Ege Üniversitesi öncülüğündeki Covid-19 aşısı geliştirme çalışmalarında 2. aşamaya geçildi
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mert Döşkaya, "Çalışmalarımızın ilk aşaması olan aşı antijen tasarımını tamamladık. Şimdi bu gen parçaları ile oluşturacağımız DNA aşılarının etkinliğini belirleyip 4 ay içerisinde hayvan modeline uygulamayı planlıyoruz." dedi.
AA |Ege Üniversitesi (EÜ) Aşı Araştırma ve Geliştirme Grubu, yeni tip koronavirüsten (Covid-19) korunmak amacıyla başlattığı yerli DNA aşısında ilk aşama olan antijen tasarımını laboratuvar ortamında test etmeye başladı.
EÜ İlaç Geliştirme ve Farmakokinetik Araştırma Uygulama Merkezi (ARGEFAR), TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezine bağlı Gen Mühendisliği ve Biyoteknoloji Enstitüsü koordinasyonunda hazırlanan "Covid-19 aşı ve ilaç geliştirme projeleri"ne destek veriyor.
Bu kapsamda ARGEFAR'da "Aşı Araştırma ve Geliştirme Grubu" oluşturuldu.
Grupta, İzmir Katip Çelebi Üniversitesi, Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü Ulusal Viroloji Referans Merkez Laboratuvarı, İzmir Biyotıp ve Genom Merkezi, Tarım ve Orman Bakanlığı İzmir Bornova Veteriner Kontrol Enstitüsü, Nobel İlaç Sanayi ve Florabio Teknoloji Sanayi'den toplam 32 bilim insanı yer alıyor.
Türk bilim insanları, çalışmaların ilk aşaması olan aşı antijen tasarımını bir haftada tamamladı.
ARGEFAR'da 24 saat dönüşümlü olarak çalışan bilim insanları, Covid-19'dan korunmak için yerli DNA aşısı geliştirmek amacıyla tasarladıkları antijenleri laboratuvar ortamında test etmeye başlayarak ikinci aşamaya geçti.
EÜ Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mert Döşkaya, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2007'den bu yana aşı ve ilaç geliştirme çalışmalarında yer aldığını söyledi.
Dünya Sağlık Örgütü'nün açıkladığı rakamlara göre dünyada koronavirüs aşısı için 50'den fazla merkezin aşı çalışmalarına başladığını hatırlatan Döşkaya, "Aslında Türkiye'de yapılan çalışmalar da onlarla benzer aşamada. Bunların 5'i klinik safhaya yani ilk insan deneylerine başladı. Diğerleri ise hayvan deneylerine hazırlanıyor." dedi.
Covid-19'un, SARS ve MERS'e göre genetik yapısının değiştiğine dikkati çeken Döşkaya, bu nedenle virüsün, hücrelerin yapısını bozma gücü olarak da tanımlanan patojenliğinin arttığını ifade etti.
Döşkaya, şöyle konuştu:
"Yerli DNA aşısı geliştirmeyi çok istiyoruz. Çalışmalarımızın ilk aşaması olan aşı antijen tasarımını tamamladık. Şimdi bu gen parçaları ile oluşturacağımız DNA aşılarının etkinliğini belirleyip 4 ay içerisinde hayvan modeline uygulamayı planlıyoruz. Kuvvetli koruyucu immün yanıtı uyardığını belirlediğimiz DNA aşısı ile en kısa zamanda insanlarda klinik çalışma gerçekleştirmeyi amaçlıyoruz."
ARGEFAR Müdürü Prof. Dr. Ercüment Karasulu da merkezin 27 yıldır ilaç araştırmaları yaptığına işaret etti.
EÜ Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak'ın önerisiyle 2,5 yıl önce aşı ve ilaç geliştirme grubunu kurduklarını hatırlatan Karasulu, "TÜBİTAK'ın araştırma ve bilimi geliştirmek için başlattığı '1004 Mükemmeliyet Merkezi Projesi' kapsamında başvuru yaptık. Başvurularımız kabul edildiği sırada koronavirüs salgını ortaya çıktı. Projemiz yerli DNA aşısı geliştirme çalışmasına hızlı bir şekilde başladı." ifadelerini kullandı.
EÜ Rektörü Prof. Dr. Budak ise köklü bir tarihe sahip olan üniversitelerinin, Covid-19 aşısı geliştirerek dünyanın önemli bilim merkezlerinden biri olduğunu göstereceğine inandığını dile getirdi.