Borsada düğüm bayram sonrası çözülüyor!
Birçok piyasa yapıcısına göre, borsa yılın son uykulu günlerini yaşıyor. Endeks, bir dizi kazanç getiren açıklamanın ardından kaybını tersine çevirebilir ve 11.500’e doğru yolculuğunu başlatabilir. Bazı sektörler de bu ivmelenmeye şimdiden hazır. Bayram sonrası izlenecek en iyi sonuçlar arasında, bankalar, holdingler, havacılık, gıda perakende ve telekomünikasyon şirketleri sıralanıyor.
Haber Merkezi |SERAP SÜRMELİ
Uzun bayram tatilleri hisse satın almak için uygun boşluklar yaratır. Katılımcıların maliyetlerini azaltmak için riskli varlıklarını tatil öncesinde satmak istemeleri, fiyatlarda satış baskısına yol açar. Satıcıların işi bitince de fiyatlar yeniden yükselir- özellikle, takvim etkisiyle şirket gelirlerinde bir artış bekleniyorsa…
Şimdilerde, nispeten az sayıda yatırımcı bayram sonrası bir grup hissenin fiyatlarının kırmızıdan yeşile dönmeye hazır olduğuna inanıyor ve ellerinden gelen en iyi fırsatları yakalamayı umuyor. Ancak bu stratejiyi değerlendirmeden önce, bazı hisse senedi fikirleri için uzmanların bayram sonrası senaryolarına göz atmanızda fayda var.
Seçimlerin ardından banka hisselerinde başlayan hareketin yönü, önümüzdeki haftalarda piyasaların odağı haline gelecek gibi duruyor. Uzmanlara göre, bazı hisseler bayram sonrası büyük dönüm noktalarına şimdiden hazır-işte izlenecekler: Bayram sonrası izlenecek en iyi sonuçlar arasında yakın zamanlı kâr satışlarının ardından, bankalarla birlikte holdingler, havacılık, gıda perakende ve telekomünikasyon şirketleri sıralanıyor.
Birçok piyasa yapıcısına göre, borsa yılın son uykulu günlerini yaşıyor. Endeksin, bir dizi kazanç getiren açıklamanın ardından kaybını tersine çevirebileceği düşünülüyor. Bunun için önce ekonomi kurmaylarının katılacağı 16 Nisan’daki IMF ve Dünya Bankası toplantıları izlenecek. Sonrasında, 3 Mayıs’taki S&P Global’in, ardından 17 Mayıs’taki Capital Intelligence’ın Türkiye’nin kredi notu hakkındaki kararı takip edilecek. Arada, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ABD ziyaretinin yansımaları ve bir sonraki ay da Mali Eylem Gücü (FATF) denetimleri ve Türkiye’nin Gri Liste’den çıkış süreci izlenecek.
Öte yandan, mevcut enflasyon kaygıları Merkez Bankası’nın tepkisinin piyasanın yönü açısından kritik olmaya devam edeceğini gösteriyor. Burada bir eleştiri var: Bazı uzmanlar gerçek bir Ortodoks politikadan bahsetmekte zorlandıklarını dile getiriyorlar. Baskı altındaki kurun, daha sıkı para politikasına yönelik bahislerin yükünü taşıdığından bahsediyorlar. Özetle, faiz oranlarının enflasyonun altında koşturulup, döviz kurunu rezervlerle kontrol etmeye çalışarak oluşturulan bir reçetenin, enflasyonu kısa süreli çıpalayabileceğinin altını çiziyorlar.
“BAYRAM SONRASI YENİ ZİRVELER GÖREBİLİRİZ”
Ahlatcı Yatırım Genel Müdür Yardımcısı Tonguç Erbaş: Ekonomi yönetiminin yerel seçimler sonrasında verdiği kararlı mesajları yatırımcıda güven tazeledi. Orta vadeli programda yer alan ve hayata geçirilecek yapısal reformlar ile ekonomide dönüşümü gerçekleştirerek verimlilik ve rekabet gücü artışı sağlanacağı her defasında hükümet tarafından kararlı duruş sergilenerek yenileniyor. Dolayısıyla özellikle yabancı yatırımcının borsaya yatırım yapması daha olası. S&P Global Ratings derecelendirme kuruluşu 3 Mayıs’ta, Capital Intelligence ise 17 Mayıs günü Türkiye’nin kredi notunu gözden geçirme değerlendirmesinde bulunacaklar. Pozitif iyileştirme olasılığında yabancı ilgisinin yönünü etkileyecek ve borsada yeni hikâyelerin oluşmasına zemin oluşturacağından yeni zirveleri görmemiz olası. Sıcak paranın gelebileceğine yönelik beklentiler banka ve holdinglerde risk iştahını desteklerken, endekse pozitif katkı sağladı. Hisse bazında trendi yorumlamak daha gerçekçi olacaktır. Bayram sonrasında ekonomide yeni bir hikâye, kredi derecelendirme kuruluşları not artışı, gri listeden Türkiye’nin çıkarılma beklentisi ve ABD ziyareti, Borsa İstanbul’a pozitif yansıyacaktır. Bu nedenlerden dolayı genele yayılan bir borsa yükselişi olabileceğini Nisan ayı ortasından sonra görebiliriz.
TEMETTÜ YATIRIMCISI İÇİN DÜŞÜŞLER ALIM FIRSATI
8 milyon üzerinde yatırımcı sayısı ve yeni halka arz olacak şirketler borsada hikâyenin dinamikliğini korumaya devam edecektir. Gerek yerel seçim, gerekse bayram tatili öncesinde kâr satışları ile risk iştahını düşüren yatırımcı hareketi, birçok pay senedinde alım fırsatı sunacaktır. 2024 yılı sonu itibarıyla BIST-100 endeksi için hedef aralığımız 11.000-13.000 seviyeleri. Dolayısıyla birçok hisse senedinde alım fırsatı olabilir. Özellikle temettü yatırımcısı için düşüşler alım fırsatı sağlayabilir. Bayram haftasında 1,5 gün işlem olacak ve bu günlerin takası bir gün olarak değerlendirilecek. Uzun bayram arasında gerek repo tarafında gelir için yatırımcılar TL tarafına geçerken, gerekse taşınan pozisyonların kredi veya temerrüt faizlerinin yüksek olması nedeniyle tatil öncesi kâr satışları görülüyor. Bu satışların bayram sonrası için fırsat yarattığını düşünüyorum. BIST-100, 8.850 seviyesine kadar geri çekilebilir ve bu geri çekilme hisse bazlı fırsat olarak değerlendirilebilir.
Öte yandan, Borsa İstanbul’da beklenti dinamikleri değişiyor. Daha önce enflasyon ve kur hareketine bağlı yükselişler ve bu fiyatlamaların finansal tablolar üzerinde olumlu yansımaları ve sektör ayrışmaları görüyorduk. Bu beklenti yerine yeni ekonomik program, kurda yatay veya sınırlı fiyat artışları ve enflasyonda aşağı yönlü bir patika gerçekleşmesine yaklaşırken; sıkı para politikasının yurt dışında yatırımcılara verdiği güvenle birlikte gerçekleşen ve devam etmesi beklenen kredi kuruluşlarından not artışları öne çıkıyor. Ayrıca, siyasi olarak başta ABD olmak üzere ikili görüşmelerde ekonomik ve siyasi destek beklentileri, ‘gri liste’ gibi Türkiye için yatırım ortamını engelleyen başlıkların çözülmesi ve ülke risk primi (CDS) gerilerken, yatırım ikliminin iyileşmesi ve yabancı yatırımcının Borsa İstanbul’da paylarını artırması yeni birer hikâye olarak karşımıza çıkıyor. Bu bağlamda yeni dönemde bankacılık, holdingler, turizm ve ulaştırmanın güçlü kalmaya devam edeceğini tahmin ediyoruz. Bunun yanında, gıda perakende, yazılım-teknoloji, otomotiv ve enerji sektörlerinde endekse paralel getiri beklerken, gayrimenkul, sigortacılık, kimya ve tekstil gibi sektörler ise endeks altı getiriler görebiliriz.
Şubat ayında en yüksek 9.450 düzeyini test eden endeks, mart ayında ise en düşük seviyesini, 8.695’i test etti. 8.700-9.400 bandı yaklaşık iki aydır devam ediyor ve bu süreçte yerel seçimler öncesinde siyasi beklentilerin fiyatlar üzerinde farklı sonuçları olabileceği konusu gündemde kalmaya devam etti.
TESTERE PİYASASI BAYRAM SONRASI BİTER
9.400 seviyesinin endekste yukarı yönlü geçilmesi muhtemel gözüktüğünü düşünüyorum. Testere piyasası da bu nedenden dolayı bayram sonrasında son bulacaktır.
Ancak, enflasyonda kalıcı bir geri çekilme ve orta vadeli belirli bir seviyede kalıcılık sağlanması için para politikası ve döviz müdahalelerinin çözüm olmayacağını düşünüyorum. Diğer taraftan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek göreve geldiğinde yapısal reformlar, sıkı para politikası ve mali disiplin başlıklarından bahsetmişti. Sıkı para politikasının beklenen enflasyona göre uygulandığını söyleyebiliriz. Diğer taraftan mali disiplin, bir önceki ekonomik model içindeki başlıkların sadeleştirilmesi ve ek önlemlerin piyasadaki likidite seviyesine göre alınması enflasyonla mücadele konusunda şimdiye kadar uygulanmaya çalışıldı. Yerel seçimler sonrasında tasarruf önlemlerinin alınması ve yapısal reformlara hız verilmesi durumunda enflasyon ile mücadelede daha aktif bir durumu görebiliriz. Bayram sonrasında mart ayında açıklanan enflasyon verilerinin beklenti altında kalması ile TCMB PPK toplantısında herhangi bir politika faizi değişikliği beklentim bulunmamaktadır.
İntegral Yatırım Araştırma Müdürü Seda Yalçınkaya: Aslında seçimden sonra belirsizliğin sonlanmasıyla birlikte daha belirgin bir yükseliş beklentimiz vardı; ancak bunun şimdilik tam olarak karşılık bulmadığını izliyoruz. Bankacılık endeksine gelen alımlar endeksi belirli aralıkta tutuyor, ancak şimdilik güçlenmenin anlamlı bir noktada olduğunu söylemek güç. Normal şartlarda bayram sonrası da aynı beklenti içinde olurduk. Ancak Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan eşliğinde 16 Nisan’da olağan IMF-Dünya Bankası toplantılarına katılmak üzere ABD’ye gideceğine yönelik açıklamalar beklenti yaratabilir. Seçimden sonra hükümetten mevcut ekonomi yönetimine ve uyguladıkları politikalara karşı verilen destek mesajları mevcut politikaların sürdürülebilirliği açısından önemli bir mesajdı. Dolayısıyla yapılacak olan bu toplantılar hem bu algıyla hem de enflasyonu iyileştirmeye namzet politikaların ifade edilmesi açısından kritik önem taşıyor. Bu süreç sonrasında yabancı yatırımcı girişlerinin hızlanıp hızlanmadığına ve rezervlerdeki son durumu izlemeye devam edeceğiz. Piyasa bu gelişmelerle hareket edecektir. 9.300 endeks seviyesi üzerinde yerleşik seyirlerin sağlanması halinde bu olumlu algıyla birlikte bankacılık ve holding dışında kalan sanayi endeksleri de daha iyimser bir hareket içine girebilir. Bunun için şu an yaşadığımız teknik sıkışmanın yukarı yönde sonlanması ve yurt dışından olumlu açıklamaların ya da raporların desteği belirleyici olacaktır.
Kısa vadeli bakan yatırımcı için 9.300-8.700 arasındaki git gel oldukça yorucu olmuştur. Buna karşın orta uzun vadeli bakan yatırımcılar için bazı hisselerde iyi fırsatlar oluştu diyebiliriz. Bayramdan sonra olumlu algılar endeksin 9.300-9.400 seviyesi üzerini mesken edinmesine olanak sağlarsa kapılan pozisyonlar tekrar eklenilebilir. Maliyetlenme yerleri farklı olsa da teknik yukarı yönde kırılmanın oluşması güçlü bir potansiyel sağlayabilir.
YAŞANAN GERİ ÇEKİLMELER ALIM FIRSATI SUNUYOR
Temel sebeplerle yaşanan değişim sektörel bakışı da değiştirdi. Bazı hisselerde yaşanan geri çekilmeler iyi bir fırsat sunarken, para politikasındaki değişim bazı sektörleri ön plana çıkardı. Bu aşamada perakende sektöründe yaşanan geri çekilmeler alım fırsatı sunmaya devam ediyor. Telekomünikasyonda beklendiğimiz güçlü kâr beklentisiyle Turkcell’de alımların hız kazanmaya devam etmesini bekliyoruz. Diğer taraftan bu sene havacılık bizim yakından izlediğimiz sektör olmaya devam edecek. THY’nin bilançosu sonrası yaşadığı geri çekilmeyi fırsat olarak değerlendiriyoruz. Değişen dinamiklerin gıda, holding ve özel bankalarda da potansiyel oluşturduğunu düşünmekteyiz.
Şu an 9.300-8.700 arasında çok net bir sıkışma var. Teknik göstergelerde 22 ve 50 günlük basit hareketli ortalama aynı noktada buluşmuş durumda. Dolayısıyla 9.300 üzerinde yerleşik seyirlerin oluşmakta başarılı olunamaması halinde 8.700 seviyesine doğru bir geri çekilme beklenebilir. Bununla bilirlikte fiyatın 22 günlük hareketli ortalama altında kalması halinde teknik görünümde bozulma netleşebilir ve 8.700 altında satışlarda hızlanma izlenebilir. Başka bir değişle 9.300 üzerinde kalıcı seyirler oluşmadıkça yatay, yönsüz belki de artan satış baskısının ön plana çıktığı bir görünüm ortaya çıkabilir. Temel anlamda Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in 16 Nisan’da başlayacak ve yaklaşık 22 Nisan’a kadar farklı farklı yabancı yatırımcılarla yapılacak görüşmeleri önem kazanmış durumda.
Bayram sonrası para politikasında bir değişiklik beklemiyorum. Seçim öncesinde alınan para politikası kararının sonuçlarının bir süre izlenebileceği görüşündeyim. Aylık enflasyon görünümündeki değişim bizim için belirleyici olmaya devam edecek. Ekonomi yönetimi hiçbir konuda vakit kaybetmek istemiyor ancak sonuçlarını izlemeden yeni bir faiz adımı geleceğini düşünmüyorum. Önümüzde yakın bir dönemde seçim yok. Dolayısıyla tamamıyla ekonomiye konsantre olacağımız bir tablo karşımıza çıkacağını düşünüyorum.
“KISA VADEDE ENFLASYONA KARŞI KORUNAKLI HİSSELER ÖN PLANA ÇIKACAKTIR”
Ata Yatırım Araştırma GMY Cemal Demirtaş: Son iki yılda yaşanan yoğun seçim döneminden sonra, yeniden ekonomi programına ve ekonomide normalleşmeye odaklanılmasını bekliyoruz. Yerel seçimlerin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yaptığı yapıcı açıklamalar ve özellikle dört yıl sonra yapılacak seçimlere kadar da ekonomiye odaklanacakları mesajlarını vermesinin, erken seçim söylentilerinin önünü kestiğini düşünüyoruz. Geçen yıl mayıs ayında yapılan genel seçimlerin devamında borsada ralli başlamış ve BIST-100 endeksi dört ay içerisinde 4.500 seviyelerinden 8.500 seviyelerine yükselmişti. Ekim 2023’ten bu yana borsanın 7.260-9.374 aralığında dalgalandığını ve mevcut seviyeleri sindirmeye çalıştığını görüyoruz. Bayram tatilinin ardından borsada yeniden bir hareketlenme olabileceğini ve kısa vadede enflasyona karşı korunaklı hisselerin ön plana çıkabileceğini, yılın ikinci yarısında ise daha genele yayılan bir yukarı hareketin olacağını düşünüyoruz.
Öte yandan bayram öncesi kapatılan pozisyonlarla birlikte hisse bazlı alım fırsatları gündeme gelebilir. Yüksek faiz ortamında, takas avantajı cuma günü oluşuyor. Mevcut şirket değerlemelerinin baskı altında olduğunu düşünürken, bayram sonrası hisselere olan ilginin artabileceğini düşünüyoruz. Kısa vadede, faiz cazip gibi görünse de 5-6 aylık perspektifle baktığımızda, ekonomide normalleşme sinyalleri alınırsa faizler de normale dönebilir ve yine en yüksek getiri imkânıyla -seçici olmak kaydıyla- hisse senetleri öne çıkabilir.
GLOBAL FAİZ İNDİRİMLERİNİN BAŞLAMASIYLA YATIRIMCILAR DÖNGÜSEL SEKTÖRLERE YÖNELEBİLİR
Önümüzdeki 3-4 ayda yine ana stratejimiz, enflasyon artışına karşı korunaklı hisseler olacaktır. Tabii ki bu sektörlerin başında perakende sektörü gelmektedir. Global benzerlerine kıyasla baktığımızda gıda perakende şirketlerinin iskontolu olduğunu görüyoruz. Özellikle döviz kurlarında bir istikrarın oluşacağına ilişkin beklentiler artmaya başlarsa, yabancı yatırımcıların da ilk tercihinin perakende hisseleri olmasını bekliyoruz. Son dönemlerde gelen kâr satışlarının ardından, perakende, gıda, holding ve telekomünikasyon şirketlerinin cazip olabileceğini, havacılık sektöründe havalimanlarının avantajlı konuma gelebileceğini, enerjide ise yurt dışı işleri olan şirketlerin öne çıkabileceğini düşünüyoruz. Yılın son çeyreğinden itibaren de majör merkez bankalarının faiz indirimlerine başlamasıyla, hisse senedi yatırımcıları yeniden döngüsel sektörlere yönelebilir.
Öte yandan, yerel seçimler sonrası seçim belirsizliğinin ortadan kalktığı bir ortamda, ekonominin hükümetin odağında olacağı bu süreçte güven verici açıklamaların devam edebileceği beklentisiyle, bayram sonrası bir aylık süre içerisinde 9.800 seviyelerinin üzerine bir hareket bekleyebiliriz.
Diğer taraftan, politika faizleri yüzde 50 seviyelerinde ve aslında 12 aylık ileri dönük enflasyon beklentileri yüzde 40-42 seviyelerinde oluşuyor. Faiz ile enflasyon makasına -daha çok ileri dönük baktığımızda- faizlerin enflasyondan korunmak için geçmişe göre daha cazip olduğunu düşünüyoruz. Yine de geçmiş 12 ayın enflasyonunun yüzde 69 seviyelerinde olduğu göz önüne alındığında, ileri dönük yüzde 40 enflasyon hedefi bir miktar tartışmalı olabilir. Aslında ekonomi programında başarının en büyük göstergesi de bu beklentilere yaklaşılıp yaklaşılmadığı olacaktır. Önümüzdeki döneme ilişkin olarak hem hükümetin hem TCMB’nin kararlı tutumlarını görüyoruz. Mevcut politika faizinin iç talepteki soğumayı sağlayamaması durumunda, faiz artırımlarının -gerektiği durumda- gerçekleşebileceğini düşünüyoruz. Faiz artırımları, ekonomide yavaşlamaya sebep olsa da, enflasyonun gerilemeye başlaması durumunda ‘güven artışı’ etkisinin daha yüksek olacağı fikrindeyiz.
İnfo Yatırım Araştırma Stratejisti Çağlar Toros: Yerel seçim belirsizliğinin bitmesi, yabancı kurumlardan gelen seçim sonrası olumlu haber akışları hafta başında endeksi yukarı yönlü destekledi. Bu süreçte bankacılık, ulaştırma ve holdingler ön plana çıktı. Geçtiğimiz haftalardan bu yana endeksteki geri çekilmeye rağmen bankacılık tarafı endeksten pozitif ayrışmıştı. Banka ve holdinglerdeki öne çıkma hareketini bir miktar yabancı yatırımcılara bağlayabiliriz. Ekonomi yönetiminin rasyonel açıklamalarının devam etmesi bankacılık sektörüne, piyasa değerlerinin NAD’ları (Net Aktif Değer) yansıtmaması algısı holdinglere katalist etki yaratırken, bu sektörlere yabancı yatırımcı ilgisini de çektiğini gözlemliyoruz.
Ayrıca, özellikle 2024 yılı içerisinde enflasyon muhasebesi ve enflasyon hikâyesinin devam etmesiyle gıda perakendeyi, yolcu trafik sayıları ve turizm etkisi ile ulaştırmayı, elektrikli araçlara olan ilginin artması ve yeşil dönüşüm perspektifiyle otomotivi, yukarıda anlattığım nedenlerden kaynaklı olarak da bankacılık ve holdingleri bu yıl sıkça konuşacağız gibi görünüyor.
9.200 AŞILMADAN YÜKSELİŞ TRENDİNDEN BAHSEDEMEYİZ
2022 yılında Rusya-Ukrayna savaşının başlaması ile birlikte yurt içinde enflasyon yüzde 85,5’lere kadar yükselmiş, yüksek enflasyon ortamı da devam etmişti. Risksiz getirilerin enflasyon karşısında yetersiz kaldığı bir ortamda da borsa alternatif getiri arayışlarında üst sıralarda yer almıştı. Halka arzlardaki getirilerin artması, enflasyon temasıyla tabiri caizse “ne aldıysak gitti” mottosunun oluşması yerli yatırımcı ilgisi ile BIST’te rekorlara neden olmuştu. Şu an ise farklı bir durum var. Enflasyon yüksek olmasına rağmen artan mevduat faizleri BIST’te para çıkışlarının hızlanmasını da sağlıyor. Bir başka deyişle, borsanın alternatifsizlik hikâyesi güç kaybediyor, risksiz getirilerin enflasyona yaklaşmasıyla farklı enstrümanlara olan talep öne çıkarıyor. Böyle zamanlarda, temel ve teknik analizi güçlü, potansiyeli olan hisselerin öne çıkması sürpriz olmaz.
Endeks genelinde ise tarihi zirvenin görüldüğü 26 Şubat tarihinden itibaren başlayan alçalan trend sonrasında, tepelerin aşağıda oluşmasıyla yaşanan alçalan trendin yukarı kırılma seviyesi 9.200’den geçiyor. 9.200 seviyesi aşılmadıkça tam anlamıyla yükseliş trendine girildi diyemeyiz.
Enflasyon tarafında ise, yılın ikinci yarısından itibaren baz etkisi kaynaklı düşüş görebiliriz. TCMB, yaptığı açıklamalarda enflasyonu düşürmeye kararlı gözüküyor. Rezervlerdeki azalış, dövize olan talebin artması ve yüksek enflasyon sonrasında 500 baz puan daha faiz artırımı geldi. Yüzde 50 politika faizinin üst faiz olduğunu düşünüyorum. Bayram sonrası farklı enstrümanlarla sıkı para politikası devam edecektir.
“BORSADA KRİTİK SEVİYE 8.700 PUAN!”
İkon Menkul Portföy Aracılığı Birim Yöneticisi Doğancan Öncan: Önce seçim, ardından bayram sonrasında borsanın nereye yönelebileceğine dair senaryolar gündemdeki yerini koruyor. Ancak öncesinde Mehmet Şimşek’in, “Eylül 2023’te açıkladığımız Orta Vadeli Programımızı (OVP) güçlendirerek kararlılıkla uygulamaya devam edeceğiz. Ana hedefimiz olan enflasyonu kalıcı olarak tek haneye düşürmek için sıkı para, seçici kredi ve gelirler politikasına ilaveten kamuda harcama kontrolü yaparak tasarrufu ön planda tutacağız” açıklamasıyla, piyasalara gereken mesajı verdiğini düşünüyorum. Sıkılaşma devam ederken, borsada değişen pek bir şey yok. Son faiz artışı, beklendiği gibi borsadaki yukarı yönlü hareketi sınırlıyor. İlaveten, bayram öncesi olası bir riskten kaçış ve nakde dönmek isteyenler sebebiyle endekste düşüş gözlenebilir.
Teknik olarak baktığımızda bizim için kritik seviye 8.700 görünüyor. 8.700 desteği kırılırsa teknik olarak 8.065 seviyelerinin gündeme gelmesi mümkün olabilir. Teknik grafikte mevcut testereden bayramdan sonra çıkılma ihtimali mümkün. Bu durum aşağı ya da yukarı olabilir. Aşağı kırılım için 8.700 desteğine, yukarı kırılım için 9.300 direncine dikkat etmenin altını çizmek istiyorum.
Diğer yandan, vakit kaybetmeden daha sürdürülebilir ve piyasanın önünden giden politikaların hayata geçirilmesi gereklidir diye düşünüyorum. Aslında tam olarak ortodoks politikalardan bahsetmekte zorlanıyoruz, çünkü politika faizinin geriden geldiği bir süreci yaşamaya devam ediyoruz. Ancak TCMB’nin gerçekleştirdiği son faiz artışı ve döviz satma pahasına dolar kurunun tutulması enflasyon beklentilerini kısa süreliğine çıpalıyor yorumları yapılabilir. Bir yandan, TL’nin bu enflasyon ortamında değerli bırakılması ve bunun döviz satılarak gerçekleştirilmesi bazı dinamikleri bozuyor. Dolar kurunun bu seviyelerde tutulmaması gerektiği beklentileri var. Piyasada bazı mal/hizmet tarafında dolar kurunun ileride hızla artabileceği beklentileriyle fiyat artışları gerçekleşiyor.
Faiz oranlarının enflasyonun altında koşturulup, döviz kurunu olmayan rezervlerle kontrol etmeye çalışarak oluşturulan bir reçetenin enflasyonu düşürebileceğini düşünmüyorum. Baz etkisi hiçbir şeyi ifade etmiyor. Sıkılaşma çabası takdir edilebilir. Ancak bu tip aksiyonlar sürdürülebilir olmadığı için finans ve reel piyasada enflasyon beklentilerini önden yukarı yönde desteklemeye devam ediyor.
“BIST’TE GERİ ÇEKİLMELER KADEMELİ BİRİKTİRME FIRSATI”
Tacirler Yatırım Araştırma Müdürü Serhan Yenigün: Bayram sonrası piyasa ajandasına baktığımızda iki önemli başlık öne çıkıyor. İlki 1 Mayıs’ta gerçekleşecek Fed toplantısı, ikincisi ise 3 Mayıs’ta beklenen S&P’nin Türkiye kredi notuna dair değerlendirmesi. Fed’den faiz değişikliği beklemiyoruz, ancak bu yıl faiz indirimlerinin başlayabileceği mesajları tekrarlanabilir. S&P’den ise, hali hazırda “pozitif” not görünümü paylaşılmış olması nedeniyle bir not artırım olasılığı var. S&P, not artırmasa bile genel olarak olumlu yorumlar paylaşarak 1 Kasım’daki bu yılın ikinci değerlendirmesinde not artırım olasılığını iyice artırabilir. Bu iki ana nedenden dolayı, yeni ve negatif bir haber akışı oluşmadığı sürece, BIST’te bayram tatili sonrası olumlu bir seyir bekliyorum.
BIST-100 endeksi için orta-uzun vadeli ortalama hedef endeks değerleri 11.500 civarına işaret ediyor. Ek olarak, ilk çeyrek sonuçlarına dair beklentiler de nisan ayı sonu ya da mayıs ayı ortalarına kadar netleşecektir ve buradan da endekse sınırlı oranda da olsa yukarı yönlü yansımalar olacağını düşünüyorum. Bu nedenlere, BIST’te geri çekilmelerin kademeli biriktirme fırsatı sunacağına inanıyorum.
Borsada son dönemde 8.700-9.500 bandındaki volatil piyasa eğiliminin seçim ve uzun bayram tatili öncesi her iki yönde de iştahın sınırlanması ile iki buçuk yıldır devam eden ralli sonrası bir soluklanma hareketi olduğunu düşünüyorum. Fakat bayramdan sonraki dönem için artık bu gerekçeler geçerliliğini yitirecek. Bu nedenle, baskının da ortadan kalkacağını düşünüyorum. Devam eden dönem için, perakende, ticaret, gıda üreticileri, telekomünikasyon, bankalar, holdingler, ulaştırma, faktoring şirketleri için genel olarak endekse görece pozitif bir seyir bekliyorum.
Testere piyasası şeklinde nitelendirdiğimiz ve şubat-mart döneminde takip ettiğimiz dönemin sonuna geldiğimizi düşünüyorum. Mayıs ayı itibarıyla bu görünümün değişeceğini tahmin ediyorum.
İleriye dönük enflasyon beklentilerine göre yüksek reel faiz teklif edilen para politikalarında yılın son çeyreğine kadar önemli bir değişiklik beklemiyorum. TCMB’nin brüt rezervleri, kur konusunda bir stres oluşmasını engelleyebilecek düzeyde, ancak etkin rezerv yönetiminin önemi her zamanki gibi yüksek. Seçimlerin geride kalması sonrasında rezervlerde de bir artış eğilimi yaşanabileceğini düşünüyorum, bu nedenle de kur riski öngörmüyor ve para politikalarında önemli bir değişim beklemiyorum.
“HER GERİ ÇEKİLME DÖNEMİ ALIM FIRSATI”
Deniz Yatırım, Yatırım Danışmanlığı Bölüm Müdürü Ali Barbaros Demirer: Yılın ilk iki ayındaki hızlı artışın ardından Borsa İstanbul'da Mart ayı boyunca 8.750 ile 9.250 puan arasında dalgalanan bir seyir ve yüksek volatilite izledik. Bu durumu bir düzeltme süreci olarak değerlendiriyor ve piyasa dengesi açısından sağlıklı olduğuna inanıyoruz. Fitch'in kredi notunu yükseltmesi ve yerel seçimler öncesinde Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) faizleri 500 baz puan artırma kararı, özellikle yabancı yatırımcılar tarafından olumlu karşılandı. Bu gelişmeler, banka ve holding hisselerinde yoğun alımlara yol açtı. Ancak, yüksek enflasyon rakamları sonucunda faizlerin artması, önümüzdeki iki üç ay için beklenen tüketimde azalma ve ekonomik durgunluk ile enflasyonu düşürmek için alınabilecek yeni önlemler, özellikle sanayi şirketlerinde satış baskısına neden oldu. Şu an Borsa İstanbul'da, kısa vadeli düşünen ve satış yapan yatırımcılar ile orta ve uzun vadeli yatırım yapmayı planlayanlar arasında önemli dalgalanmalar yaşanıyor. Gelecek dönemde de bu dalgalanmanın sürmesini bekliyoruz. Banka hisseleri başta olmak üzere, sigorta, perakende ve havacılık sektörlerine olan ilginin devam edeceğini düşünüyoruz ve her geri çekilme dönemini, alım fırsatı olarak değerlendiriyoruz. Önümüzdeki bir iki ay içinde, hisse seçimi kadar zamanlamanın da büyük önem taşıyacağını öngörüyoruz. Haziran ayında enflasyonun zirve yapmasını ve ardından yabancı yatırımcı ilgisinin artarak Borsa İstanbul endeksinde genel bir yükselişe ivme kazandırmasını bekliyoruz.