'Pandemi olağan akışına bırakılmış gibi'
Türkiye'de COVID-19'dan son üç ayda yaklaşık 20 bin kişinin hayatını kaybettiğini belirten Çamlı, "Avrupa'da yeni tedbirler devreye sokulurken ülkemizde sağlığı yönetenlerin hiçbir tedbir almadığını, almayı da düşünmediğini görüyoruz. Sanki pandemi olağan akışına bırakıldı. Toplumsal bağışıklığı aşıyla elde etmek yerine adeta bir sürü bağışıklığına döndüğümüze ilişkin kaygılar yaşıyoruz." dedi.
Haber Merkezi |İzmir Tabip Odası Başkanı Dr. Lütfi Çamlı, pandemi sürecinde yüksek ölüm ve vaka sayılarına rağmen gereken tedbirlerin alınmadığı gerekçesiyle Sağlık Bakanlığı ile hükümet yetkililerine tepki gösterdi.
ANKA Haber Ajansı'na konuşan Çamlı, şimdiye dek 8 milyon yurttaşın koronavirüs hastası olduğunu belirterek şunları söyledi:
"Yaklaşık 20 aydır küresel bir salgının can alıcı ve can yakıcı etkilerini görüyoruz. 73 bin vatandaşımızı önlenebilir bir hastalık nedeniyle kaybettik. Zaman zaman pikler şeklinde seyreden bu salgında, en son 1 Temmuz itibariyle normalleşme kararı alınarak neredeyse tedbirlerin tamamı kaldırıldı. Bunu takiben ortalama 3-4 hafta sonra Türkiye’deki vaka sayıları kritik eşiği aştı ve o tarihten bugüne kadar da kontrol altına alınamayan bir pandeminin 4. pikinin etkisi altındayız. Resmi açıklamalara göre, ortalama 23 ile 27 bin arasında değişen vaka sayıları var. Her gün yaklaşık 200 vatandaşımızı kaybediyoruz. Son üç ayda yaklaşık 20 bin vatandaşımızı kaybettik ve bu toplam kayıpların yüzde 28’ini oluşturuyor. Kısacası pandemide kontrol altına alınamayan 4. pikin etkisi altında sonbahara ve kışa girmiş durumdayız. Bu süreçte vakalarında daha da artacağı şeklinde bilim insanlarının görüşleri var. Ülkemiz yeni vaka çıkışları açısından Avrupa’da ilk beşte yer almakta. Avrupa giderek konuya ilişkin tedbirleri, yeni kısıtlamaları devreye sokarken ülkemizde sağlığı yönetenlerin ek bir tedbir almadıklarını ve almayı da düşünmediklerini görüyoruz. Sanki pandemi olağan akışına bırakıldı. Toplumsal bağışıklığı aşıyla elde etmek yerine adeta bir sürü bağışıklığına döndüğümüze ilişkin kaygılar yaşıyoruz."
"İzmir'deki rakamlar birbirine uymuyor"
İzmir'deki günlük vaka ve vefat sayılarına değinen Lütfi Çamlı, şöyle devam etti:
"İzmir’de, özellikle son 3 aydır Türkiye ortalamasının çok altında vaka sayıları açıklanıyordu. Örneğin ülkede ortalama yüz binde 250’lik bir vaka sayısı varken İzmir’de bu sayılar kasım başına kadar yüz binde 40-47 dolaylarındaydı. Bu da yaklaşık günlük 300 vakaya karşılık geliyor. Oysa sahadan aldığımız veriler, bunun 3-4 katı olduğunu düşündürmekteydi. O süreçlerde İzmir Valisi’nin (Yavuz Selim Köşger) yaptığı açıklamalarda, İzmir’de günlük bin 200, bin 500 vaka olduğu söylüyordu. İzmir’deki vaka artışları, son iki, üç haftadır artıyor. Yani yüzde 47-48’den yüzde 69’lara çıktı. Resmi rakamlara göre 435 civarında vaka olduğu söyleniyor. Oysaki bizim sahadan aldığımız rakamlar, bunun en az iki katı olduğu şeklindeydi. Sayın İzmir Valisi, bir basın kuruluşuna verdiği demeçte, İzmir’de yaklaşık günlük 900’e yakın vaka tespit edildiğini ve gevşememiz gerektiğini ifade etti. Bizim sahadan aldığımız verilerde günlük vaka sayılarının bu düzeylerde olduğunu, ama resmi açıklamalarda bunun yarısı kadar sayı bildirildiğini görüyoruz. Bu da açıklanan verilere olan güveni önemli ölçü de azaltıyor. Önümüzdeki hafta resmi açıklamalar hala 400-450 civarında vaka sayısını gösterirse İzmir’de gerçekten yetkililerin cevaplandırması gereken bir durum ortaya çıkacak. Kamuoyu ile gerçekçi paylaşımların şeffafça yapılması, pandemi mücadelesinde önemli. Pandemide başarı elde etmek istiyorsak mutlaka veriler güvenli bir şekilde elde edilmeli ve şeffaf, gerçekçi şekilde kamuoyu ile paylaşılmalı. Kamuoyu da neyle karşı karşıya olduğunu bilmeli, rehavete kapılmamalı ve bilim insanları da bu verilerle pandemide stratejik planlamaları ya da önerileri yapabilmeli."