Çanakkale’de 86 bin yıllık tarih gün yüzüne çıkıyor
Çanakkale’nin Çan ilçesindeki İnkaya Mağarası, 86 bin yıl öncesine dair yaşam kalıntıları ile Anadolu’da bugüne kadar keşfedilen en eski Paleolitik buluntu alanı oldu. Yapılan kazı çalışmalar ile Batı Anadolu’daki fosil insan varlığının ortaya konulması ve Anadolu ile Balkanlar arasındaki Paleolitik Çağ insanlarının karşılıklı göçlerinin aydınlatılması amaçlanıyor.
Haber Merkezi |MURAT KÜÇÜK/ÇANAKKALE
Anadolu’da bugüne kadar keşfedilen en eski Paleolitik buluntu alanlarından Çanakkale’nin Çan ilçesindeki tarihi İnkaya Mağarası, 86 bin yıl öncesine dair yaşam kalıntılarını ortaya çıkarıyor. Prof. Dr. İsmail Özer başkanlığında, 2016 yılında yapılan “Muğla ve Çanakkale İlleri Yüzey Araştırması” çalışmasında tespit edilen alandaki kazılar pandemi nedeniyle kesintiye uğrasa da 2021 yılından itibaren Cumhurbaşkanlığı Kararlı Kazı statüsünde sürdürülüyor. Bölgenin en önemli şirketlerinden Truva Bakır’ın sponsor olduğu kazılardan elde edilen verilerin insanlık tarihi açısından önemli olduğunu söyleyen İnkaya Mağarası Kazı Başkanı ve Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Özer, şu bilgileri verdi: “İnkaya; Orta Paleolitik Çağ’da kuzey yarımkürede hüküm süren insanların, Orta Doğu’daki Tabun, Amud, Kebara, Shanidar ile Avrupa’daki Krapina, Vindija, Saccopastore, Le Moustier ve Rodafnidia gibi buluntu yerleri arasındaki olası göçleri ve genetik/kültürel bağlantıları ortaya çıkarması açısından kilit bir konum özelliği taşıyor.”
20 binden fazla yontma taş alet bulundu
Yapılan kazılarda 20 binden fazla çakmaktaşı ve bazalt yontma taş aleti bulduklarını dile getiren Prof. Dr. Özer, İnkaya Mağarası dolgularında şimdilik 7 farklı alanda kazı yapıldığı bilgisini paylaştı. Türkiye’de devam eden mağara kazılarındaki buluntular ile İnkaya’daki kalıntıların benzerlik göstermemesinin çalışmayı daha da farklılaştırdığını aktaran Özer, “Genel beklenti, İnkaya kazılarıyla hem Batı Anadolu’daki fosil insan varlığının ortaya konulması hem de Anadolu ile Balkanlar arasındaki Paleolitik Çağ insanlarının karşılıklı göçlerini aydınlatması” dedi. Prof. Dr. Özer, kazı çalışmalarına sponsor olan Truva Bakır’a da teşekkür etti.