Cumhurbaşkanı Erdoğan: 2021 demokratik ve ekonomik reformlar yılı olacaktır

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İnşallah 2021 yılı milletimize söz verdiğimiz gibi demokratik ve ekonomik reformlar yılı olacaktır. Bu konuda yapılan hazırlıkları en kısa sürede milletimizin ve Meclisimizin takdirine sunacağız" dedi.

Haber Merkezi | AA |

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Vahdettin Köşkü'nden Ankara Gölbaşı Şehir Geçişi Açılış Töreni'ne canlı bağlantıyla katıldı.

Uzunluğu 967 metreyi bulan 352 milyon liralık bu yatırımın hayata geçirilmesinde emeği olan kurumları, işçisini, mühendisinden herkesi tebrik eden Erdoğan, bu projeyle İstiklal harbinin yönetildiği, Cumhuriyetin kurulduğu Ankara'ya yeni bir nefes borusu daha açtıklarını ifade etti.

Erdoğan, Ankara'nın Başkent sıfatıyla ülkenin idari merkezi olmasının yanında tüm önemli karayolu ağlarının kavşak noktasında yer alan bir şehir olduğunu dile getirerek, Hacı Bayram Veli'nin, Ahi Evran'ın emaneti bir bozkır şehrinden bölgesel ve küresel düzeyde söz sahibi bir başkente geçirilirken, şehrin yeteri kadar imar ve ihya edilemediğini kaydetti.

Çevresi gecekondularla kuşatılmış, temel altyapı ihtiyaçlarının pek çoğu yetersiz bu şehre gerçek bir başkent görünümü kazandırmak için çok çalıştıklarını vurgulayan Erdoğan, geçmiş AK Partili belediye başkanlarının emeğini bir kenara koymanın mümkün olmadığını dile getirdi.

Erdoğan, onların gayretleriyle başkentin belli bir noktaya geldiğini belirterek, şöyle devam etti:

"Bundan sonraki süreçte de her ne kadar belediye başkanlığı noktasında farklı bir konumdaysak da merkezi yönetim olarak bunları da yine aynen devam ettireceğiz. Tarımdan sanayiye kadar geniş bir alanda üretim merkezi vasfına da sahip Ankara'yı kara, demir ve hava yollarıyla geleceğe hazırlamak için tarihi önemde yatırımlar gerçekleştirdik. Geçtiğimiz günlerde son bölümünün açılışını yaptığımız Ankara Niğde Otoyolu bunlardan biridir. Daha önce açtığımız Ankara İstanbul ve Ankara Konya hızlı tren hatları, yakında açacağımız Ankara Sivas hızlı tren hattı, inşası süren Ankara İzmir hızlı tren hattı bu yatırımlardan bazılarıdır."

"Vatandaşlara sorunları çözülmüş seyahat imkanı sunduk"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sadece Türkiye'nin değil dünyanın en derli toplu, güzel, kullanımı rahat havalimanından olan Esenboğa Havalimanı'nı sıfırdan yapmışçasına yenilediklerini dile getirerek, Ankara'dan hangi istikamete doğru gidilirse gidilsin vatandaşlara sorunlu tüm noktaları çözülmüş, bölünmüş yollarıyla, yeşillendirilmiş çevresiyle, hızlı ve konforlu seyahat imkanı sunduklarını anlattı.

Şehir içinde de Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile mahalli idareler vasıtasıyla çok sayıda yol ve metro projesini kente kazandırdıklarını dile getiren Erdoğan, şöyle konuştu:

"Bu projelere karşı nasıl direnişler sergilendiğini, hangi yalan ve iftira kampanyalarının yürütüldüğünü daha dün gibi hatırlıyoruz. Halkçılık adına halk düşmanlığı, çevrecilik adına vandallık, insan hakları adına sapkınlık peşinde koşanlara rağmen ülkemizin her şehri gibi Ankara'yı da geliştirdik güzelleştirdik. Yatırımlarımızı engellemek için canhıraş bir şekilde çalışanların şimdi bu hizmetleri büyük bir keyifle kullandıklarını da biliyoruz. Buna rağmen kimi eksikler, hatta yapılan kimi yanlışlar yok mudur? Elbette vardır."

"Yönetim ve siyasette gönül seferberliği anlayışıyla yolumuza devam edeceğiz"

Akıl ve vicdan sahibi herkesin Ankara'nın şehircilik alanında son çeyrek asırda daha önceki dönemlerle karşılaştırılamayacak büyük mesafe kat ettiğini kabul edeceğini vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Ne geçmişlerinde ne de bu günlerinde ülkenin hayrına yaptıkları hiçbir yatırımları, hiçbir başarıları olmayanları milletimiz gayet iyi tanıyor. Ülkeye hizmet edenlerin üzerine her türlü yalan ve iftirayla saldıran, kendi içlerindeki taciz, tecavüz ve hırsızlık furyasını ise görmezden gelen bu zihniyetin ipliğini pazara çıkarmakta kararlıyız. Ne kadar bağırırlarsa bağırsınlar tepeden tırnağa tüm bünyeyi saran bu kokuşmuşluğun milletimizden kaçırılmasına müsaade etmeyeceğiz. Allah'ın rızasını ve milletimizin desteğini kazanmak için aynı anda birçok cephede verdiğimiz mücadeleyi zafere ulaştırana kadar durmayacağız, dinlenmeyeceğiz, tereddüt göstermeyeceğiz. En büyük şerefin, en büyük payenin, en büyük siyasetin milletimize eser kazandırma, hizmet etme, ülkemizin itibarını yükseltme olduğu inancıyla gece gündüz çalışmayı sürdüreceğiz. İnsanlarımızın kalbinden kopup gelen bir Allah razı olsun nidasından daha büyük bir mükafat olmadığını bilerek yönetim ve siyasette gönül seferberliği anlayışıyla yolumuza devam edeceğiz."

Erdoğan, Türkiye'yi eğitimden sağlığa, ulaşımdan enerjiye, spordan şehirciliğe kadar her alanda projelerle donatırken, birilerinin çıkıp "Bunca yatırıma ne gerek var?" dediğini anlattı.

Hatta yaptıkları okullara öğrenci, açtıkları hastanelere hasta, inşa ettikleri yollara araç bulanamayacağının iddia edildiğini aktaran Erdoğan, "Elektrik üretimimizi artıracak yatırımlara karşı çıkarken 'Toprağa mı vereceksiniz?' diye soruyorlardı. İstanbul'daki yeni havalimanımızı inşa ederken zemininin kötülüğünden kuşların göç güzergahında olduğuna kadar envaiçeşit yalanla ortalığı bulandırmaya çalışıyorlardı. Halbuki şimdi açıp kuşların göç haritasına baktığınızda asıl güzergahın yeni havalimanı değil, eski havalimanı üzerinden geçtiğini görürsünüz." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçmişte Yavuz Sultan Selim Köprüsü inşaatının da engellenmek istendiğini anlatarak, şunları söyledi:

"Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nün inşaatını engellemek için atmadıkları takla kalmamıştı. Bir mahkeme kararını yanlış yorumlayıp 'Bu proje artık dört kuleden ibarettir.' diyerek zil takıp oynamaya kalktıklarını da unutmadık. Bizim yaptığımız yolların ne işe yaradığını öğrenmek istiyorlarsa gitsinler sevdiklerine kavuşmak için direksiyon başına geçen vatandaşlarıma sorsunlar. Bu yolların, tünellerin, köprülerin, viyadüklerin ne işe yaradığını anlamak istiyorlarsa gitsinler ailesini geçindirmek için ömrünü yollarda harcayan kamyoncularımıza sorsunlar. Girsinler rastgele bir kamyoncu kooperatifine veya bir kamyoncu lokantasına, oradaki kardeşlerimize bu yollar geçmişte nasıldı, şimdi nasıl bir sorup öğrensinler."

Hizmete açtıkları hastanelerin ne işe yaradığının, orada tedavi gören hastalara, onlar için dua eden yakınlarına, orada görev yapan sağlık personeline sorulması gerektiğini belirten Erdoğan, şunları kaydetti:

"İnşa ettiğimiz her barajı kimi zaman bölge halkını tahrik ederek, kimi zaman uluslararası kampanyalarla engellemeye kalkanlar da bunlardı. Şimdi geçirdiğimiz oldukça kurak dönemleri bu barajlarda tutulan sular sayesinde en az sıkıntıyla geride bırakıyoruz. Bu barajların ne işe yaradığını gitsinler, evindeki musluğundan her açtığında tertemiz suyu akan insanımıza, tarlasını sulayarak ekmeğini kazanan çiftçimize sorsunlar. Evet, Karadeniz'de bulduğumuz doğal gaza bile sevinemeyecek kadar ülkesiyle ve milletiyle gönül bağı kopmuş bir sefil zihniyetten söz ediyoruz. Şimdi 2 yıl sonra inşallah altın madenimizi Söğüt'te çıkardığımızı görecekler. Orada da renk körlüğüne felan girebilirler. Ülkemizin büyüklüğünden, milletimizin potansiyelinden, insanımızın azminden habersiz bu anlayışa rağmen Türkiye 2023 hedeflerine ulaşacaktır. Gençlerimize 2053 vizyonlarını hayata geçirebilecekleri büyük ve güçlü Türkiye'yi miras bırakmak için ne gerekiyorsa yaptık, yapıyoruz, yapacağız."

"Ok yaydan çıkmıştır ve hedefine doğru ilerlemektedir"

18 yılda ülkeye kazandırdıkları eserlerin ve hizmetlerin anlamının salgın döneminde daha iyi görüldüğünü dile getiren Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Esasen dünya, koronavirüs salgınıyla başlayan sağlık krizinin giderek daha derin ekonomik ve siyasi sarsıntılara evrildiği bir süreçten geçiyor. Türkiye bu tarihi dönüşüme altyapı bakımından gelişmiş, siyasi olarak güçlü, ekonomide hazırlıklı, sahada ve masada etkin olduğu bir dönemde yakalanmıştır. Ülkemiz artık ne marjinal gruplar öne sürülerek, ne muhalefet kullanılarak, ne dış kaynaklı yönlendirme mekanizmaları harekete geçirilerek yolundan döndürülebilir. Bunca yıldır devreye sokulan vesayet, darbe, suni kriz senaryolarının her alanda önümüze gizli, açık takoz koyma gayretlerinin hiçbiri işe yaramamıştır. Milletimizle birlikte her engeli aştık, her zorluğun üstesinden geldik, her sınamadan alnımızın akıyla çıktık. İnşallah ok yaydan çıkmıştır ve hedefine doğru ilerlemektedir. Türkiye, yeni küresel mimaride siyasi ve ekonomik olarak hakkettiğini mutlaka alacaktır. Biz tüm hesaplarımızı, tüm yatırımlarımızı, tüm projelerimizi buna göre yapıyoruz."

Bölgede ve dünyada yaşanan her gelişmenin Türkiye'nin gücünü ve önemini teyit ve tahkim ettiğini belirten Erdoğan, "Bu hakikatler ışığında bizimle birlikte yol yürümek isteyen herkese gönlümüz de kollarımız da açıktır. Ne Avrupa'yla ne Amerika'yla ne Rusya'yla ne Çin'le ne de bölgemizdeki diğer ülkelerle özel bir sıkıntımız, çözülemeyecek bir sorunumuz bulunuyor. Biz herkesle egemenliğimize, haklarımıza, hukukumuza, potansiyelimize saygı gösterilmesi şartıyla görüşmeye, konuşmaya, anlaşmaya, birlikte hareket etmeye hazırız. Türkiye gerçeğini siyasi ve ekonomik olarak büyük ölçüde kabul ettirdiğimize, kritik eşiği geçtiğimize inanıyorum. İnşallah bundan sonra işimiz çok daha kolay olacaktır." diye konuştu.

"Ülkemize kazandırdığımız büyük atılımları sonraki adımların habercisi olarak görüyoruz"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, demokrasi ve kalkınma mücadelesinin, son durağı olmayan bir yolculuk gibi olduğunu ifade ederek, "Yapılan her şey önemlidir ama daima önünüzde katetmeniz gereken çok daha fazla mesafe vardır. Ülkemize kazandırdığımız cumhuriyetimizin kuruluşundan sonraki bu en büyük atılımları bir sonraki adımların habercisi olarak görüyoruz. Bunun için ulaştırma başta olmak üzere, her alanda yatırımlarımıza, projelerimize, icraatlarımıza ara vermeden devam ediyoruz." şeklinde konuştu.

Reformları hedeflere uygun şekilde, çıtayı sürekli yükselterek sürdürdüklerini dile getiren Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı:

"İnşallah 2021 yılı milletimize söz verdiğimiz gibi demokratik ve ekonomik reformlar yılı olacaktır. Bu konuda yapılan hazırlıkları en kısa sürede milletimizin ve Meclisimizin takdirine sunacağız. Ekonomide maruz kaldığımız saldırılar ve salgın tedbirlerinin yol açtığı sıkıntıları en kısa sürede geride bırakmayı ümit ediyoruz. Yapısal reformları hızlandırarak, içine hapsedilmeye çalışıldığımız faiz, kur, enflasyon şer üçgenini kırarak üretim ve istihdam merkezli bir sistem kurmakta kararlıyız. Demokratik reformları kimse bizi mecbur bıraktığı için değil, milletimizin her bir ferdi bunlara layık olduğu için yapıyoruz. Bu anlayışla hem hazırlıkları tamamlanan paketleri hızla hayata geçireceğiz hem de yeni çalışmaları süratle neticelendireceğiz. Hedeflerimize ulaşabilmemiz için neyi, nasıl, ne şekilde yapmamız gerekiyorsa onu yapacağız. Bu duygularla bir kez daha açılışını yaptığımız Gölbaşı Şehir Geçişi'nin Ankaramıza hayırlı olmasını diliyor, emeği geçenlere şahsım, milletim adına teşekkür ediyorum. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ve Heyet-i Temsiliye üyelerinin şehrimize geliş tarihine denk gelen bu anlamlı açılışın Ankara'ya gerçekten hizmet edenlerle lafla vakit öğütenlerin farkını ortaya koyduğuna inanıyorum."

"Yerli lityum üretimi, yüksek teknoloji ürünlerdeki yerlilik oranını da artıracak"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, videokonferans yöntemiyle katıldığı Eskişehir'deki Etimaden Lityum Karbonat Üretim Tesisi Açılış Töreni'nde, açılışı yapılan tesisinin şehre, ülkeye ve millete hayırlı olmasını diledi.

Türkiye olarak bir taraftan yeni tip koronavirüs ile mücadeleyi kararlı şekilde yürütürken yatırımı, üretimi, ticareti de kesinlikle ihmal etmediklerini belirten Erdoğan, bu tesislerin ne kadar önemli olduğuna vurgu yaptı.

Dünyanın pek çok ülkesinde ekonomiler durma noktasına gelmişken her gün yeni bir tesisi, yeni bir eseri ülkeye kazandırmanın heyecanını yaşadıklarını dile getiren Erdoğan, sadece aralıkta ulaşımdan, kültür ve sanata, tarımdan savunma sanayisine birçok yatırımın açılışlarını gerçekleştirdiklerine dikkati çekti.

"Gereksiz polemiklere girmeden hizmet yolculuğumuza devam ediyoruz"

COVID-19 salgınının ülke gündemini esir almasına, ülkeye yönelik çifte standartların kendilerini engellemesine izin vermediklerini ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu:

"Kuşkusuz zor günler, aynı zamanda eleme, elenme, ayrışma günleridir. Bugünler milletimizin gerçek dostlarıyla sahtelerinin, ikbal peşinde koşanlarla istikbal peşinde koşanların, siyaseti milleti için yapanlarla şahsi emelleri için yapanların tefrik edildiği zamanlardır. Bu süreçte herkes kimin ne olduğunu, kime hizmet ettiğini, hangi saiklerle hareket ettiğini tartma fırsatı buluyor. Biz kısır gündemlerin peşine düşmeden, gereksiz polemiklere girmeden hizmet yolculuğumuza devam ediyoruz. Büyük ve güçlü Türkiye davamızla aramıza hiç kimsenin, hiçbir doğrudan ve dolaylı engelin girmesine müsaade etmeyeceğiz. Aziz milletimizin desteği ve duasıyla 18 yıldır aralıksız sürdürdüğümüz hizmet mücadelemizi önümüzdeki dönemde de devam ettireceğiz."

"Vatandaşımıza daha uygun fiyatlarla doğal gaz sunacağız"

Bu sene özellikle enerji alanında müjdelerle dolu bereketli bir yıl yaşadıklarını aktaran Erdoğan, şunları kaydetti:

"Akdeniz'de ve Karadeniz'de yaptığımız sondajların sayısı 9'u bulmuştur. Hep söylediğimiz gibi 'her arayan bulamaz ama bulanlar arayanlardır.' Bunun için önce dünyanın en önemli sondaj ve sismik araştırma filolarından birini ülkemize kazandırdık. Ardından çalışmalara başladık ve hamdolsun nihayet ilk neticeye ulaştık. Karadeniz'deki Tuna-1 kuyusundaki keşfettiğimiz 405 milyar metreküplük doğalgaz rezervi ülkemiz için bir kırılma noktası olmuştur. Bu keşif etrafı enerji kaynaklarıyla çevrili ülkemizin gerçek potansiyelini ortaya koymuştur. Devamının da geleceğine inandığımız bu keşiflerle inşallah ülkemizin doğalgazda dışarıya bağlılığını ciddi oranda azaltmayı hedefliyoruz. Vatandaşımıza daha uygun fiyatlarla doğalgaz sunmanın yanında buradan sağlayacağımız döviz tasarrufuyla cari açık meselesinde de önemli bir avantaj elde edeceğiz.

Sadece hidrokarbon kaynaklarının değil, ülkemizin sahip olduğu diğer tabii ve yer altı zenginliklerini de ekonomimize kazandırmaya çalışıyoruz. Bizden önce yıllarca ihmal edilmiş bu stratejik alanda Türkiye'nin gerçek potansiyelini gün yüzüne çıkarmak için yoğun çaba içerisindeyiz. Bu çerçevede kurumlarımızın etkinliğini ve kapasitemizi arttırıyoruz. Maden Tetkik Arama Genel Müdürlüğü kurulduğu 1935'den 2003 yılına kadar yaklaşık 70 senede yalnızca 3 milyon metrelik sondaj yapmıştı. Aynı kurum 2003 yılından bu yana yaklaşık 7,5 milyon metrelik sondaj gerçekleştirdi. Yani bizim dönemimizde 70 yılda yapılan sondajın yaklaşık 2,5 katı iş ortaya çıkartıldı."

2017 yılında 2 uçakla havadan jeofizik çalışmalarını başlatarak kısa sürede 920 bin kilometrekarelik alanı taradıklarını aktaran Erdoğan, bunu da karadan yapılan eski yöntemlere göre 100 kat daha hızlı ve 29 kat daha ucuz bir maliyetle gerçekleştirdiklerinin altını çizdi.

Yeraltı kaynaklarından da azami derecede istifade etmeye çalıştıklarını dile getiren Erdoğan, şöyle konuştu:

"Özellikle bilhassa ülkemizin en stratejik yeraltı kaynaklarından olan bor madenine özel önem veriyoruz. Bugün nükleer uygulamalardan plastiğe, yakıtlardan elektroniğe, nano teknolojilerden otomotiv ve enerji sektörüne kadar hemen her alanda bor madeninden istifade ediliyor. Bu durum üretimimize de yansıdı. Mesela, 2002'de 436 bin ton olan rafine bor ürünleri üretimimiz, bu yıl aralık ayı itibarıyla yaklaşık 1,6 milyon tonu buldu. Bor ürünleri ihracatımız, 2002 yılında 186 milyon dolar iken, salgına rağmen bu rakam 2020'de aralık ayı itibarıyla 610 milyon dolara çıktı. Aynı dönemde Rafine Bor Ürünleri Kurulu kapasitemizi de 730 bin tondan 2 milyon 753 bin tona yükselttik. İnşallah önümüzdeki dönemde ileri teknoloji ürünleri başta olmak üzere bor minerallerinin kullanım yelpazesini daha da genişletmeyi planlıyoruz. Açılışını yaptığımız bu tesis, bu çabalarımızın en son örneğini teşkil ediyor."

"Doğalgazda dışarıya bağlılığı ciddi oranda azaltmayı hedefliyoruz"

Bu sene özellikle enerji alanında müjdelerle dolu bereketli bir yıl yaşadıklarını aktaran Erdoğan, şunları kaydetti:

"Akdeniz'de ve Karadeniz'de yaptığımız sondajların sayısı 9'u bulmuştur. Hep söylediğimiz gibi 'her arayan bulamaz ama bulanlar arayanlardır.' Bunun için önce dünyanın en önemli sondaj ve sismik araştırma filolarından birini ülkemize kazandırdık. Ardından çalışmalara başladık ve hamdolsun nihayet ilk neticeye ulaştık. Karadeniz'deki Tuna-1 kuyusundaki keşfettiğimiz 405 milyar metreküplük doğalgaz rezervi ülkemiz için bir kırılma noktası olmuştur. Bu keşif etrafı enerji kaynaklarıyla çevrili ülkemizin gerçek potansiyelini ortaya koymuştur. Devamının da geleceğine inandığımız bu keşiflerle inşallah ülkemizin doğalgazda dışarıya bağlılığını ciddi oranda azaltmayı hedefliyoruz. Vatandaşımıza daha uygun fiyatlarla doğalgaz sunmanın yanında buradan sağlayacağımız döviz tasarrufuyla cari açık meselesinde de önemli bir avantaj elde edeceğiz.

Sadece hidrokarbon kaynaklarının değil, ülkemizin sahip olduğu diğer tabii ve yer altı zenginliklerini de ekonomimize kazandırmaya çalışıyoruz. Bizden önce yıllarca ihmal edilmiş bu stratejik alanda Türkiye'nin gerçek potansiyelini gün yüzüne çıkarmak için yoğun çaba içerisindeyiz. Bu çerçevede kurumlarımızın etkinliğini ve kapasitemizi arttırıyoruz. Maden Tetkik Arama Genel Müdürlüğü kurulduğu 1935'den 2003 yılına kadar yaklaşık 70 senede yalnızca 3 milyon metrelik sondaj yapmıştı. Aynı kurum 2003 yılından bu yana yaklaşık 7,5 milyon metrelik sondaj gerçekleştirdi. Yani bizim dönemimizde 70 yılda yapılan sondajın yaklaşık 2,5 katı iş ortaya çıkartıldı."

"Tüm mobil cihazların bataryalarında bu lityum kullanılacaktır"

Türkiye'nin, dünya bor rezervlerinin yüzde 73'üne sahip olduğunu kaydeden Erdoğan, ülkede Balıkesir Bigadiç, Kütahya Emet ve Eskişehir Kırka'da bulunan bor yataklarının belli oranlarda lityum da içerdiğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, lityumun üretiminin geleneksel üretim teknolojileriyle ekonomik olmadığından bugüne kadar değerlendirilmediğini belirterek, şöyle devam etti:

"ETİ Maden, 3 yıldır yürüttüğü araştırma geliştirme çalışmasıyla bor üretimini, özellikle bu arada ortaya çıkan sıvı atığın içerisindeki lityumu geri kazanma noktasında yeni bir teknoloji geliştirdi. Böylece atıklardaki bor ve lityum alınarak lityum karbonat ve satılabilir bor ürünlerinin üretimi gerçekleştirildi. Tesisimizin tam kapasite devreye girmesiyle halihazırda tamamını ithal ettiğimiz lityum ihtiyacımızın inşallah yarıdan fazlasını karşılamış olacağız. Yerli lityum üretimi, yüksek teknoloji gerektiren ürünlerdeki yerlilik oranının da artmasını sağlayacaktır. TOGG otomobilinin pillerinde kullanılacak lityumu da yine buradan temin etmeyi planlıyoruz. Elektrikli otomobillerin yanında akıllı telefonlar, tabletler, dizüstü bilgisayarlar, elektrikli aletler dahil olmak üzere tüm mobil cihazların bataryalarında da bu lityum kullanılacaktır. Ayrıca tesisten temiz su elde ederek yeni su kaynaklarına olan ihtiyacı da azaltacağız. Yaptığımız yatırım sayesinde geri dönüşüm odaklı, insan ve çevre sağlığına duyarlı bir üretim modeliyle 440 bin metreküplük sıvı atığın yüzde 90'ını tekrar kazanmayı hedefliyoruz."

Türkiye'nin yeraltı kaynaklarından uzun yıllar boyunca yeterince istifade edememesinin sebebinin, bu yönde attığı adımların sabote edilmesi olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Ülkemizin ekonomik, siyasi, askeri bakımdan güçlenmesini istemeyenler kimi zaman içerdeki piyonlarını kimi zaman da uluslararası yapıları kullanarak birçok projemizi daha başlangıç aşamasında akim bırakmıştır. Nükleer enerjiden hidroelektrik santrallerine, maden arama ve işletme faaliyetlerinden diğer yatırımlarımıza kadar ülkemizin potansiyelini harekete geçiren hemen her çaba organize bir saldırıya uğramaktadır." diye konuştu.

"Enerji projelerimizin çevreci maskesi takmış vandallarca engellenmesine müsaade etmeyeceğiz"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, son 18 yılda enerjide dışa bağımlılığı azaltacak projelerin tamamında bu tür provokasyonlara ve engelleme girişimlerine maruz kaldıklarını dile getirerek, şunları kaydetti:

"Bu olaylarda özellikle marjinal sol örgütler tarafından insanımızın çevre hissiyatının istismar edildiğini gördük. Bölücü örgütün ekolojik terörüne ses çıkarmayanlar Türk ekonomisine ve çevreye çok büyük katkı sunacak temiz enerji projelerimizi hedef aldı. Terör örgütünün eli kanlı militanlarını 'Yere izmarit dahi atmıyorlar.' diyerek şirin göstermeye kalkanlar, hidroelektrik santrallerimizi kötülemeye çalıştı. Batılı ülkelerin enerji ihtiyacını karşılamak için yıllardır kullandığı teknolojiler söz konusu Türkiye olunca hemen çevre düşmanı ilan edildi. Burada meselenin asla çevre ve ağaç olmadığını, asıl gayenin Türkiye'nin enerji yatırımlarının baltalanması olduğunu biliyoruz. Doğa, çevre ve yeşil gibi insanlığın ortak kavramlarının arkası karanlık birçok marjinalin operasyon aparatı haline getirilmesine izin vermedik, vermeyeceğiz. Türkiye'nin ve 83 milyonun tamamının faydasına olan enerji projelerimizin çevreci maskesi takmış vandallarca engellenmesine müsaade etmeyeceğiz."

Erdoğan, gelecek dönemde hem yeni yatırımlarla Türkiye'nin enerji ve hammadde bağımlılığını azaltacak hem de bu konunun gelecek için taşıdığı önemi millete çok daha iyi anlatacaklarını, vakitli ve etkili bilgilendirme çalışmalarıyla marjinallerin insanların zihnini bulandırmasına fırsat vermeyeceklerini belirtti.

ETİ Maden Lityum Üretim Tesisi'nin hayırlı olmasını dileyen Erdoğan, bu eseri Eskişehir'e ve ülkeye kazandıran Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığını, Bakan Fatih Dönmez ve ekibi ile ETİ Maden İşletmesini tebrik etti, eserin inşaasına katkı veren işçisinden mühendisine herkese teşekkür etti.

TOKİ yüzde 25 indirim kampanyası başlıyor! İşte başvuru tarihleri Finansal okuryazarlığınızı ücretsiz eğitimlerle geliştirin! Ankaralılar dikkat! Bu yollar trafiğe kapatılacak Yargıtay kararı: Emeklilerin kredi ödemeleri maaşlarından kesilemez 11 kente kuvvetli yağış uyarısı Aydın Doğan Vakfı'ndan açıklama: Kağıt üzerinde kalmıştı