Gürcan: Yüksek faizi nasıl çözdüysek enflasyonu da çözeceğiz

Gürcan, Kırklareli Üniversitesi Kültür Merkezi'ndeki toplantıda yaptığı konuşmada, pandemide yaşanan daralma neticesinde tüm dünya ülkelerinde ekonomik sıkıntı olduğu belirterek, "Bu süreçten sonra gelen bir sıkıntıyı hep beraber yaşıyoruz ancak Türkiye özellikle 2020 yılında Çin ile beraber büyüyen iki ülkeden biri oldu. Çin bu süreçte yüzde 2,5, Türkiye 1,8'lik bir büyümeyle tüm dünyada daralma olduğu süreçte büyüdü." diye konuştu.

Gürcan, Türkiye'nin geçen yıl yüzde 11'lik bir büyümeyi gerçekleştirdiğini vurgulayarak, "Tabi bu büyüme gerçekleşirken iç ve dış talep çok dengeli katkıda bulundu. Toplam yurt içi talep yüzde 6,1 ve yurt dışı talep 4,9 olarak gerçekleşti." ifadelerini kullandı.

"İşsizlik yüzde 10,7 seviyelerine indi"

Türkiye'nin şu anda 30 milyon istihdamı sağladığını anlatan Gürcan, şöyle devam etti:

"İşsizlik oranımız hızla düşüş kaydederek yüzde 14'lerden aşağı inerek 10,7 seviyesine ulaşmış görünüyor. Bu da bizim önümüzdeki süreçte işsizliğimizi azaltma yönünde çok büyük adımlar attığımızı, Türkiye'nin ekonomi modeli ile hem istihdamı hem ihracatı artırıcı çalışmalarımızın etkisini görebiliyoruz."

Dünyada enerji fiyatlarındaki artış ve pandemi nedeniyle hızlı bir enflasyon yaşandığını vurgulayan Gürcan, şunları kaydetti:

"Özellikle ABD'de yüzde 8,5 enflasyon var. Yüzde 0,25'ten yüzde 8,5'e çıktı. Yıllarca yüzde sıfır olan bir enflasyonun yüzde 8,5 ile tanışması, ciddi sıkıntılar yaşanıyor. ÜFE oranları da İspanya'da 40,7 Avrupa'da 31,4 ve ABD'de de 12 seviyesinde ÜFE artışı var. Türkiye hem pandeminin getirdiği hem de döviz atağında ciddi bir enflasyonla karşı karşıya kaldı. Özellikle aralık ve ocak ayındaki enflasyon oranlarının yüksekliğinden dolayı bugünkü enflasyon oranımız yüzde 61,1. Bunu da inşallah hep beraber üreterek ve üretim arzımızı artırarak çözeceğiz. Nasıl Türkiye'deki yüksek faizi çözdüysek bunu da iş insanlarıyla çözeceğiz ve yıl sonundan itibaren de enflasyonda düşüş seyrine geçeceğimizi Sayın Bakanımız her fırsatta tekrarlıyor."

Bakan Yardımcısı Gürcan, Türkiye'nin kamu brüt borç stokunun gayrisafi yurt içi hasılaya oranında yüzde 42'lik oranla pek çok ülkeye göre gayet iyi durumda olduğunu ifade etti.

Türkiye'nin bütçe dengesinde de 2021'de pek çok ülkeden pozitif ayrışmayı sürdürdüğünü aktaran Gürcan, "Merkezi yönetim bütçe açığının gayrisafi yurt içi hasıla oranının 2021 yılında yüzde 3,5 seviyesinde gerçekleşmesi beklenirken bu oranın mevcut büyüme beklenti doğrultusunda bu yıl yüzde 2,7 olarak gerçekleşmesi bekleniyor." dedi.

"Bankacılık sektöründe çok iyi durumdayız"

Gürcan, şunları kaydetti:

"Bankacılık sektöründe de çok iyi durumdayız, sermaye yeterlilik rasyolarımız çok iyi durumda. Türkiye'nin yüzde 19 seviyelerinde sermaye rasyosu var. Bu normal alarm noktası yüzde 8, dünyanın kabul ettiği rakam yüzde 12'lerde. Türkiye bu yüzde 12'nin çok daha üzerinde bankaların sermaye rasyoları var. Bu bizim için çok olumlu. Yine aynı şekilde reel kesimde döviz açık pozisyonlarımız da azalıyor. Özellikle finansal kesim dışındaki firmaların net döviz pozisyonları 2017 yılından itibaren 67,9 milyar dolar iyileşerek 2022 yılı ocak ayında 119,8 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Döviz pozisyonundaki açığına sahip reel sektör firmalarının önemli bir kısmı büyük ölçekli ve önemli ölçüde döviz gelirine sahip olması kur riskine karşı doğal bir koruma sağlamaktadır. Ekonomimiz için çok olumlu seyrediyor. Toplam borç seviyemiz de düşük seviyelerde seyrediyor."

Türkiye'nin altyapı yatırımları gerçekleştirdiğini anımsatan Gürcan, "Havaalanı sayısını 26'dan 57'ye çıkardık ve 3 tamamlanmakta olan havaalanı var. Bölünmüş yol ve otoyol uzunluğunu 4 katına çıkardık, 1200 kilometreden fazla tren ağı tünel, köprü, viyadük uzunluklarını artırdık, 192 olan OSB sayısını 333'e çıkardık. Türkiye'nin en büyük avantajı jeopolitik konumu. Türkiye 26 trilyon dolar değeri olan pazara erişebilir bir konumda."

Gürcan, Kur Korumalı Mevduat Hesabında 750 milyar lira üzerinde bir mevduatın toplandığını, bu sistemin anlatılmasıyla dövizde düşüş başladığını, bugün Rusya-Ukrayna savaşına rağmen stabil bir durum olduğunu belirtti.