Diyarbakır Cezaevi müze oluyor

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Diyarbakır Cezaevinin bugün itibarıyla Kültür ve Turizm Bakanlığına devredildiğini açıkladı.

Haber Merkezi | AA |

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstasyon Meydanı'nda düzenlenen "Diyarbakır Çevre Yolu, TOKİ 1525 Konut, 17 İşyeri, 1 Camii ve Büyükşehir Yatırımları ile Yapımı Tamamlanan Diğer Projelerin Toplu Açılış Töreni"nde konuştu.

Alandaki ilgiden duyduğu memnuniyeti dile getiren Erdoğan, bugüne kadar Diyarbakır'ı böyle görmediğini, bugün Diyarbakır'ın bir başka olduğunu söyledi.

Alandaki pankartları okuyan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Güzel de bir pankart asmışlar. Ne diyor? 'Reis paradan 6 sıfırı sen attın 2023'te altı sıfırı da biz atacağız.' Maşallah. Diyarbakır'ı özlemişiz. Coşkunuzdan anladığım kadarıyla Diyarbakır da bizi özlemiş." ifadelerini kullandı.

Diyarbakır'a 15 Ekim'de geleceğini ancak Amasra'da kömür madenindeki patlama nedeniyle programını ertelemek zorunda kaldığını söyleyen Erdoğan, şehitlere Allah'tan rahmet, yaralılara şifa diledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bütün şehitlerin aileleri bize emanettir. O emanete de sonuna kadar sahip çıkacağız. Hiçbirinin mağduriyetine izin vermeyeceğiz. Başlatılan araştırma ve incelemelerin ardından olayda kusuru olanlar tespit edilirse onlarla ilgili de her türlü işlemi yapacağız." diye konuştu.

"Gönül birlikteliğimizden vazgeçmeyiz"

Alana asılan, "Diyarbakır etrafında bağlar var, altılı masa size buradan mesaj var. Sahiplerinize fırsat vermeyeceğiz, Kürtleri masanıza meze etmeyeceğiz." pankartını da okuyan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

"Yıllardır ne diyoruz? Türk'üyle Kürt'üyle Laz'ıyla Çerkez'iyle Gürcü'süyle Abaza'sıyla ne diyoruz, yaratılanı yaratandan ötürü severiz. Ayrım yok. Öyleyse hep beraber bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep beraber Türkiye olacağız. Bizi bölenlere de fırsat vermeyeceğiz. Biliyorsunuz bir dönem kucaklaşmamızı engellemek için her yolu denediler ama bilmiyorlardı ki kalpten kalbe giden, görülmeyen yollar vardır. Biz, 'Gerekirse serden, gerekirse yardan, gerekirse candan geçeriz ama Diyarbakırlı kardeşlerimizle gönül birlikteliğimizden vazgeçmeyiz.' dedik ve yolumuzdan asla dönmedik. Diyarbakır'ın sembol olduğu koskoca bir coğrafyayı, ideolojik hezeyanların mezesi haline getirmek isteyenlere meydanı bırakmadık. Avrupa'dan, Amerika'dan beslenen zehirli köklerini coğrafyamızın kalbine bir bıçak gibi saplamaya çalışanlara eyvallah etmedik. Diyarbakır annelerini, Batı'nın şempanzelerine bırakmadık. Nerede bu batının insan hakları savunucuları? Nerede bunlar? Bir kere gelip de Diyarbakır annelerini, evlatları Kandil'e kaçırılan Diyarbakır annelerini gelip ziyaret ettiler mi? Gördüler mi? Niye? Onların insan hakları savunuculuğuyla alakası yok. Onlar sadece sahne artisti. Benim Diyarbakır annesi kardeşlerim bunlara prim vermediler, dik durdular, eğilmediler ve peyderpey evlatları da dönüp geldi. Milletimizle aramıza fitne sokmak için her yolu deneyenlerin, her şeyi istismar edenlerin kirli yüzlerini tek tek ortaya çıkardık."

"Diyarbakır'ın rengi terör değildir"

Bir kez daha Diyarbakırlılarla kucaklaştıklarını, yaşanan coşku ve heyecanın çok farklı olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün yatırım bedeli 5 milyar 125 milyon lirayı geçen 140 kalem eserin açılışını yapacaklarını bildirdi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sur Kültür Yolu Festivali'nin, tüm programlarıyla çok hareketli, coşkulu, heyecanlı geçtiğini, Diyarbakır'a yakışır görüntülerle tamamlandığını bildiğini de belirterek, şunları kaydetti:

"Buradan tüm dünya ile tüm Türkiye ile altını çizerek paylaşmak istiyorum, Diyarbakır'ın rengi terör değildir, başarıyla tamamlanan Sur Kültür Yolu Festivali'dir. Diyarbakır'ın rengi, baskı, zulüm, acı değildir, bugün yenilerinin açılışlarını yaptığımız, üreten, istihdam eden fabrikalardır. Diyarbakır'ın rengi, PKK'nın istismarı veya HDP'nin sapkınlığı değildir, bugün sizlerle birlikte sergilediğimiz işte bu kardeşliktir, muhabbettir, birliktir, beraberliktir. Diyarbakır'ın rengi, bu şehrin halkını neredeyse zincirli kölesi gibi gören terör ve siyaset baronları değildir. Kökenine, inancına, kültürüne, medeniyetine sahip çıkan asil insanlardır."

Kuran-ı Kerim'de isimleri zikredilen Hazreti Elyasa ve Zülkifl peygamberler ile nice nebilerin, sahabilerin, gönül sultanlarının şehri Diyarbakır'ı köklerinden koparmaya kimsenin gücünün yetmeyeceğini belirten Erdoğan, maziden atiye köprü kurarken, zamanın ruhunu da es geçmediklerini ifade etti. Erdoğan, şunları kaydetti:

"Bunun için diyorum ki Diyarbakır gel, her güzelliği içinde barındıran rengine birlikte sahip çıkalım. Gel, binlerce yıllık geçmişindeki zenginliklere beraberce sahip çıkalım. Gel, ülkemizin aydınlık geleceğine 85 milyonla hep birlikte yürüyelim. Gel, insanlık tarihi kadar eski olan bu bölgenin kadim şehirleri Şam'ın, Bağdat'ın, Kudüs'ün boynu bükülürken, ülkenin diğer 80 vilayetiyle beraber senin de yıldızını yükseltelim. Çünkü sen, bu ülkenin, bu milletin göz bebeğisin. Çünkü sen koskoca bir medeniyetin sembol şehrisin. Çünkü sen, büyük ve güçlü Türkiye hedefimizin en önemli lokomotiflerinden birisin. Çünkü sen, Cumhuriyet'in Diyarbakır'ı, Osmanlı'nın Diyar-ı Bekr'i, Selçuklu'nun Amid'isin. Çünkü sen, Dicle'nin en nazlı kuzusu, Mezopotamya'nın en kıymetli hazinesisin. İşte bunun için diyoruz ki Ahmedi Hani de Ahmedi Cezeri de Faki Teyran da Diyarbakır'ındır. Ali Emiri de Ziya Gökalp de Süleyman Nazif de Cahit Sıtkı Tarancı da Sezai Karakoç da Diyarbakır'ındır."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, eski-yeni her eseriyle, tabiat harikası her güzelliğiyle, ecdadın emaneti her bir değeriyle, her bir insanıyla Diyarbakır'ı gönülden sevdiklerini dile getirerek, "Hazreti Ömer'in fethinden beri, 1383 yıldır her şeyiyle bizim olan, bizim medeniyetimizin şehri olan Diyarbakır'a göz diken iflah etmez. Göz dikenin, iflah olmayacağı açıktır." diye konuştu.

"Hesabını, Diyarbakırlı kardeşlerim soracak"

"Şu Diyarbakır Surları'nın, Dicle Nehri'nin, ecdad yadigarı mezar taşlarının, Diyarbakır sokaklarının dili olsa da konuşsa." diyen Erdoğan, şunları kaydetti:

"Konuşsa da bir yandan mirasçısı olduğumuz medeniyetin ihtişamını anlatsa. Diğer yandan daha düne kadar bu coğrafyanın tarihiyle, kültürüyle, sanatıyla, sanayisiyle, ticaretiyle, en önemlisi insanıyla en seçkin şehri olan Diyarbakır'ın kolunu, kanadını kıranların ihanetini anlatsa. Ağızlarından 'demokratik siyaset' lafını eksik etmeyenlerin, nasıl emperyalistlerin kucağından hiç inmediğini anlatsa. Her nutuklarını 'hak, hukuk, özgürlük' lafıyla bitirenlerin, nasıl baskının, zulmün, kan emiciliğin dibine vurduklarını anlatsa. Sürekli 'Kürt' lafı ederek, Kürtleri sömürenlerin, sizlerin evlatlarının kanı ve canı üzerinden kendilerine ultra lüks hayat kuranların riyakarlıklarını anlatsa. Bunların adı Kürt, kendilerinin Kürtlükle alakası yok. Kürt kardeşlerime en büyük zulmü yapan bunlar. Kandil'e benim Kürt kardeşlerimin çocuklarını kaçıranlar bunlar değil mi? Onlara oralarda zulüm edenler bunlar değil mi? Her türlü tacizi yapan bunlar değil mi? Öyleyle işte 7 ay var. 7 ay sonra yapılacak seçimlerde bunlara bütün bunların hesabını sormaya var mıyız?"

"Yasin Börü evladımızı Diyarbakır Caddesi'nde şehit eden alçaklar bunlar değil mi?" diye soran Erdoğan, "İşte bunun hesabını Diyarbakırlı kardeşlerim Allah'ın izniyle soracaklar." dedi.

"Bunların oyununa gelmeyeceğiz"

Erdoğan, bugün bir kez daha her gecenin bir sabahı olduğu gibi, Diyarbakır'ın yaşadığı karanlık günlerin de geride kaldığını gördüğünü ifade ederek, şöyle konuştu:

"Şu anda Edirne Cezaevi'nde olan zatın Kürtlükle alakası var mı? Yok, bu adam Kürt değil. Ama Kürt kardeşlerimi ne yapıyor? Sömürüyor. Bunun hesabını benim Kürt kardeşlerim sormayacak mı? Soracak. Şu anda bir tane eş başkanları var, Kürt mü? Değil. Ama o da yine aynı şekilde ne yapıyor? Benim Kürt kardeşlerimi sömürüyor. Bunların oyununa gelmeyeceğiz. Bunların hesabını ben inanıyorum ki benim Diyarbakırlı kardeşlerim soracaklar. Diyarbakır altyapısıyla, ekonomisiyle, kültürüyle, sanatıyla yüzünü geleceğe dönmüş, güven ve huzur içinde kararlı adımlarla yoluna devam etmektedir. Allah bir daha bu ülkeye de Diyarbakır'a da o kötü, o acı, o kanlı günleri göstermesin diyorum.

Hamdolsun artık Diyarbakır huzurun şehridir. Sizlerin burada güvenle yaşayabilmeniz için sadece Diyarbakır'ın huzurlu olması yetmez, Irak'ıyla, Suriye'siyle tüm bölgenin huzurlu olması gerekiyor. Biz, ülkemizi doğu sınırlarından güney sınırlarına, batı sınırlarından kuzey sınırlarına ve ötesindeki etki coğrafyalarımıza kadar dört bir yanıyla bir huzur adası yapmak için çalışıyoruz. Allah'ın izniyle bunu gerçekleştirmemize ne terör örgütleri ne de onların iplerini ellerinde tutan emperyalist zorbalar engel olamayacaklar."

Türkiye'yi güvenliğiyle, huzuruyla, refahıyla, işiyle, aşıyla, küresel krizler karşısındaki direnciyle, vizyonuyla, her şeyiyle büyüttüklerini vurgulayan Erdoğan, büyüyen Türkiye'nin her bir ferdinin bu güzel iklimde geleceğine güvenle bakma imkanına kavuştuğunu söyledi.

Erdoğan, bugüne kadar Diyarbakır'ı yaptıkları 57 milyar liralık kamu yatırımıyla her alanda geliştirmenin gayreti içinde olduklarını söyledi.

Diyarbakır'ı bir kenarda bırakmadıklarını vurgulayan Erdoğan, Batı'ya ne yapıldıysa Doğu'ya ve Güneydoğu'ya da onun yapıldığının altını çizdi. Erdoğan, ayrımcılığa asla girmediklerine işaret ederek, "Burada Kürt kardeşlerim var' demedim. Çünkü, az önce de söyledim, Türk'üyle, Laz'ıyla, Kürt'üyle, Gürcü'süyle yaratılanı yaratandan ötürü sevdik." diye konuştu.

Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

"Bu şehrin her karış toprağına alın terimizle, bu şehrin insanlarının her birinin hayatına gönül bağımızla dokunduk. Eğitimde tüm mahallelerimizi okullarla donattık. Son atamada seçmeli dersler için talep edilen tüm Kürtçe öğretmenlerimizin kadrolarını açtık. Sağlıkta tüm ilçelerimizi hastanelerle bezedik. İnşallah, inşaatı süren Şehir Hastanemizin de ihalesini hızla yenileyerek, sizlerin hizmetine sunacağız.

Sporda ülkemizin en modern statlarından birini Diyarbakır'a kazandırdık. Şehircilikte inşa ettiğimiz 20 binin üzerinde toplu konutla pek çok ilçemizi, mahallemizi adeta yeni baştan inşa ettik. Şimdi, son kampanyamızla Diyarbakır'a 5 bin 570 konut, 450 sanayi sitesi ve 30 bin konutluk arsa daha kazandıracağız. Kura neticesinde arsaları kim kazanırsa onlar alacak. Eski stadın yerine Millet Bahçesi yapıyoruz. Kentsel dönüşüm çalışmalarına hızla devam ediyoruz. Ulaştırmada 44 kilometrelik bölünmüş yol uzunluğunu 456 kilometreye çıkardık, bugünkü açılışımızla çevre yolunu da hizmete alıyoruz. Havalimanımızı yaptığımız terminal binasıyla modern bir çehreye kavuşturduk. Yeni uçuş hatlarıyla havalimanımızı daha da güçlendirmenin hazırlığını yapıyoruz."

Erdoğan, bugüne kadar yaptıkları barajlara, içme suyu tesislerine ilave olarak Silvan Barajı, tünelleri ve sulamalarını da Diyarbakır'a kazandırdıklarını ifade ederek, barajın yakında su tutmaya başlayacağını bildirdi.

Erdoğan, Babakaya Tüneli'nin inşasının sürdüğünü, Silvan Tüneli'nde ihale yenilemesi sebebiyle yavaşlayan çalışmaların birkaç hafta içinde tam gaz yeniden başlayacağını kaydetti.

Diyarbakır topraklarının verimine verim katacak bu projenin söz verildiği gibi süratle bitirileceğini anlatan Erdoğan, organize sanayi bölgelerinin kabına sığmadığını ve yenilerinin sırada beklediğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Doğal gaz hattını, henüz bu imkana kavuşamamış ilçelerimize doğru genişletiyoruz. Gece gündüz sizin için çalıştık, çalışıyoruz, durmak yok... Bugün burada resmi açılışını yapacağımız eser ve hizmetleri de Diyarbakır'ın geleceğine tutulmuş yeni ışıklar olarak görüyorum. Açılışını yapacağımız eserlerden biri, şehrin trafiğinde çok önemli bir rahatlama sağlayacak olan Diyarbakır Güneybatı Çevre Yolu'dur. Uzunluğu 30 kilometreye yaklaşan, yatırım bedeli bir milyar lirayı aşan bu yol, üzerindeki üç köprüsü ve üç köprülü kavşağıyla Şanlıurfa istikametinden Mardin istikametine olan trafiğin yükünü şehir içinden alacaktır. Hem sizlere hem bu yolu kullanarak transit geçiş yapacak tüm araçlara hızlı, konforlu, güvenli, ekonomik bir ulaşım sağlayacak Güneybatı Çevre Yolumuzun hayırlı olmasını diliyorum."

"Vekaleten başkanların idaresindeki belediyelerimizde güzel hizmet veriliyor"

TOKİ'nin çalışmalarında bir yandan 500 bin konutu, bir milyon arsayı ve 50 bin işyerini kapsayan yeni kampanyayı başlatırken, diğer yandan da mevcut projeleri hızla tamamladıklarını ifade eden Erdoğan, bugün Yenişehir'de 550, 277 ve 635 konutluk üç ayrı etabın, Sur'da 78 konut ve 3 iş yeriyle daha önce tamamlanan parsellerin çevre düzenlemelerinin, ayrıca Bağlar Millet Bahçesi'nin açılışını yaptıklarını söyledi.

Erdoğan, Sur bölgesindeki çok sayıda düzenleme çalışmasının resmi açılışının da yapıldığını aktardı.

Tarım ve Orman, Sağlık ve Milli Eğitim bakanlıkları ile valiliğin şehre kazandırdığı çok sayıda eseri de resmen hizmete açtıklarını dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:

"Bu arada belediyelerimizin eserlerine tek tek giremeyeceğim. Başta Büyükşehir Belediyemiz olmak üzere, terör örgütüne bugüne kadar peşkeş çeken, teröristler tarafından yönlendirilen kişilerden alarak, yeniden sizlerin hizmetine verdik. Hamdolsun, vekaleten görevlendirdiğimiz başkanların idaresindeki bu belediyelerimizde çok güzel hizmet veriliyor, şehrimize çok önemli yatırımlar yapılıyor. Büyükşehir Belediyemiz, 1 milyar 717 milyon liralık bir yatırımla şehrimize semt pazarı, meydan düzenlemesi, yol, park, restorasyon, fidanlık, eğitim kurumlarının bakım ve onarımı gibi hizmetleri kazandırdı. Kayapınar, Yenişehir, Hani, Bismil, Ergani, Lice, Bağlar, Çermik ve Hazro ilçe belediyelerimiz de kendi sorumluluk alanlarında pek çok çalışmayı tamamladı."

Belediyelerin tüm bu eser ve hizmetlerinin resmi açılışlarını da bugün yaptıklarını anlatan Erdoğan, yatırımların şehre hayırlı olmasını diledi.

"Her hizmetin bizzat takipçisi, destekçisi, teşvikçisi olmayı sürdüreceğiz"

Erdoğan, Diyarbakır'ın yeniden Türkiye'nin en önemli sanayi ve üretim merkezi olma yolunda hızlı adımlarla ilerlediğini söyledi. Bugün açılışı yapılacak olan Tekstil Organize Sanayi Bölgesi'nde 15 ve Diyarbakır Organize Sanayi Bölgesi'nde 4 yeni fabrikanın bu hakikate işaret ettiğini belirten Erdoğan, "Toplamda 1 milyar 200 milyon liranın üzerinde bir yatırımla tamamlanan bu 19 fabrika, üretimde, ihracatta ve istihdamda sağlayacağı katkılarla, şehrimizin parlayan yıldızına destek olacaktır." dedi.

Bu fabrikaların da hayırlı olmasını temenni eden Erdoğan, "Tüm bu eserleri, hizmetleri, yatırımları Diyarbakır'a kazandıran bakanlıklarımızı, kurumlarımızı, belediyelerimizi, özel sektörümüzü tebrik ediyorum. Ülkemize ve Diyarbakır'a getirilen her hizmetin, kazandırılan her esin bizzat takipçisi, destekçisi, teşvikçisi olmayı sürdüreceğiz." diye konuştu.

Erdoğan, dün Malatya'da olduğunu hatırlatarak, orada caddelerin tıklım tıklım dolduğunu söyledi ve "Meydan, 65 bin kişiyle doluydu. Şimdi bakıyorum bugün Diyarbakır, burası da resmi rakam henüz almadım ama gördüğüm kadarıyla 70 binin üzerinde bir katılım var." değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, son ziyaretinde, Diyarbakır Cezaevi'ni boşaltma ve kültür merkezi yapma sözü verdiğini hatırlattı.

"Sözümüzü tuttuk. Adalet Bakanlığımız cezaevini tamamen boşalttı. Bugün itibarıyla cezaevi, Adalet Bakanlığımızdan Kültür ve Turizm Bakanlığımıza devredilmiştir." bilgisini paylaşan Erdoğan, Kültür ve Turizm Bakanlığının, eski cezaevinin restorasyonu için gereken projeleri hazırladığını bildirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Geçmişte nice acılara, zulümlere, kötü hatıralara konu olan Diyarbakır Cezaevi binası artık hem hafıza hem de farklı alanlarda faaliyet yürütme mekanı olarak hizmet verecektir. İçinde müzeden kütüphaneye, kültür ve sanat birimlerine kadar pek çok bölümün yer alacağı bu eserin şimdiden Diyarbakır'ımıza hayırlı olmasını diliyorum. Diyarbakır Cezaevi müze oluyor. Kütüphanesiyle, sanat gösteri alanlarıyla artık bu acının yaygınlaştığı bu cezaevi ortadan kalkıyor." ifadelerini kullandı.

"Adınızı ve iradenizi nasıl istismar ettiğini görüyorsunuz"

Diyarbakır'ın bu güzel tablosundan rahatsız olanların da bulunduğuna işaret eden Erdoğan, şöyle devam etti:

"Tek sermayesi sizlerin acısını istismar etmek olanlar, Diyarbakır'ın bu birlik ve beraberlik görüntüsü karşısında adeta kahroluyorlar. Rahatsızlıklarının bir sebebi de bunların gerçek yüzlerini sizlerle paylaşıyor olmamızdır. Son Diyarbakır ziyaretimde sizlerle hasbihal ederken PKK ve HDP zihniyetinin elindeki programa göre aile yapımızı ortadan kaldırma, malınızı mülkünüzü elinizden alma hesabı içinde olduğunu söylemiştim. Bu sözlerimi birileri 'o kadar da değil' diyerek, kendi aklınca istihza ile karşılamıştı. Şimdi son tartışmaları görüyorsunuz. Kürt kardeşlerimi bir avuç sapkının oyuncağı haline getirmek isteyenlerin, sizin adınızı ve iradenizi nasıl istismar ettiğini görüyorsunuz. HDP denen parti görünümlü emperyalist operasyon aygıtı, sadece 50 bin Kürt vatandaşımızın canına mal olan terör örgütünün payandası değildir, bu fitne yuvası, aynı zamanda toplumumuzun manevi temellerini hedef alan tüm sapkınların en başta aktörü durumundadır.

CHP kurduğu altılı masaya çantada keklik gördüğü bunları almaya tenezzül dahi etmemiş, masanın altında onları tutma yoluna gitmiştir. Bunlar da masa altında kalmış olmanın mahcubiyetiyle gidip İstanbul'da adı sanı bilinmeyen bir grup marjinal parti ile güya ittifak kurmuşlar. İttifak kurdukları parti tabelalı örgütlerin söylemlerinin, ne sizlerle ne de bu ülkenin vatanına, milletine, değerlerine bağlı herhangi bir vatandaşıyla en ufak ilgisi yoktur."

"Kimin kiminle yürüdüğünü hep beraber görüyoruz"

Abdurrahim Karakoç'un, "Beden ölür, çürür, cana bakın siz. Kim kiminle yürür, ona bakın siz." dizelerini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kimin kiminle yürüdüğünü hep beraber görüyoruz. Bunun için biz, hep yaptığımız gibi tercihimizi haktan, hakikatten, adaletten yana yaparak yolumuza devam ediyoruz." diye konuştu.

Erdoğan, ülkenin önündeki taşları, dikenleri, tuzakları temizlemeye, milletin birlik ve beraberliğini güçlendirmeye yönelik reformları kararlılıkla sürdürdüklerini belirtti.

Diyarbakır başta olmak üzere ülkenin her karış toprağına hakim kıldıkları huzur ve güven ikliminin, kalkınma, üretim, istihdam azminin önüne kimsenin çıkmasına izin vermeyeceklerini söyleyen Erdoğan, "Türkiye'nin dünkü demokratik ve ekonomik sorunlarını nasıl biz çözdüysek bundan sonraki her meselesini de yine biz çözeceğiz. Diyarbakır bizimle olduğu müddetçe Allah'ın izniyle önümüzde duracak güç, bizi engelleyecek kimse tanımıyoruz." dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Buradan öyle bir ses verin ki Kandil'den Brüksel'e kadar her yerden duyulsun, dostlarımızın kalbi sevinçle, düşmanlarımızın yüreği korkuyla dolsun." diyerek alandakilere, "Diyarbakır, Türkiye yüzyılını birlikte inşa etmeye hazır mıyız? Diyarbakır, 2023'te güvenli, huzurlu, müreffeh Türkiye için seferber olmaya hazır mıyız? Diyarbakır, evlatlarımıza bırakacağımız en değerli miras olan 2053 vizyonuna sahip çıkmaya hazır mıyız? Diyarbakır, Türkiye düşmanlarının heveslerini bir kez daha kursaklarında bırakmaya hazır mıyız?" diye sordu. Alandakilerden "evet" yanıtını alan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Diyarbakır yanımızda olduğu müddetçe karşımızda duracak kimse tanımıyorum." dedi.

Daha sonra rabia işareti yapan Erdoğan, alandakilerle, "Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız." sözlerini tekrarladı.

2024 onlar için pek de iyi geçmedi: İşte bu yılın en çok kaybeden milyarderleri Borsada servet inşasının formülü uzun vadeli yatırım Mutlaka kontrol edin: Sahte Milli Piyango biletlerine dikkat! Okullarda yılbaşı kutlaması yasaklandı SPK onay verdi! Bir şirket daha halka arz oluyor Eski IMF Başkanı Rato'ya 4 yıl 9 ay hapis cezası