Seçil Erzan davasında Denizbank yöneticisi tanık olarak dinlendi
Kamuoyunda "yüksek karlı gizli fon" adıyla bilinen dolandırıcılık davasında Denizbank yöneticilerinden Sermin Tekin, "tanık" sıfatıyla dinlenildi.
Haber Merkezi | AA |Marmara Kapalı Cezaevi'nden adliyeye getirilen sanık Seçil Erzan'ın bulunduğu aracın, Büyükçekmece'de kaza geçirdiği öğrenildi.
Önde ilerleyen otomobilin patlayan lastiğinden savrulan parçaların cezaevi aracının ön camına isabet ederek kırması üzerine Erzan, cezaevinden gönderilen başka bir araçla adliyeye getirildi.
İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 2 saat gecikmeli başlayan duruşmaya 2'si tutuklu 7 sanık, aralarında Buse Terim ile Terim Arıcan'ın da olduğu bazı müştekiler ve taraf avukatları katıldı.
Duruşmada söz alan müşteki avukatları, dosyada "bankacılık zimmeti" suçundan yargılama yapılması gerektiğini ifade ederek, bu nedenle görevsizlik kararı verilmesini istedi.
Mahkeme heyeti, bu talebin reddine karar verdi.
Duruşmada söz alan müşteki Deniz Güzel, sanık Erzan'ın 2022'de kendisini arayarak bahsedilen fona dahil etmek istediğini, bunun üzerine 125 bin doları sanık Nazlı Can'a gönderdiğini söyledi.
Doktor olması nedeniyle Erzan'ın annesini birkaç kez muayene ettiğini anlatan Güzel, şunları kaydetti:
"Annesinin bazı sağlık problemleriyle ilgili özel olarak da görüşürdüm. Erzan'a, başarılı bir bankacı olduğunu düşündüğüm için güvendim. Erzan'ın annesi bana hasta olarak geldiğinde birkaç kez Nazlı Can da eşlik etmiş ve Erzan’ın akrabası olduğunu söylemişti. Seçil Erzan, Nazlı Can ile çekildiği bir fotoğrafı bana, 'Fonu başlattık, hayırlı olsun.' şeklinde yazıp göndermişti. Gönderme amaçları herhalde içim rahat etsin diye. Tamamen tanımadığım bir insan olsaydı parayı göndermezdim. Seçil Erzan'ın sözüne inandım."
Duruşmada tanık olarak dinlenilen ve Seçil Erzan'ın sicil amiri olarak bilinen Sermin Tekin, şubeyle ilgili 7 Nisan 2023'te kendisine telefon edildiğini, müştekilerden İnci Çeviker'in Erzan'a ulaşmak istediği ancak ulaşamadığının söylendiğini ifade etti.
Bu sırada art arda telefonlar almaya başladığını dile getiren Tekin, şöyle konuştu:
"İnci Hanım'ı beklerken bir telefon daha aldım. Futbolcuların da aralarında bulunduğu kişilerin Seçil Erzan'ı görmek ve paraları hakkında bilgi almak istedikleri yönünde bilgi aldım. O sırada odaya ağlayarak İnci Çeviker girdi. Bana, '10 yıllık arkadaşım tarafından sırtımdan vuruldum, beni dolandırdı.' dedi. Önce onu sakinleştirmeye çalıştım. Bana, Seçil Erzan'ın yurt dışına kaçacağını ve buna engel olmamız gerektiğini söyledi. Ben de Seçil Erzan'a izinli olduğu için ulaşılamadığını söyledim. Sonra biz İnci Hanım'ı dinledik ve notlar aldık."
Tanık Tekin, yöneticilerinden Tanju Kaya'yı aradığını, bankaya gittiğinde Volkan Bahçekapılı ile karşılaştığını ifade ederek, Bahçekapılı'ya bir sıkıntı olup olmadığını sorması üzerine, "Seçil Erzan'la ilgili bir şikayetimiz yok. Sadece elimdeki evraklarla ilgili bilgi almak istiyorum." yanıtını aldığını anlattı.
"Aktarılan kişilerin hesapları olup olmadığına baktık ve hiçbirini görmedik"
Şubede sanık Erzan'ın odasına girdiğinde müştekilerden Evrim Pınar Güzel ve Burhan Taşpolat'la karşılaştığını anlatan Tekin, Güzel'in burada ağladığını, babasının kendisini sakinleştirmeye çalıştığını aktararak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Evrim Hanım da uzun yıllardır Seçil Erzan'a para verdiğini ancak Seçil'in kendisine geri dönmediğini, intihar etmiş olabileceğini söyledi. İbrahim Kocabaldır da Çanakkale'den geldiğini, Erzan'a elden para verdiğini söyledi. Aktarılan kişilerin hesapları olup olmadığına baktık ve hiçbirini görmedik. Yöneticilerimizi de bilgilendirip toplantıdan çıktık. 7 Nisan gecesi Genel Müdür Hakan Ateş'ten telefon aldık. 10.00'da Fatih Terim ile futbolcuların geleceğini söyledi. Ertesi sabah Fatih Terim, Arda Turan ve Emre Belözoğlu genel müdürlüğe geldi. Birlikte görüşme yaptık. Arda Turan, Seçil Erzan’a paralar verdiğini, bir kısmını aldığını ama fazla geri alamadığını söyledi. Biz Seçil Erzan ile görüşemediğimizi söylediğimizde Arda Turan, 'Bende Seçil'in telefon numarası var, size verebilirim.' dedi. Toplantının ardından Fatih Terim ile diğer futbolcular gitti."
Tanık Tekin, bunun üzerine konuştuğu sanık Erzan'ın kendisine çok üzgün olduğunu, olaydan dolayı utandığını ve korktuğunu ifade ettiğini belirterek, "Ne yapabileceğimi sordum. Mümkünse görüşebileceğimizi söyledim. Bana 'Siz gelin.' dedi. Ben de şoförümle birlikte attığı konuma gittim." dedi.
Çorlu'ya gittiğini, Seçil Erzan'ı perişan halde gördüğünü söyleyen Tekin, evde Erzan'ın annesi, bakıcısı ve iki kadın daha olduğunu anlattı.
Tanık Tekin, Erzan'ın kendisine zor zamanlar geçirdiğini, tehdit edildiğini, başkalarından para aldığını ama veremediğini söylediğini dile getirerek, "'Çalıp çırpmadım, kendim için bir şey yapmadım.' gibi cümleler kuruyordu. Orada 3 saat kaldım. Yıllar önce bir hisse senedinden kaynaklanan bir açığının olduğunu söyledi. Sonra, 'Beni çok tehdit ettiler, kapıma dayandılar, intihar etmek gibi bir amacım var.' dedi. Kendisine annesini ve sevenlerini hatırlattım. Ölümün çare olmadığını söyledim." diye konuştu.
Görüşmelerinde Erzan'ın izni dışında bir şey yapmadığını belirten Tekin, "Bizdeki tüm para alışverişleri ve nakit alışverişler kameralarla izlenen operasyon alanında olur. Bu fon mevzusunu ben ilk kez İnci Çeviker'den duydum. Sonra Tanju Kaya’ya ilettim. Muhtemelen Mehmet Aydoğdu'nun haberler çıktıktan sonra bilgisi olmuştur. Şubede herhangi bir tartaklama olayı olsaydı, çalışanlarımız oradaysa bunu görmemesi ve de müdahale etmemesi mümkün değildir. Orada değillerse bilemem." dedi.
UYAP bakımı nedeniyle duruşma 29 Mayıs'a ertelendi
Mahkeme heyeti, Ulusal Yargı Projesi'nin (UYAP) bakıma girmesi nedeniyle tanık Tekin'in beyanlarından sonra ara karar oluşturdu.
Sanıklar Seçil Erzan ve Ali Yörük'ün tutukluluk halinin devamına hükmeden mahkeme heyeti, duruşmayı 29 Mayıs Çarşamba gününe erteledi.
İddianameden
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, sanık Seçil Erzan'ın bir bankanın Levent'teki şubesinde müdür olarak çalıştığı ve müşteki Bülent Çeviker'den kişisel güven ilişkisine dayalı 2 milyon dolar alarak, yüksek kar vaadiyle yeniden kendisine iade edeceğini bildirdiği kaydediliyor.
İddianamede, müşteki Çeviker'e para karşılığında yazılı evrak verildiği, ancak daha sonra Çeviker'in Erzan'a ulaşmaya çalışsa da ulaşamadığı, durumu bankaya bildirdiği, banka tarafından araştırma yapıldığı, Erzan hakkında suç duyurusunda bulunulduğu ifade ediliyor.
Sanık Erzan'ın bu yöntemle futbolcular, iş insanları ve çeşitli meslek gruplarından müştekilere, yüksek kar getirisi olan güvenilir bir fon bulunduğunu ve yine kamuoyunda tanınan Fatih Terim ve Hakan Ateş gibi isimlerin bu fona dahil olduğunu söyleyerek, müştekileri bu fona para yatırmaya ikna ettiği anlatılan iddianamede, gerçekte ise böyle bir fonun hiç olmadığının tespit edildiği belirtiliyor.
İddianamede, Erzan'ın, müştekilerin verdiği paralara ilişkin sahte belgeler oluşturduğu, bu belgelere bankanın kaşesini ve ıslak imzasını atıp müştekilere teslim ettiği ve dolandırıcılık kastıyla hareket ettiği kaydediliyor.
Sanık Erzan'ın 87 yıldan 285 yıla kadar hapsi isteniyor
Sanık Erzan hakkında "özel belgede sahtecilik" ve "tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında, kooperatif yöneticilerinin kooperatifin faaliyeti kapsamında nitelikli dolandırıcılık" suçlarından 87 yıldan 285 yıla kadar hapis cezası isteniyor.
Sanıklar Ali Yörük, Kerem Can, Hüseyin Eligül, Nazlı Can, Atilla Yörük ve Asiye Öztürk'ün ise aynı suçlardan 3 ile 98 yıl arasında hapisle cezalandırılması talep ediliyor.