erbaşların çalışma hayatında ve sözleşme sonrasında sahip oldukları kanuni hakları kullanma bakımından karşılaştıkları engellere ve yaşadıkları sorunlara ilişkin yazılı önerge verildi.

Önergede; Türk Silahlı Kuvvetlerine mensup olmanın öneminin ve verilmesi gereken değerin altını çizen Avşar, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunun 92 nci maddesine göre sözleşme sonrası kamu kurumlarına başvuru hakkına sahip olduğu halde mağduriyet yaşayan kaç personelin olduğu, bazı kamu kurumlarında konuya liyakatten uzak, keyfi ve referans odaklı yaklaşıldığının tarafınızca tespiti ve bu hususta alınan tedbirleri ve meslek mensubu uzman erbaşların özlük hakları ile çalışma usul ve esaslarını yeniden düzenlemeye yönelik bir çalışmanın olup olmadığı gibi konuyla ilgili birtakım soruları Bakan Yerlikaya’ya yöneltti.

 “Devlet Memurları Kanunu’na göre çalışmaları mümkün”

‘Uzman erbaşların Devlet Memurları Kanunun 92 nci maddesi kapsamında çalışması mümkünken keyfi ve referans odaklı uygulamalara gidilmektedir” diyen Avşar, “3265 sayılı Uzman Erbaş Kanunu 5 ncı maddesi; Uzman erbaşlar; iki yıldan az, beş yıldan fazla olmamak şartıyla sözleşme yaparak göreve başlar ve Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı ile ilgilendirilirler.

Bunlardan;

a) İstihdam edildikleri kadronun görev özelliklerine göre sınıf ve branşları ile ilgili sağlık nitelikleri uygun olanların,

 b) 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamında malul olanlardan istekleri, bilgi ve tecrübelerinin sınıfı için faydalı olması ve fiziki noksanlıklarını kapatabilmesi şartıyla mensup olduğu kuvvet komutanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı veya Sahil Güvenlik Komutanlığınca uygun görülenlerden, istihdam edilecekleri kadronun sağlık niteliklerini taşıyanların, müteakip sözleşmeleri, bir yıldan az, beş yıldan fazla olmamak şartıyla azami 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununun 40 ıncı maddesinde düzenlenen yaş haddine kadar uzatılabilir.

Uzman erbaşların 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 92 nci maddesi hükmünden yararlanabilmeleri için en az yedi hizmet yılını tamamlamış olmaları gerekir” şeklinde hükümlere yer verilmiştir.”

Avşar, bu çerçevede ilgili hükümler birlikte düşünüldüğünde söz konusu personelin 657 sayılı Devlet Memurları Kanunun 92’nci maddesi kapsamında çalışması mümkünken referans odaklı uygulamalara gidildiğini belirtti.

“Kamu kurumlarına geçişte engeller çıkartılıyor”

Avşar; “Bu kanuni hak bazı kamu kurum ve kuruluşların takdir yetkisine takılmış ve geçişte engeller ortaya çıkartılmıştır” dedi.

Avşar, sözleşmelerinin sona ermesiyle birlikte sivil hayatı bilmeyen ve askerlik dışında bir mesleki yetkinliğe sahip olmayan söz konusu meslek mensupları bu süreçte sivil hayata adaptasyon, iş bulma zorlukları ve maddi sıkıntılar gibi birçok sorunla da karşı karşıya kaldıkları ve bu durum hem aile birliğini hem de sosyal yaşamlarını olumsuz etkilediğini ifade etti.

‘Personel, çeşitli sosyal ve ekonomik haklardan mahrum kalmakla birlikte özlük hakları ile çalışma usul ve esaslarını düzenleyen ilgili yönetmeliklerin yetersizliğinden yakınmaktadır.’

“Bununla birlikte kanun kapsamında çalıştırılan personelin çeşitli sosyal haklardan mahrum kaldıkları ve özlük hakları ile çalışma usul ve esaslarını düzenleyen ilgili yönetmeliklerin olmadığı ayrı bir mesleki sorun olarak karşımıza çıkmaktadır” diyen Avşar, bu meslek mensuplarının lojman, orduevi, kamp ve misafirhane gibi yerlerden yeterince faydalanamaması; nöbet, izin, sağlık, kurs-ödül, disiplin, sicil, tazminat, görev ve sorumluluk alanı, astsubaylığa geçme ve statü değiştirme, SGK, adi malullük, kademe ve derece vb. birçok konuda ilgili yönetmelik eksikliklerinden dolayı sorunlar yaşadıklarını belirtti.

‘Sosyal adalet ve eşitlik ilkeleri çerçevesinde yasal düzenlemeler yapılmalı’

Avşar; “Söz konusu meslek mensuplarının yaşadığı bu mağduriyetlerin giderilmesi, haklarının iadesi ve alım taleplerinin yerine getirilmesi gibi temel sorunlar, sosyal adalet ve eşitlik ilkeleri çerçevesinde ele alınmalı ve ivedilikle gerekli yasal düzenlemeler yapılmalıdır.” dedi.