Görüşmede ne konuştular? Kılıçdaroğlu'ndan İmamoğlu açıklaması
CHP eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun ziyaretine ilişkin, görüşmenin detaylarını paylaşmayı doğru bulmadığını söyledi. Kılıçdaroğlu "İmamoğlu ile bozulan baba-oğul ilişkinizi düzeltebildiniz mi? sorusuna ise "Baba-oğul meselesine gelince ortada bir kan davası yok ki" yanıtını verdi.
Haber Merkezi |CHP eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile yaptığı görüşmeye dair açıklamalarda bulundu. Kılıçdaroğlu, Gerçek Gündem Genel Yayın Yönetmeni Seyhan Avşar’ın sorularını yanıtladı.
"Baba-oğul meselesine gelince ortada bir kan davası yok ki"
Ekrem İmamoğlu'nun ziyaretine ilişkin "Evinizdeki görüşme çok konuşuldu. İmamoğlu ile bozulan baba-oğul ilişkinizi düzeltebildiniz mi?" sorusuna Kılıçdaroğlu "Şöyle ifade edeyim. Ekrem Bey'le evde yaptığımız görüşmeyle ilgili şu ana kadar hiçbir açıklama yapmadım ve açıklamayı da doğru bulmuyorum. İki kişi arasındaki bir görüşmeyi kamuoyuyla paylaşmayı doğru bulmam. Baba-oğul meselesine gelince ortada bir kan davası yok ki." yanıtını verdi.
"Hepimizin ortak düşüncesi, ortak hedefi, ortak amacı bu"
Avşar'ın "Yani sizi tekrar ilerleyen dönemlerde baba-oğul gibi görebiliriz..." sözleri üzerine Kılıçdaroğlu "Aynı partideyiz. O Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nı başarıyla götürüyor. Dolayısıyla partinin hedefleri konusunda, partinin ilkeleri konusunda, partinin karşılaştığı sorunlar konusunda benim düşündüğüm kadar o da düşünüyordur tabii. Her partili gibi düşünüyordur. Partiyi nasıl daha iyi büyütürüz, iktidar yaparız… Tabii doğal olarak hepimiz düşünüyoruz. Hepimizin ortak düşüncesi, ortak hedefi, ortak amacı bu." dedi.
"Koşullar beni oraya getirdi"
"Ekrem İmamoğlu sizin bir daha genel başkan olamayacağınızı söyledi. Buna ilişkin neler söylemek istersiniz?" sorusuna ise Kılıçdaroğlu "Hiçbir zaman ‘Ben cumhurbaşkanı adayıyım’ demedim. Hiçbir zaman ‘Ben genel başkan olacağım’ da demedim. Koşullar beni oraya getirdi. Dolayısıyla genel başkanlık kişinin talebinden çok o parti örgütünün elinde olan bir şeydir. Parti örgütü yani bizim delegelere bakarlar. Delegeler isterse istediği kişiyi getirirler, genel başkan yaparlar. Hayatımda hiçbir zaman delegeye ‘Bana oy verir misiniz?’ diye bir telefon dahi etmedim. Hiçbir delegeye. Çünkü bu telefonu ettiğiniz andan itibaren siz genel başkanlık yapamazsınız. O nedenle hani 'Bu benim özel bir talebim gideceğim, genel başkan olacağım' falan... Yok öyle bir şey yani. Türkiye'nin dünya kadar sorunları var. Partinin kendi içine dönük tartışmalardan arınması lazım. O sorunlarla ilgilenmek lazım." yanıtını verdi.