Elektrik akımı faciasında 2 kişi ölmüştü! Bilirkişi raporunda dikkat çeken detay
İzmir'de 12 Temmuz'da meydana gelen sağanak yağışta elektrik akımına kapılarak hayatını kaybeden Özge Ceren Deniz ve İnanç Öktemay'ın, gerekli 40 bin liralık işlemin yapılmaması nedeniyle hayatlarını kaybettikleri tespit edildi. Olaya ilişkin hazırlanan bilirkişi raporunda, enerji kablolarının yeterli derinlikte gömülmediği ve koruyucu borunun iptal edildiği belirtildi.
Haber Merkezi |İzmir’de 12 Temmuz tarihinde etkili olan sağanak yağışta Özge Ceren Deniz ve İnanç Öktemay’ın elektrik akımına kapılarak hayatını kaybettiği, İZSU ve GDZ Elektrik AŞ.’den 13’ü tutuklu toplam 42 kişinin yargılandığı olayla ilgili olarak, avukatlar Senih Özay ve Murat Fatih Ülkü'nün sorumluların ve denetim eksikliğinin tespiti hakkında İzmir 7. Sulh Hukuk Mahkemesi'ne yaptığı başvuru üzerine 18 Temmuz'da yapılan keşif ve inceleme sonrası hazırlanan bilirkişi raporu, dosyaya sunuldu.
''Kablo derinliği yeterli değil, koruyucu boru iptal edildi''
T24'ten Cengiz Anıl Bölükbaş'ın haberine göre Kabloların 80 cm derinliğe gömülmesi gerektiği, bu derinliğin zorunlu haller durumunda özel koruyucu önlemler alınarak 20 cm dolaylarında azaltılabileceği aktarılan bilirkişi raporunda, enerji kablosunun mazgalın hemen altında bulunduğu, rögar kapağı bitişiğinden geçirilen beyaz renkli drenaj borusunun kabloları kapağa doğru yükseltmesi ve bu arada kablo koruyucu borunun bu bölümde iptal edildiği, buradan kablo derinliğinin yaklaşık 15 cm civarında olduğu, kablo derinliğinin yeterli olmaması ve kablo koruyucu borunun bu bölümde iptal edilmesi nedeni ile mazgalın kabloyu ezerek izolasyon hasarına neden olduğu, buradan elektrik akımının kabloların yeterli derinlikte olmaması nedeni meydana geldiği belirlendi.
Raporda ayrıca, mevcut durumda keşif sırasında yapılan incelemede kablo üstlerinin kapatıldığı ve üzerine asfalt atıldığı görüldüğü için dağıtım şirketi olan GDZ Elektrik Dağıtım A.Ş.’ nin kaza sonrasında nasıl bir tadilat işlemi yaptığı hususunda bir tespit yapılamadığı belirtildi.
''Gerekli işlemler için maliyet bedeli maktuen 40 bin TL''
Trafo merkezinden dağıtım panolarına giden enerji kabloların risk yaratıp yaratmadığının tespitine ilişkin olarak da, ''Ancak kablo üzerlerinin kazı yapılmak sureti ile açılarak tespit edilebileceği ve bunun da mevcut durumda mümkün olmadığı görülmüş, bu nedenle trafo merkezinden dağıtım panolarına giden kabloların risk yaratıp yaratmadığı tespit edilememiştir'' denildi. Bilirkişi raporunda, enerji kablolarının mazgalın hemen altında kaldığının görüldüğü, kabloların özel koruma içine alınarak yönetmelikte belirlenen kablo derinliğine göre gömülmesi gerektiği, bu işlemler için gerekli maliyet bedelinin maktuen 40 bin TL olduğu tespiti yer aldı.
GDZ Elektrik AŞ.'den yapılan açıklamada ise şöyle denildi:
"12 Temmuz 2024 tarihinde İzmir Alsancak’ta meydana gelen ve tüm Türkiye’yi olduğu gibi, bizi de üzüntüye boğan Özge Ceren Deniz ve İnanç Öktemay’ın ölümüyle ilgili olay hakkında dün gündeme getirilen haberlerde, hazırlanan yeni bir rapora yer verilmiştir. Öncelikle, hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, kederli ailelerine başsağlığı dileriz. Abi ve Öktemay ailelerine duyduğumuz saygıyla adaletin vereceği kararı beklediğimizi bir kez daha belirtiriz. Ancak, objektiflikten uzak haberler üzerine bir açıklama yapma gereği duyulmuştur. Şöyle ki;
Habere konu olan ve tespitlere yer verdiği iddia edilen bilirkişi raporu, kamu davası öncesindeki savcılık sürecinde ya da yargılamanın devam ettiği İzmir Ağır Ceza Mahkemesi’nin talebiyle alınan bir bilirkişi raporu değildir. Olayın meydana geldiği bölgede, kaza öncesi kurumumuzun bilgisi ve gözetimi dışında gerçekleştirilen altyapı faaliyetlerinde, mazgal imalatı sırasındaki çalışma ile kablo koruyucu borunun kesilerek kablolara zarar verildiği, derinliğiyle oynandığı ve bu eylemler neticesinde elektrik kablolarının tehlikeli hale getirildiği dava dosyasındaki video görüntüleri ile sabittir. Konuyla ilgili ceza yargılamasının devam ettiği bu süreçte, kamu adına yürütülen soruşturma ve kovuşturma dışında alınan söz konusu raporda, hukuki yarar bulunmamaktadır.
Dava sürecini titizlikle takip etmekte, bu sürece gölge düşürebilecek tek bir kelimeden bile özenle imtina etmekteyiz. Şeffaflık politikamız çerçevesinde, gerekli tüm adımları atmakta, ihtiyaç duyulan her bilgiyi yetkili mercilerle paylaşmaktayız. Olayı aydınlatabilecek her adımda koşulsuz iş birliği sağlıyor, adaletin vereceği kararı saygıyla bekliyoruz.
Kamuoyunun doğru ve tarafsız bilgilendirilmesi konusunda hassasiyet beklediğimizi ifade etmek isteriz."