Sanayici: OSB’lerin yapısı bozulmasın
OSB yönetimlerinin müteşebbis heyetle mülki idareye devrini öngören kanun tasarısı OSB'lerin tepkisine neden oldu. Kurulumunu tamamlamış ve genel kurulla yönetilen OSB'ler mevcut sistemin devam etmesini istiyor.
Haber Merkezi |DÜNYA’nın manşetinden “OSB yönetimi sanayiciden valiye geçiyor” başlığıyla gündeme getirdiği, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın üzerinde çalıştığı 4562 sayılı OSB Kanunu'nda yapılması planlanan değişikliklerle ilgili taslağa tepkiler büyüyor. Sanayicilerin yönettiği organize sanayi bölgelerinin (OSB) valilere devredilmesinin bürokrasiyi artıracağını düşünen sanayiciler, kendi kendilerini yönetmekten mutlu olduklarını belirttiler. Taslağa tepki gösteren Türkiye Organize Sanayi Bölgeleri Derneği (OSBDER) Başkanı Hilmi Uğurtaş, “Bu kadar iyi işleyen ve kamuya yük olmayan OSB’lerin fişi çekilmek isteniyor” dedi. Uğurtaş, şunları kaydetti: “OSB’lerin bulunduğu illerdeki valilerin OSB’lere yetişmesi ne kadar mümkün ve OSB’lerin sorunlarından haberdar olması ne kadar olası. Sanayici kendi kendini disipline etmişken ve bunu 18 senedir sürdürüyorken ve merkezi hükümetin yerel yönetimlere gücü aktarma söylemleri varken bugün gelinen noktada tekrar merkezileştirmek istenmesini anlamak mümkün değil. Türkiye’de 326 OSB bulunuyor. Genel kurul yapıp da yönetimi sanayiciye geçmiş OSB’ler Türkiye’nin en öne çıkan OSB’leri. Türkiye’nin en büyük OSB’lerinin hemen hemen tamamı genel kurulla yönetiliyor. Bu bölgeler Türkiye’nin iftiharıdır. Genel kurulu yapılmış olan OSB’lerdeki sanayiciler mutlu. Çok fazla olanakları var. Bu yapı neden bozulmak isteniyor. Bu yapıların bozulmaması adına elimizden geleni yapacağız. Siyasileri ve kamuoyunu bilgilendireceğiz. Umuyorum ki büyük bir yanlış olmadan bu karardan dönülür.”
Yolu kim yapacak, elektrik şebekesini kim yenileyecek
Bu arada Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın dün OSBÜK ve OSBDER’e taslağı göndererek en geç 15 Ekim 2021 tarihine kadar görüş istediği de bildirildi. Taslakta anılan maddenin kaldırılmadığı da görüldü.
Kütükcü: Kanun çalışmasında ortak akılda buluşacağımıza inanıyoruz
Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kuruluşu (OSBÜK) Başkanı Memiş Kütükcü, müteşebbis heyetin sona erdiği OSB’lerde yeniden müteşebbis heyetin teşekkül etmesi, OSB’lerin yıllık brüt gelirlerinin yüzde 1’ini KOSGEB, TÜBİTAK, Kalkınma Ajansı destek programlarında kullanmak üzere bakanlığa aktarması, yapı ruhsatı alma süresinin bir yıldan iki yıla çıkarılması, kriterleri sağlayan OSB’lerin ‘Yeşil OSB’ olarak sertifikalandırılması gibi düzenlemeleri içeren taslağın kendilerine yeni ulaştığını, bu taslak üzerinde kapsamlı bir çalışma başlattıklarını söyledi. Kütükcü, OSBÜK olarak Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın yürüttüğü kanun taslağı çalışmasına OSB’lerden gelen tüm talepleri daha önceden ilettiklerini ve iletmeye devam edeceklerini vurguladı. 81 ilde üretimin ve ihracatın kaynağı haline gelen, 67 bin işletme ile 2 milyon 170 binin üzerinde insana doğrudan istihdam sağlayan organize sanayi bölgelerinin Türk sanayisinin gururu haline geldiğine işaret eden Memiş Kütükcü, “Dünyaya örnek gösterilen OSB’lerimizin bu kazanımlarının korunması ve geliştirilmesi için yapılan her düzenleme Türk sanayisinin geleceği için gerçekten çok önemli. Biz OSBÜK olarak, OSB’lerimizin taleplerini biliyoruz. OSB’lerimizin bu taleplerini, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız tarafından yürütülen OSB kanunu ile ilgili çalışmaya da mutlaka yansıtacağız. Her zaman olduğu gibi, bu kanun çalışmasında da bakanlığımızla ve OSB’lerimizle ortak akılda buluşacağımıza, hem OSB’lerimizin hizmet kapasitesini artıracak hem de OSB sanayicilerimizin rekabet güçlerini daha yukarıya taşıyacak doğru çözümler üreteceğimize inanıyoruz” dedi.
İlke; sanayicinin kendi kendini yönetmesi devletçi model OSB'yi zayıflatır
Bazı OSB’lerin yönetimleri ise isim vermeden konuyla ilgili görüşlerini dile getirdiler. OSB Başkanları şunları söylediler:
OSB’ler özel ve tüzel hukuk kişilikleridir. Yani OSB’lerin dayandığı temel ilke, özel, tüzel hukuk kişisinin kavramı anonim şirketi vasfına haiz, yarı kamu kuruluşu niteliğinde. Dolayısıyla bir kamu kuruluşu değil. OSB’lerin kuruluş felsefesi, sanayicinin kendi kendini yönettiği bir mantık çerçevesinde oluşturuldu. Bu bağlamda 1960’lı yıllarda ilk OSB’ler kuruldu. Şimdi OSB’lerin kuruluş aşamasında, kamulaştırma ve diğer yazışmalarla ilgili müteşebbis heyetin, valinin dahil olması konusu zaten var. Ama OSB’lerde sanayicinin yarısından fazlası üretime geçtiği an, sanayiciler genel kurula gider ve bu genel kurulda sanayiciler kendi kendini yönetebilir. Yani kanunun özü de bu ilkeye dayanır. Buraya valinin atanması yani müteşebbis heyetinin zorunlu kılınması, valinin denetim yetkisinin artırılması, süreci özünden saptıracak. Yani bu süreç artık özel, tüzel hukuk kişiliğinden ziyade, sanki bir kamu kuruluşu vasfına haizmiş izlenimi yaratacak. Ayrıca OSB bütçelerinin TÜBİTAK ve KOSGEB’e pay kesilmesi de onu destekleyen bir diğer etmen. Burada olması gereken model, sanayicinin kendi kendini yönetmesi, arzu edilen, istenilen, talep edilen ve kuruluş felsefesine dayanan ilke budur. Temel kaygı buranın bir kamu kuruluşu sürecine dönmesi ve bürokrasinin sürece dahil olması. Bu süreci özünden saptırarak, farklı bir yola gitmesine sebep olacaktır. Yani sanayici yöneticiler ile kamudan gelen yöneticiler arasında başkanın vali olmasından kaynaklı, bir takım anlaşmazlık yaşanabilir. Valinin iş yoğunluğu nedeniyle valinin uygun gördüğü atanan yönetim kurulu üyesi, sürece daha fazla dahil olmak zorunda kalacak ve bu da süreci kamulaştıracak bir diğer etkendir.
● Devletin sanayicinin işlerinde bu kadar ön plana çıkmasının doğru olmadığını düşünüyorum. Biz işlerimizi özel sektör zihniyetiyle, elimizi taşın altına koyarak yönetiyoruz. OSB’lerimizin ve işlerimizin gelişmesi ve büyümesi için, gecemizi gündüzümüze katarak çalışıyoruz. Devletin sanayisinin, bugüne kadar yönetilen sistemle yönetilmeye devam etmesinde fayda vardır.
● OSB’lerin yönetiminde müteşebbis heyetinin zorunlu kılınması ve valinin denetim yetkisinin artırılması, yönetim sürecini değiştirecek ve valilik ile sanayici arasında bir fikir ayrılığı oluşturacaktır. Bu durum, sanayicinin kendi kendini yönetme yetkisini elinden alarak, sürecin tamamen kamulaşmasına ortam hazırlayacaktır. Devletçi model, OSB’lerin gelişmesini yavaşlatır. Bakanlık, valilere yetki vermek yerine, OSB’lerdeki denetimleri sıklaştırabilir.
BÖLGELER NE DİYOR?
İHTİYAÇLAR FARKLI
EKONOMİ ZARAR GÖRÜR
TEKRAR BÜROKRASİ DOĞRU OLMAZ
SANAYİ 7/24 YAŞIYOR BUNA UYUMLU OLMALI
ŞU ANKİ HALİYLE ÇOK MEMNUNUZ
MÜTEŞEBBİS HEYET HIZIMIZI AZALTMAMALI
VALİ ZATEN BAŞKANIMIZDI BİZİM İÇİN OLUMLU
Hazırlayanlar: Esra ÖZARFAT / Selçuk ALTUN / Sabiha TOPRAK / Talip ÖZTÜRK / Hatice Nazlı AYDOĞAN