Türkiye "su kıtlığı"na karşı acil önlem almalı
Türkiye'de ve küresel düzeyde birçok ülkede su kıtlığı yaşanıyor. Ipsos Anti Kriz Monitörü, 18 yaş üstü Türkiye nüfusunu temsil eden 800 birey ile 23-30 Ocak tarihleri arasında yapılan online anket ile toplumun bu konudaki görüşlerini ortaya koydu.
Haber Merkezi |Suyun, insanlar ve diğer tüm canlılar için önemi, suyun insan ve toplum yaşamındaki yeri, suyun dünyadaki ve Türkiye’deki dağılımı, mevcut su kaynakları, küresel ısınmanın su üzerindeki etkileri, su kaynaklarının yönetimi son 20 yıldır ciddi anlamda insanlığın odağında bulunan konulardan… Hatta o ülkenin ekonomik gelişmesinin ve kalkınmasının önde gelen anahtar unsurlarından birisi sayılıyor. İnsanların yaşamlarında önemli bir yeri olan ve sektörler açısından üretimde temel girdilerden biri olan suyun, planlı ve akılcı olarak yönetilmesi küresel ve ulusal fayda açısından büyük ihtiyaç olduğunu toplumdaki bireylerin kaygılı yanıtlarından da görmek mümkün.
800 birey ile online anket
Ipsos Anti Kriz Monitörü araştırması, 18 yaş üstü Türkiye nüfusunu temsil eden 800 birey ile 23-30 Ocak tarihleri arasında online anket yöntemiyle (CAWI) gerçekleştirildi. Ipsos Türkiye İcra Kurulu Üyesi Yasemin Özen Gürelli su kıtlığı konusunda anket sonucunda ortaya çıkan verilerle ilgili şu değerlendirmelerde bulundu: “Su kıtlığı, dünya genelinde giderek artan bir sorun. Ülkemizde de mevsimsel değişiklikler ve küresel ısınma gibi etkenlerin yanı sıra bireysel ve kurumsal nedenler su krizine neden olabilecek önemli faktörler arasında. Toplumun %82’si yakın gelecekte Türkiye’de su sıkıntısının belirgin şekilde hissedileceğini düşünürken %78’i önümüzdeki günlerde ve senelerde ülkemizde su krizi yaşanacağına inanıyor."
Yüzde 84'ü önlem alıyor
Toplumun %63’ünün, su kıtlığının en önemli nedenlerinden biri arasında bireysel su israfını gösterdiğini kaydeden Gürelli yorumuna şöyle devam ediyor:
"Yüzde 84’ü su israfını önlemek için birtakım önlemler aldıklarını belirtiyor. Toplumun su kıtlığı konusundaki farkındalığının yüksek olması ve bireysel sorumluluk hissetmesi, su kaynaklarının sürdürülebilir bir şekilde yönetilmesi için önemli bir başlangıç olarak kabul edilebilir. Bu gerçeği kabul etmiş bir toplumun, olumlu niyeti, su kaynaklarının etkin bir şekilde kullanılmasına yönelik oluşturulacak politikaları, benimsemesi ve davranış değişikliği daha kolaydır. Toplumun %48’i devlet kurumlarının yeterli önlem almamasını su kıtlığının bir diğer önemli nedeni olarak görmektedir. Dolayısıyla yetkili mercilerin, kurumsal ve bireysel su tüketimini denetleme yasaları oluşturmasının yanı sıra, bireysel tasarrufu destekleyici politikaları teşvik eden kampanyalar düzenlemesi, toplumda olumlu bir karşılık bulacaktır."
Duş süreleri kısaltılmalı
Bu politikalar arasında, suyun tasarrufl u kullanımına yönelik kampanyalar düzenlenmesi ve su tasarrufl u ürünlerin kullanımının teşvik edilmesinin önemine değinen Gürelli "Bu kampanyalar, suyu nasıl tasarrufl u bir şekilde kullanacakları, su tasarrufl u ürünlerin neler olduğu ve atık suyun nasıl arıtılacağı gibi konularda bireylere bilgi vererek, farkındalıklarını artırabilir. Bu önlemler arasında, hali hazırda bireylerin su tasarrufu için en fazla başvurdukları suyu boşa akıtmama, muslukları sıkıca kapatma, daha az su tüketen ürünleri tercih etme ve duş sürelerini kısaltma gibi çeşitli adımlar da sık olarak vurgulanması, kalıcı ve yaygın davranış değişikliği ve toplumsal dönüşüm için kritiktir" diye konuştu.