Türklerin yatırım yoluyla göç başvuruları rekor kıracak
Uluslararası oturum ve vatandaşlık danışmanlığı şirketi Henley&- Partners Grup Başkanı Christian H. Kaelin, Türk vatandaşların yatırım yoluyla göç başvurularının rekor seviyelerde seyrettiğini söyledi.
Haber Merkezi |Bestenigar KARA - TR MONITOR
Henley & Partners Grup Başkanı Dr. Christian H. Kaelin, Türk vatandaşların yatırım yoluyla göç başvurularının bu yıl rekor kıracağını söyledi. Kaelin “2022’de aldığımız başvuru sayısını, neredeyse bu yılın ilk dört ayında yakaladık” dedi.
Uluslararası oturum ve vatandaşlık danışmanlığı şirketi Henley & Partners Grup Başkanı Dr. Christian H. Kaelin, Türk vatandaşların yatırım yoluyla göç başvurularının bu yıl rekor kıracağını söyledi. Kaelin “Türk vatandaşlarının yatırım yoluyla göç başvuruları, bu yılın ilk çeyreğinde, 2022’nin aynı dönemine göre yüzde 200 oranında arttı. 2022’de aldığımız başvuru sayısını, neredeyse bu yılın ilk dört ayında yakaladık” diye konuştu. Henley & Partners ve İsviçre merkezli uluslararası hukuk ve vergi danışmanlığı firması KENDRES iş birliği ile düzenlenen “Varlık Koruma Semineri” 19 Haziran’da İstanbul’da gerçekleştirildi.
Henley & Partners Grup Başkanı Dr. Christian H. Kaelin, etkinlik esnasında EKONOMİ’nin haftalık İngilizce yayını TR MONITOR’e değerlendirmelerde bulundu. “Oturum ve vatandaşlık planlaması” kavramının 1990’lı yıllarda Henley & Partners tarafından oluşturulduğunu hatırlatan Kaelin, oturum ve vatandaşlık konusunda devletlere stratejik danışmanlık hizmeti verdiklerini de belirtti. “Çoğu Henley & Partners tarafından hazırlanmış 10’u aşkın yatırım yoluyla vatandaşlık programı; Karayipler, MENA, Ürdün, Mısır ve Avrupa’da başarıyla yürütülüyor” diyen Kaelin, dünya genelinde başarıyla uygulanan yatırım yoluyla oturum programı sayısının ise yaklaşık 30 olduğunu söyledi. Kaelin “Bugüne dek 10 milyar dolardan fazla doğrudan yabancı yatırım topladık” ifadelerini kullandı.
Türk vatandaşlarının yatırım yoluyla göçe olan ilgisinin her yıl arttığını ifade eden Kaelin, başvuru sayılarının pandemi ortasında zirve yaptığını söyledi. “Henley & Partners’ın Türk vatandaşlarından aldığı başvuru sayısı 2021’de bir önceki yıla oranla yüzde 147 arttı” diyen Kaelin, 2023’te Türk yatırımcıların en çok ilgi gösterdiği programların, “Portekiz Altın Oturum İzni Programı, İtalya Yatırım Yoluyla Oturum Programı, Saint Kitts ve Nevis Yatırım Yoluyla Vatandaşlık Programı ve Grenada Yatırım Yoluyla Vatandaşlık Programı” olduğunun altını çizdi. Yeni seminerler yolda Grenada Başbakanı Dickon Amiss Thomas Mitchell’in de konuşmacı olduğu Varlık Koruma Semineri’nde küresel görünüm, doğrudan yabancı yatırımlar, küresel varlık koruması ve planlaması, küresel yatırım yönetimi ve küresel gayrimenkul sektörü gibi konular ele alındı. Henley & Partners Türkiye Direktörü Burak Demirel, benzer bir etkinliğin 2015 yılında Türkiye’de gerçekleştirildiğini ifade etti. Demirel “Henley & Partners’ın dünyada 40’tan fazla ofisi var. Dünyadaki tüm finans merkezlerinde buna benzer etkinliklerimiz oluyor. Özellikle varlık koruma ve planlanması konularında yabancı konuşmacılarım katılımı dikkate alındığında, İstanbul için de iyi bir gelişme. Başarısına bağlı olarak etkinliği gelenekselleştirmek istiyoruz” ifadelerini kullandı.
‘Türkiye pasaportunu güçlendirmeli’
Henley & Partners Grup Başkanı Dr. Christian H. Kaelin Türkiye’nin bölgesel bir iş merkezi olduğuna dikkat çekerek İstanbul Finans Merkezi projesinin hayata geçmesi ve yeni teşviklerin yabancı yatırımcılar için giderek daha cazip hale gelmesi, İstanbul’a daha fazla yatırım ve yeni yetenek kazandıracaktır” diye konuştu. Kaelin “Türkiye’nin yatırım yoluyla vatandaşlık programına başvuran pek çok kişi, ülkenin sunduğu gayrimenkul getirileri ve doğrudan yabancı yatırımın arttığı ekonomik görünümüne de erişim sağlayacaktır” dedi. Kaelin, Türkiye’nin yatırım yoluyla oturum ve vatandaşlık programı konusunda küresel düzeyde en çok tercih edilen ülkelerden biri olması için, pasaportunu güçlendirmesi gerektiğini belirtti. Yatırımcıların, bu programlar üzerinden elde ettiği pasaportları yalnızca bir seyahat belgesi olarak değil, fi nansal fırsat ve refaha açılan bir kapı olarak da gördüklerini vurgulayan Kaelin “Dolayısıyla daha güçlü bir pasaport, iş yapma kolaylığı, uluslararası bankacılık, yatırım ve girişimcilik fırsatları için de daha fazla fi nansal özgürlük anlamına geliyor” ifadelerini kullandı.