Toprak'tan yasa teklifi eleştirisi: Asgari ücrette gerçek artış yüzde 36
CHP'li Toprak, asgari ücretten vergi alınmamasını öngören yasa teklifi konusunda, “İktidar, asgari ücrette yüzde 50 artışla övünürken TBMM’ye getirilen torba yasa teklifi, artışın gerçekte yüzde 36 düzeyinde olduğunu açığa çıkarttı.” dedi. Toprak ayrıca, "İktidar ittifakı, iş dünyasından yükselen uyarıları ‘iş birlikçiler’ ithamıyla baskılamak istiyor." ifadesini kullandı.
Haber Merkezi | ANKA |CHP Genel Başkan Koordinatör Başdanışmanı ve İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak, haftalık değerlendirme raporunda güncel siyasi gelişmeleri değerlendirdi.
Toprak, bugün TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşmelerine başlanan "Gelir Vergisi Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi"nin detaylarına ilişkin açıklamalar yaptı.
Toprak’ın raporundan öne çıkanlar şöyle:
“İktidar ittifakı; ağırlaşan ekonomik tabloda çözüm üretmek yerine yeni suçlu arayışına girerken, dış politikada da tavizlerle zafiyetler sergiliyor. İş dünyasından yükselen uyarıları ‘iş birlikçiler’ ithamıyla baskılamak istiyor. Ülkenin içine düşürüldüğü sıkıntılı durumu fırsat olarak gören bazı ülkelerin taleplerine boyun eğiyor. İçeride sesini yükseltenlere ‘şahin’ kesilen iktidar ittifakı, dışarıda mazlum ve avuç açan konumunda
İktidar, asgari ücrette yüzde 50 artışla övünürken TBMM’ye getirilen torba yasa teklifi, artışın gerçekte yüzde 36 düzeyinde olduğunu açığa çıkarttı. Tüm ücretli çalışanlara uygulanan Asgari Geçim İndirimi’nde, asgari ücretliler dışarıda tutulurken, asgari ücretin üzerindeki maaşlarda, gelirin asgari ücret tutarına kadar olan kısmının vergiden muaf olacağı sözü tutulmadı. İktidar, anayasaya aykırı bu yasa teklifiyle iş bilmezliğini ve liyakatsizliğini ortaya koydu.
"Türkiye ucuzluk pazarı haline geldi"
TÜİK ve Eurostat’ın Satın Alma Gücü Paritesi (SGP) rakamları, Türkiye’nin Avrupa ülkelerinin ucuzluk pazarı haline geldiğini, halkın satın alma gücünün AB ülkeleri ortalamasının çok altında kaldığını gösterdi. 1990’larda yokluk içindeki Bulgar, Romen vatandaşlarının şimdi Türk mallarını ucuza almak için Edirne’ye hücum etmeleri yoksullaşmanın kanıtıdır.
Çin Modeli olarak açıklanan ancak tutmayacağı anlaşılınca Nas-Sabır-Şükür ile din modeline dönüşen ekonomik kaos programının adı, Türkiye Ekonomik Modeli olarak değiştirildi. Geçen hafta bu model, borsada bir günde iki kez işlemlerin durmasına yol açtı. İhracatçılar dövizini bozdurmuyor. Bankaların sermaye yeterlilikleri negatife gidiyor. Şirketlerin işletme sermayesi eridi. Türkiye ekonomisi hızla ‘hiper enflasyon ve ani duraklama’ noktasına ilerliyor.
Konut sektöründeki duraklama devam ediyor. Ocak-Kasım döneminde konut satışları geçen yıla kıyasla yüzde 9,6 gerilerken sadece kasım ayında yabancılara yapılan konut satışlarında yüzde 48,4 artış yaşandı. TL’deki olağanüstü değer kaybı ve dövizdeki yükseliş yabancılar açısından Türkiye konut piyasasını çok cazip ve kelepir hale getirdi.
"Ağır sonuçları olacak müdahaleler"
BDDK’nın bankalara verdikleri kredilerin amacına uygun kullanımını takip talimatı vermesi ve Türkiye Varlık Fonu’nun Türk Telekom’un yüzde 55 hissesini satın almak için Lübnanlı Hariri ailesinden alacaklı üç bankayla müzakereye başladığının açıklanması ağır sonuçları olabilecek müdahalelerdir. Bir yanda özelleştirmede Türk Telekom’u alıp içini boşalttıktan sonra, Türk bankalarına 4 milyar doları aşan borçlarını ödemeyip Türkiye’den kaçan Hariri ailesinin borçları Varlık Fonu’na yıkılırken diğer yanda bankalar kredi çeken müşterilerinin peşinde hafiyeliğe yapmaya zorlanmaktadır.”