CHP, İsmet İnönü iddiasını Meclis'e taşıdı
CHP'li Özel, AK Parti’nin “Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı”nda yer alan bölümle ilgili, “İnönü’ye atfedilen bu sözler TBMM tutanaklarında yer almıyor. O kadar çaresizler ki söylenmemiş sözleri söylenmiş gibi göstermeye ihtiyaç duyuyorlar." dedi.
Haber Merkezi | ANKA |CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, AK Parti’nin “Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı”nda 2. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü ile ilgili ifadeler Meclis'e taşıdı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, toplantıda yaptığı konuşmada, "CHP'nin 'Milli şef' diyerek yere göğe sığdıramadığı İsmet İnönü'nün 27 Mayıs darbesinin hemen öncesinde TBMM'de yaptığı bir konuşmayı paylaşmak istiyorum." ifadesini kullanarak, Türkiye'nin 2. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü'nün şu ifadeleri kullandığını aktardı:
"Buraya gelirken dışarıda Meclis binasını kuşatmış bir tabur asker gördüm. Başlarında genç bir binbaşı vardı. Sizler, benden korkuyorsunuz ama dışarıya getirdiğiniz askerleri kumanda eden binbaşıdan da korkuyorsunuz. Korktuğunuzu, ona güvenmediğinizi ispat etmek için size şöyle bir teklifim var. Çağırın binbaşıyı, beni alıp götürmesini söyleyin. Bakalım emrinize itaat edecek mi? Size bunun aksi bir teklifim de var. Binbaşıyı ben çağırayım ve Meclis'i feshettireyim. Bunu ister misiniz? İhtilal olacak ve siz bundan kurtulamayacaksınız."
“Çareyi yalana başvurmakta bulmuştur”
CHP'li Özel, “İnönü’ye atfedilen bu sözler TBMM tutanaklarında yer almıyor. O kadar çaresizler ki söylenmemiş sözleri söylenmiş gibi göstermeye ihtiyaç duyuyorlar. İsmet İnönü’nün TBMM Genel Kurul tutanaklarında demokrasiye vurgu yapan, darbe olasılığına karşı duran onlarca sözü varken, söylenmemiş sözleri tüm ülkeye söylenmiş gibi göstererek, yakın siyasi tarihi değiştirmeye çabalayan bir algı içine girdiler… Bütün bu çabalar ve siyasi duruş ortadayken, Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı söylenmemiş sözleri tüm ülkeye söylenmiş gibi göstererek, yakın siyasi tarihi değiştirmeye çabalayan bir algı içine girmiştir. Sürekli darbecilikle ve teröristlikle itham ettiği partimizin tarihinde bir toplu iğne ucu kadar hukuk dışılığa çıkış bulamayan Tayyip Erdoğan, çareyi yalana başvurmakta bulmuştur. Bu açık kusurlu hali deşifre ediyoruz. Vatandaşlarımızdan Tayyip Erdoğan’ın ağzından çıkan her sözün gerçek olup olmadığını kontrol etmeye davet ediyoruz.” dedi.
Meclis gündemine taşındı
CHP’li Özel, konuyu TBMM gündemine de taşıdı. Özel, TBMM Başkanı Mustafa Şentop’a “İkinci Cumhurbaşkanı İsmet İnönü tarafından TBMM’de böyle bir konuşma yapılmış mıdır? Yapıldıysa bu konuşma hangi gün, hangi birleşimde yapılmıştır? Yapıldıysa neden TBMM Genel Kurul tutanaklarına yansımamıştır? Bu konuşma yapıldıysa yer aldığı Tutanak Dergisi’nin bir örneğini paylaşabilir misiniz” diye sordu. Özel, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’a da “Yapılmayan bir konuşmayı yapılmış gibi göstermeye neden ihtiyaç duyulmuştur.” sorusunu yöneltti.
İmam Mustafa Demirkan hakkında başsavcılığa şikayet
CHP’li Özel, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na sunduğu şikayet dilekçesinde, 28 Mayıs günü Ayasofya Camii’nde gerçekleşen etkinlikte imam Mustafa Demirkan’ın, kullandığı sözlerini anımsattı.
Özel, Ayasofya’nın müze olarak kullanılmasına ilişkin kararda Cumhurbaşkanı olarak Mustafa Kemal Atatürk ve Bakanlar Kurulu üyelerinin imzası bulunduğunu anımsattı. Özel’in dilekçesi şöyle:
“Şüphelinin vaazında Ayasofya'nın müzeye dönüştürüldüğü dönemi anımsattıktan hemen sonra ‘Bunlardan daha zalim ve kafir kim olabilir...’ demek suretiyle ilgili kararı alanlara ‘Zalim ve kafir’ şeklinde yakıştırma yapmak suretiyle şeref ve haysiyetlerine saldırıda bulunduğu izahtan varestedir. Şüphelinin vaazı yurttaş tarafından da bu şekilde anlaşılmış ve kamuoyunda tepkiyle karşılanmıştır. İzah edilen nedenle, 5816 sayılı Kanunun 'Atatürk'ün hatırasına alenen hakaret eden veya söven kimse bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır' hükmü doğrultusunda şüphelinin cezalandırılması için kamu davası açılması gerekmektedir.”
Demirkan ne demişti?
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın katılımıyla Ayasofya'da geçen hafta düzenlenen ''Örgün Eğitimle Birlikte Hafızlık Projesi'' programında Yıldırım Beyazıt Camisi’nin eski imamı Mustafa Demirkan, "Bu ve bu gibi mabedlerin mabed olarak kalması için inşa edilmiştir. Öyle bir zaman geldi ki bir asır gibi bir zaman içinde ezan ve namaz yasaklandı ve müze haline çevrildi. Bunlardan daha zalim ve kafir kim olabilir... yarabbi bir daha bu zihniyetin bu milletin başına gelmesini mukadder buyurma..." ifadelerini kullanmıştı.