CHP'den Ekrem İmamoğlu'nun il ziyaretleriyle ilgili açıklama
İBB Başkanı İmamoğlu'nun il ziyaretlerini değerlendiren CHP Genel Başkan Yardımcısı Taşkın, "Genel Merkez ile irtibat halinde, izin alarak gitti. Böyle bir sorun yok." dedi.
Haber Merkezi | AA |CHP Genel Başkan Yardımcısı Yüksel Taşkın, Tek Gıda iş Sendikası'nda gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Genel Başkan Yardımcısı Taşkın, "İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun il ziyaretlerinin halk tarafından 'CHP'nin 2 cumhurbaşkanı adayı var' şeklinde algılandığının" ifade etmesi üzerine, "Belediye başkanı kendi alanı ile ilgili açılışlar yapmak için gitti. Genel merkez ile irtibat halinde, izin alarak gitti. Böyle bir sorun yok. Sürekli bu tartışmaların 'Aday kim'e kitlenmesi Türkiye'ye şöyle bir haksızlık; Türkiye'nin çok ciddi bir demokrasi birikimi var. 1876'dan beri bu ülkede Meclis var. 'Biz nasıl bir Türkiye istiyoruz?' tartışmasına odaklanırsak çok daha iyi olur. Böyle bir ikilik gerginlik yok. Öyle görmek isteyenler olabilir ama kesinlikle öyle bir şey yok." karşılığını verdi.
Sahada, enerjik bir şekilde çalıştıklarını belirten Taşkın, "Mesela bir ile 30-40-50 vekil ile gidip orada çalışmak, 6 ay içerisinde tekrar oraya gidip çalışmak, bizim önceliğimiz budur. Cumhuriyet Halk Partisi hedefe yöneldiği için belki de son dönemlerde en huzurlu olduğu dönemlerden birisini yaşıyor. İç enerjiyi dışarıya yansıtarak çalışmaya devam ediyoruz. Öyle bir gerilim olmadığını düşünüyoruz. Öyle bir sorunumuz ve gündemimiz yok kesinlikle." dedi.
"Uzlaşı kültürü çok önemli"
"Koalisyon şeklindeki yönetim anlayışını Türkiye şu anda kaldırabilir mi?" sorusunu yanıtlayan Taşkın, şunları kaydetti:
"Şu anda bu sistem de koalisyon üreten bir sistem. Sorun şu; problem, seçim öncesi koalisyonlar şeffaf değil. Koalisyon dediğiniz şey Almanya'da çok rahat yürüyorsa bu ülkede de yürüyebilir. Kaldı ki, önümüzdeki sürecin koalisyon üretip üretmeyeceğini bilemeyiz. Bütün partiler çok iddialı ama şu çok elzem. 1980 darbesinin mevcut nedenlerinden bir tanesi, mevcut siyasi partilerin uzlaşamayarak bir sivil cumhurbaşkanı seçememesinden kaynaklıdır. Bugün siyasette Millet İttifakı ve ona yakın duran yeni partilerin hepsinin bir uzlaşma kültürü ile yan yana gelmesi, anlaşabildikleri asgari müşterekte yan yana gelebilmeleri Türkiye adına bir kazanımdır. Her konuda anlaşmak zorunda değiliz ama her zaman bu milletin bütün üyeleri, partileri bir masa etrafında yan yana gelebilmeliler. Birbirini çok sevmek zorunda değilsiniz, saygı duymak zorundasınız. Bu anlamda bakıldığında uzlaşı kültürü çok önemli. Koalisyon meselesi, zaten demokraside bazen bunu yapmak zorundasınız. Almanya sistemi devamlı koalisyon ürettiği ve çok güçlü protokoller yaptıkları için istikrarlı götürebiliyor. Biz henüz oraya hazır değiliz ama siyaset sosyolojisi koalisyonu zorunlu kılarsa bunu öğrenecek ve hayata geçirecek bir birikim var Türkiye'de."