“Pandemi süresinde yeterli ürün stoğumuz var”

Mehmet Nabi Batuk

Mersin’de toplam 200 bin metrekare alan üzerine kurulu entegre tesislerinde günlük 500 ton bulgur, 500 ton kırmızı mercimek, 800 ton eleme ve proses kapasiteyle çalışan Arbel, aynı zamanda Kanada’da 12, Amerika’da 3 ve Avustralya’daki 3 fabrikasında üretimine ara vermeden devam ediyor. Pandemi sürecinde tüketicilerin raf ömrü uzun olan bakliyat ürünlerine erişiminin sürdürülmesi için İngiltere, İspanya, Hollanda, Hindistan, Kırgızistan, İsviçre ve Lübnan'da yer alan depolarıyla ticaret ofislerindeki çalışmalarına hız veren firma, belirli yerlerde üretim kapasitesini artırmak içinde istihdamını artırıyor.

Koronovirus salgını sürecinde hem iç pazarda hem de dış pazarlarda ürünlerine olan talebin hızla yükselmesine rağmen siparişlerine aynı hızla yanıt verdiklerini ifade eden Arbel Yönetim Kurulu Üyesi Mert Hazar, bulgur, mercimek, makarna, pirinç gibi ürünlerin yoğun rağbet gördüğünü aktardı. İnsanların sokağa çıkma yasaklarından ötürü yaptıkları stoklardan dolayı süpermarketlerden ve salgına yetersiz stoklarla yakalanan yabancı devletlerden de yeni siparişler aldıklarını aktaran Mert Hazar, firmalarının stok sorunu olmadığını belirterek, “İçerisinde bulunduğumuz kriz durumunu atlatabilecek seviye stoğumuz bulunuyor. Firmamız yurtiçi ve yurtdışından gelen temel gıda ürünleri taleplerini karşılama noktasında herhangi bir problemi bulunmuyor” dedi.

Firma, personel sağlığı için esnek çalışma saatleri uygulamasına geçti

Türkiye’nin yanı sıra Kanada, Amerika ve Avustralya’daki tesislerinde salgına karşı gerekli tüm önlemleri alarak üretime devam ettiklerini belirten Mert Hazar, bu sürede personelin sağlığının korunması için bir dizi önlem aldıklarını kaydetti. İlk olarak firma bünyesindeki tesislerde esnek çalışma saatleri uygulamasını hayata geçirdiklerini aktaran Hazar, “Yaşı ilerlemiş olan çalışanlarımıza izin imkânı sağladık. Belirli departmanlardaki personellerimizi değişimli günlerde çalışma sistemine geçirdik. Kendi tedbirlerimizin yanı sıra hükümetimizin aldığı tedbir ve uyarıları çalışma sahamızda hayata geçirdik. Bu yoğun ve sıkıntılı süreci atlatmak için yeni personel alımına ilave olarak evden çalışma kolaylığı getirdik” diye konuştu.

80 ülkeye ihracat devam ediyor

Salgın sürecinde 80 ülkeye ihracatlarının devam ettiğini aktaran Mert Hazar, ağırlıklı olarak Avrupa, Kanada, Japonya, Ortadoğu ülkeleri ve Karadeniz’e komşu ülkelere ihracat gerçekleştirdiklerini belirterek şöyle konuştu: “İç piyasa satışımızı ve ihracatımızı dengeledik. Makarna tarafında bakliyat unlarıyla üretilen yüksek proteinli makarna, hızlı tüketim ürünü olan bardak makarna ve sporcu makarnası hem iç hem de dış pazar için yeni geliştirdiğimiz ürünler. Bakliyat unları, lifleri, bisküvi, kek, evcil hayvan mamaları, sosis, salam, sucukla diğer et ürünlerinde kıvam artırıcı, yağ ve su tutucu özelliğe sahip. GDO'lu ürünlere karşı üretim verimliliğini ve kapasitesini artıran sağlıklı bir katkı maddesi” ifadesini kullandı.

Bulgurda pazarlama ve kapasite artıracak

Bulgurun tamamen Türk menşeli bir ürün olduğunu ve son yıllarda ihracatta önem kazandığını vurgulayan Mert Hazar, şöyle konuştu: “Son derece sağlıklı olan bulgur düşük glisemik endeksi, yüksek proteinle diyet lif içeriği, tok tutuculuğu özelikleriyle öne çıkıyor. Dünyada Türkiye ile özdeşleşmiş bir gıda maddesini üretip ve ihraç etmek bize yüksek derecede haz veriyor. Bu nedenle pazarlama ve bulgur üretiminde kapasite artırmak için yeni yatırımlar yapıyoruz. Bulgura yönelik yurtdışındaki yoğun ilgi Türk mutfağını ve Türkiye’ye olan sempatinin artmasına zemin hazırlıyor. Umarım kısa süre içerisinde pizza nasıl İtalya'yı akla getiriyorsa, yurtdışında da bulgurla yapılan yemekler de damaklarda Türk mutfağının lezzetini, akıllarda Türkiye sevgisini çağrıştıracak.”