Galatasaray Meydanı 300 hafta sonra Cumartesi Anneleri'nden 1000. oturumu için açıldı

Gözaltınday kaybedilen yakınlarının akıbetini soran ve faillerin yargılanmasını isteyen Cumartesi Anneleri, 1995'te Galatasaray Meydanı'nda başlattıkları oturma eyleminin 1000.sini gerçekleştirdi. Cumartesi Anneleri'nin Galatasaray Medyanı'ndaki eylem 700. haftadan sonra yasaklanmıştı. 300 hafta sonra meydandaki polis bariyerleri bugün kaldırılarak eyleme izin verildi.

Haber Merkezi |

Gözaltındayken kaybedilen yakınlarının akıbetini soran ve faillerin yargılanmasını isteyen Cumartesi Anneleri Galatasaray Meydanı'nda 1000. buluşmasını gerçekleştirdi. Eyleme izin verilmesinin ardından meydandaki polis bariyerleri 25 Ağustos 2018’den sonra ilk kez bugün kaldırıldı.

29 yıldır süren Cumartesi Anneleri eylemi için çok sayıda kişi Galatasaray Meydanı'nda toplandı.

Yüzlerce kişi ellerinde kayıplarının fotoğraflarının yer aldığı dövizlerle, yakınları için oturma eylemi yaptı.

Çok sayıda sanatçı da bu eyleme destek verdi.

AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin, Cumartesi Anneleri’nin bininci hafta eylemine izin verileceğini açıklamıştı.

"Arayışla geçen bir ömür…"

Yüzlerce kişinin katıldığı 1000. hafta açıklamasında şunlara yer verildi:

"Bugün burada, 1000. kez aynı derin acı ve aynı ısrarla bir araya geliyoruz. 1000 hafta… Yani 7000 gün, 229 ay… Yani arayışla geçen bir ömür… Biz Cumartesi Anneleri/ İnsanlarıyız. Anneyiz, babayız, eşiz, kardeşiz, evladız, yeğeniz, torunuz. Yani sizler gibiyiz. Ama aslında bir farkımız var sizden. Bizim kalbimizde aynı derin yara sızlıyor; sevdiklerimizin mezarlarına bile sahip olamamanın tarifsiz acısı. Devletin güvenlik güçleri tarafından gözaltına alınan sevdiklerimizden bir daha haber alamadık. Ya aylar, uzun yıllar sonra “kimliği meçhul kişi” olarak gizlice gömüldükleri kimsesizler mezarlığında ağır işkence izleri taşıyan bedenlerine ulaştık ya da hiçbir iz bulamadık. Onlardan geriye sadeceisimleri ve kucaklarımızdaki fotoğrafları kaldı.

"Kucağımızda fotoğraflarını taşıdığımız sevdiklerimize bir bakın"

Kucağımızda fotoğraflarını taşıdığımız sevdiklerimize bir bakın. Onlar da sizin gibiydiler. İşçilerdi, esnaflardı, taksicilerdi, çiftçilerdi, doktorlardı, eczacılardı, hemşirelerdi, gardiyanlardı, avukatlardı, gazetecilerdi, öğretmenlerdi, mühendislerdi, iş insanlarıydı, ilköğretim, lise ve üniversite öğrencileriydi, siyasetçilerdi, sendikacılardı. Onlar bizim en sevdiğimizdi… 1000 haftadır, hiç dinmeyen bir ağrıyla ve aynı zamanda hiç bitmeyen bir umutla Galatasaray Meydanı’nda bir araya geliyoruz: Devletin alıp götürdüğü sevdiklerimizi istiyoruz! Akıbetlerini bilmek istiyoruz.

"1000 haftadır soruyoruz"

1000 haftadır, soruyoruz: Kayıplarımız nerede? 1000 haftadır, soruyoruz: Sevdiklerimizi kaybedenler, bu insanlığa karşı suçun fail ve sorumluları neden cezasızlıkla korunuyor? 1000 haftadır haykırıyoruz: Unutmuyoruz, unutmuyoruz, asla unutmayacağız. 1000 haftadır haykırıyoruz: Vazgeçmiyoruz, vazgeçmiyoruz, asla vazgeçmeyeceğiz. 27 Mayıs 1995’ten beri, her hafta saat 12:00’de Galatasaray Meydanı’nda toplandık. Galatasaray bizim ve kayıplarımızın sesi oldu. Kimi zaman engellendik, kimi zaman yasaklandık. Şiddetle, zorla dağıtıldık kimi zaman. Gözaltına alındık, yargılandık. Ama ısrarımızdan bir an için bile olsa vazgeçmedik. Nasıl vazgeçelim; onlar bizim gözbebeğimizdi.

Gözaltında kaybedilen sevdiklerimize dokunamıyoruz ama her cumartesi onların resimlerini gururla taşıyoruz. Mezarlarına çiçek koyamıyoruz, ama her cumartesi onlar için Galatasaray Meydanı’na bir karanfil bırakıyoruz. Bu gelenek kuşaktan kuşağa aktarılarak sürüp gidecek. Galatasaray Meydanı’na bakan her göz, o meydandaki her taş, devletin bu büyük utancının ve Cumartesi Anneleri’nin direncinin tanığıdır!

1000. haftamızda kamuoyunun karşısına tek bir taleple çıkıyoruz; kayıplarımızı istiyoruz. Karanfillerimizi Galatasaray’a değil, sevdiklerimizin gerçek mezarlarına bırakmak istiyoruz. Doğdukları, yaşadıkları topraklarda bir izleri, bir mekanları olsun istiyoruz. 1000. haftamızda bir kez daha ilan ediyoruz: Sevdiklerimizi bulana kadar onları aramaktan vazgeçmiyoruz, vazgeçmiyoruz, vazgeçmiyoruz."

Dünyanın en zengin adamıydı: Serveti 9 ayda 30 milyar dolar eridi! Finansal okuryazarlığınızı ücretsiz eğitimlerle geliştirin! Ekrem İmamoğlu'ndan 'ahmak davası' açıklaması: Tam bir sefillik 'Devlet büyükleri Togg’u neden makam aracı olarak tercih etmiyor?' İkinci el otomobil satışında yeni dönem başlıyor İş GYO, Marmara Park AVM’nin arsasını satıyor