Marmara Denizi’nin ekosistemi S.O.S veriyor
Hızlı nüfus artışı, kentleşme ve sanayinin gelişimi nedeni ile oluşan atık miktarının her geçen gün arttığına işaret eden TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı Sevim Yürüten, “Bu durum bizce Marmara Denizi’ndeki kirliliği anlatan acı bir çığlıktır ve Marmara Denizi ekosistemindeki bozulmanın açık bir göstergesidir.” dedi.
Esra Özarfat |Esra ÖZARFAT
BURSA - Marmara Denizi’nin İstanbul kıyılarında Mart ayının ikinci haftasında görülmeye başlayan, Yalova, İzmit Körfezi, Çanakkale ve Balıkesir kıyılarının ardından Bursa’nın Gemlik ve Mudanya kıyılarını da açık kahverengine boyayan balıkçıların deniz salyası dediği, alg/plankton patlaması (müsilaj) Marmara Denizi’nin ekosistemini tehdit ediyor. Bursa’nın Marmara Denizi’ne kıyısı Gemlik Körfezi’nin kuzeyinden güney kıyılarında Bandırma sınırına kadar uzanan yaklaşık 115 kilometrelik bir alanı kapsıyor. Marmara Denizi’ni etkisi altına alan müsilaj sorunuyla ilgili Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Bursa İl Koordinasyon Kurulu adına açıklama yapan TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı Sevim Yürüten, “Bu durum bizce Marmara Denizi’ndeki kirliliği anlatan acı bir çığlıktır ve Marmara Denizi ekosistemindeki bozulmanın açık bir göstergesidir. Ortaya çıkan bu durum balıkçılığa ve turizme etkileri sebebiyle önemli ekonomik kayıplara da yol açmaktadır” dedi. Yürüten, deniz ekosistemindeki bozulmanın yaklaşık 25 milyon kişinin yaşadığı Marmara Bölgesi’ndeki yoğun sanayileşme ve yerleşimden kaynaklanan evsel ve endüstriyel atık sular ile kara kökenli diğer kirleticiler nedeniyle yaşandığını belirtti.
“Ulusal Eylem Planı kapsamında somut adımlar atılmalı”
Yürüten, “Hızlı nüfus artışı, kentleşme ve sanayinin gelişimi nedeni ile oluşan atık miktarı her geçen gün önemli ölçüde artmaktadır. Denizlerimizin kara kökenli bu kirleticilere karşı korunmasına yönelik 2018 yılında düzenlenen Ulusal Eylem Planı kapsamında somut adımlar atılmalıdır. Çevre kirliliğini önlemek, kirliliği temizlemekten çok daha ekonomik ve çevreci bir yaklaşımdır” diye konuştu. Endüstriyel ve evsel atıksu arıtma tesislerinin yaygınlaştırılması ve mevcut tesislerde de denetimlerin artırılması gerektiğine işaret eden Sevim Yürüten, atıksu arıtımı yapılmadan derin deniz deşarjına izin verilmemesi, parametrelerin çevrimiçi takip edilmesi, arıtılmış su kullanımının desteklenmesi gerektiğini dile getirdi. Marmara Denizi Eylem Planı’nın bütüncül bir yaklaşımla tüm paydaşlarla hazırlanarak yerel yönetimler ve Bakanlık tarafından hızla uygulanması gerektiğine işaret eden Yürüten, “İklim Değişikliği Eylem Planları hızla hayata geçirilmelidir. 1/100.000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı ve hükümlerinde de Marmara Denizi’nin korunması ilkesi esas alınmalıdır” dedi.
Denizin temizliği yüzme sezonuna yetiştirilecek
Bursa Büyükşehir Belediyesi Sahil Planlama ve Yapım Şube Müdürlüğü ekipleri, havaların ısınmasının ardından müsilajın katılaşması ile birlikte deniz temizleme araçlarıyla temizliğe yeniden başladı. Başlatılan çalışma ile sahili kaplayan deniz salyaları yüzeyden temizlenerek katı atık tesislerinde bertaraf edilmeye başlandı. Sahil Planlama ve Yapım Şube Müdürü Yükseler Göktaş, müsilajın su yüzüne çıkmasının mevsimsel biyolojik bir olay olduğunu belirterek, “Çalışmaları kısa sürede tamamlayıp, yüzme sezonunun açılmasıyla birlikte halkımızı temiz bir deniz ve sahillerle buluşturmayı hedefliyoruz” diye konuştu.
“Sorun sanayi atıkları değil”
Gemlik Belediye Başkanı Mehmet Uğur Sertaslan, kirliliğin sanayi atıkları nedeniyle değil, arıtılmamış evsel atıkların derin deşarj sistemleri ile denize dökülmeleri ve sıcaklık değişimleri nedeniyle meydana geldiğini ifade etti. Başkan Sertaslan şu açıklamayı yaptı, “Orhangazi arıtmasının yapılması, evsel atıkların arıtılmadan körfeze atılmaması lazım. Marmara Denizi’ne kıyısı olan bütün belediyelerin bunu yapması gerekiyor. Yıllardır evsel atıklar derin deşarj denilen bir sistemle denize bırakıldı. Sonunu hep birlikte görüyoruz. Bunun balık popülasyonu üzerinde ciddi bir etkisi var. Deniz kendine kıyı bulabilseydi, Marmara’yı beton bir göl haline getirmeseydik yükünü üzerinden atardı. Ama her yer beton ve kaya, dibe çökeceği güne kadar bekleyeceğiz.”
“Kıyısı olan il ve ilçeler ortak çalışma yapmalı”
Mudanya Belediye Başkanı Hayri Türkyılmaz ise Marmara Denizi’ne kıyısı olan tüm il ve ilçe belediyelerinin bir araya gelerek bilim insanlarının görüşleri doğrultusunda ortak bir çalışma yapması gerektiğini söyledi. Türkyılmaz; “Marmara Denizi’ne arıtma diye yapılan ve aslında derin deşarj olan 500 metre ileriye dökülen birçok atık var. O atıkların biyolojik arıtma ile arıtılması lazım. Marmara denizini kirleten nedenleri ortadan kaldırırsanız temiz olur. Nilüfer OSB’den Demirtaş OSB’ye kadar giden sanayinin kirliliği Nilüfer deresine akıyor. Buranın temizlenmesi gerek. Belediye olarak müsilaj sorununa karşı İstanbul Büyükşehir Belediyesi işbirliği ile kendi sınırlarımız içinde Karacabey, Gemlik arasında 55 kilometrelik sahili temizlemek için harekete geçtik” dedi.