Binlerce mülteciye dil ve beceri kazandıracak

Hilal SARI / GAZİANTEP

Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) Türkiye, AB desteği ve Milli Eğitim Bakanlığı işbirliğiyle Gaziantep’in Merveşehir Mahallesi'nde açtığı Halk Eğitim Merkezi’nde hem Suriye’de hala devam eden iç savaş nedeniyle Türkiye’ye gelmiş sığınmacılara, hem de bölge halkına yaşam boyu öğrenme fırsatları sunacak.

Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı’nın (UNDP) Avrupa Birliği’nin (AB) finansal desteği ve T.C. Millî Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü iş birliğinde yürüttüğü “Suriye Krizine Yanıt Olarak Türkiye’de Dayanıklılık Projesi (TDP) - Yetişkinler İçin Dil Eğitimi Bileşeni” kapsamında inşa edilen Merveşehir Halk Eğitimi Merkezi’nin açılışı gerçekleştirildi. Proje kapsamında kurulan Merveşehir Halk Eğitim Merkezi, kayıtlı 400 binin üzerinde - kayıtdışı olaraksa 700 bine yakın Suriyeli sığınmacıya ev sahipliği yapan Gaziantep’te Hayat Boyu Öğrenme’nin yeni adresi olacak.

1,4 milyon dolar yatırımla inşa edildi

AB’nin Türkiye’ye yaptığı 6 milyar Euro’luk mülteci yardım fonundan finansmanını alan merkez 1,4 milyon dolar yatırımla inşa edildi ve merkezin açılışına AB Türkiye Delegasyonu Türkiye’deki Mülteciler için Mali Yardım Programı Bölüm Başkanı Libor Chlad’ın yanı sıra, UNDP Türkiye Mukim Temsilci Yardımcısı Sukhrob Khojimatov, Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Ziya Selçuk, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ve Gaziantep Valisi Davut Gül de katıldı.

“Eğitim 3,5 milyar Euro’luk yardımda da öncelik”

AB’nin Türkiye’ye yaptığı mülteci yardım programına başkanlık eden Libor Chlad, Merveşehir Halk Eğitimi Merkezi’nin açılışında Türkiye Delegasyonu Türkiye’deki Mülteciler için Mali Yardım Programı Bölüm Başkanı Libor Chlad, Türkiye’nin dünyanın en fazla mülteci kabul eden ülkesi olduğuna vurgu yaptığı konuşmasında, Türkiye’ye gelen mültecilerin büyük bir çoğunluğunu gençlerin oluşturduğuna vurgu yaparak AB’nin 6 milyar Euro’luk yardımında olduğu gibi yeni 3,5 milyar Euro’luk yardımda da eğitimin öncelik olmasında kararlı olduğuna dikkat çekti.

Gaziantep 400 binden fazla mülteci ile 2. en büyük mülteci şehri ve Chlad’ın verdiği bilgilere göre AB fonlarıyla bu güne kadar Türkiye’de 400 kadar okul/eğitim merkezi açılırken, 800 binden fazla Suriyeli çocuk da devlet okullarında eğitim alabildi. Binlerce mülteci ise bu tür desteklerle kurulmuş merkezlerde mesleki eğitimler alıp ekonomiye ve sosyal hayata entegre oldu.

Chlad bu yardımlarda eğitime öncelik vermelerinin amacını ise “Amaç herkese kaliteli eğitim erişimi sağlayabilmek, böylece hayatta gerekli becerileri kazanması ve refaha ulaşması. Kendilerine duydukları güven, kendi ayakları üzerinde durabilmeleri ve dayanıklı/dirayetli olmaları” ifadeleriyle aktardı.

Bu AB fonlarıyla kurulmuş halk eğitim merkezi de hem Suriyeliler hem Türkler için dil öğrenme, hem beceri edinme hem de birbirlerini tanıma fırsatı bulacaklar. Kendilerine duydukları güven, kendi ayakları üzerinde durabilmeleri ve dayanıklı/dirayetli olmaları” diye konuştu.

70 binden fazla yetişkine yenilikçi modelle Türkçe öğretildi

Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP Türkiye) Mukim Temsilci Yardımcısı Sukhrob Khojimatov ise 3,6 milyondan fazla Suriyeliye ev sahipliği yapan Türkiye’nin yıllar içerisinde farklı aktörlerle birlikte uyguladığı birçok politika sayesinde bu karmaşık toplumsal soruna çok yönlü bir yanıt verebildiğini belirterek, şunları söyledi:

Türkiye, son on yıldır 3,6 milyondan fazla Suriyeliyi topraklarına kabul ederek hiçbir ülkenin asla hazır olamayacağı bir göç sorunuyla karşı karşıya kaldı. Ancak yıllar içerisinde Türkiye farklı aktörlerle birlikte uyguladığı birçok politika sayesinde bu karmaşık toplumsal soruna çok yönlü bir yanıt verebilimiştir.

Türkiye, ulusal sığınmacı politikaları ve yasal çerçevesi kapsamında mültecilerin sağlık, eğitim, istihdam ve sosyal hizmetlere erişimini kolaylaştırdı.

Eğitim, yetkinlik geliştirme ve yetişkin eğitimi Türkiye’deki Suriyeli sığınmacıların sosyal ve ekonomik yaşama katılması ve bağımsız olabilmeleri için kritik önem taşıyor. Özellikle de Türkçe öğrenebilmek bu amaca giden yolda ilk sırada gelen kriterlerden ve UNDP programı ile Türkiye Dayanıklılık Projesi kapsamında 70 binden fazla yetişkine çok yeni ve yenilikçi bir modelle Türkçe eğitimi verildi. 70 binden fazla katılımcının yüzde 72’si Suriyeli kadınlardan oluşuyordu ve Türkçe öğrenmek bu yetişkin bireylerin hayatında önemli etkiler yaptı. Yüzlerce kadın sosyal ve ekonomik yaşama katılabilmek için, eğitimlerine devam edebilmek için veya çocuklarının eğitimlerine destek olmak için Türkçe öğrenmek istediğini söyledi.

10 ilde 53 Halk Eğitim Merkezi’nde A1’den B1 düzeylerine kadar verilen Türkçe eğitimlerinde ve mesleki beceri eğitimlerinde en gelişmiş eğitim teknoloji altyapıları kullanıldı. Eğitim Bakanlığı ile işbirliğimizi devam ettirmek dileğindeyiz. Özellikle de bu eğitimleri yaşam boyu öğrenme için gerekli dijital becerilerin de içinde yer aldığı mesleki eğitimlere yatırım yapmaya devam edeceğiz.

Yenilenebilir enerji konusunda pilot bir projeye başladık da. Kurumlarımız bu konudaki müfredatları yenilikçi bir modelde bu merkezin eğitimlerine katacaklar. Dil bariyeri ve ön yargıların da yıkılmasını hedefleyen halk eğitim merkezi sayesinde mülteciler ve ev sahibi toplulukları hem yüzyüze hem de çevrimiçi eğitimlere katılıp beceriler kazanabilecekler.

Donörlerimizin de desteğiyle bu dil eğitimleri pilot fazdakinin ötesine geçiyor. AB’nin 1,4 milyon dolar yatırımıyla inşa edilen bu merkezin açılışını bir kez daha kutluyorum.

UNDP olarak Türk hükümetini ve eğitim bakanlığını yenilikçi, kapsayıcı, sürdürülebilir ve herkes için erişilebilir eğitim vizyonlarında desteklemek için buradayız. Tüm taraflara, bu başarıdaki katkıları için teşekkür ediyorum. Hayırlı olsun!

“Mesleki eğitimleri köylere de götüreceğiz”

AB desteği ve UNDP-MEB işbirliğiyle kurulan merkezin açılışında konuşan Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Ziya Selçuk ise bakanlık olarak Halk Eğitim Merkezlerimini çok önemsediklerine dikkat çektiği konuşmasında şunları söyledi: “Eğitim beşikten mezara kadardır. Biz eğer bu kurumları kurmasak ve geliştirmesek, insanlarımızın yaşam boyu eğitim alma imkanları daralacak ve paslanacağız. Örneğin, Hayatboyu Öğrenme Genel Müdürlüğümüzle birlikte 15 bin mahalle belirleyip, okulları okul dışı saatlerde halk eğitim merkezine dönüştürüyoruz. Çünkü merkezlerimiz yetmiyor. Ayrıca 25 bin köy muhtarına mektup yazdım. Hayvancılıktan arıcılığa ve seracılığa varana kadar 386 farklı eğitimimiz var. Her köyümüzde isterlerse 8-10 yetişkinin bir araya gelmesiyle birlikte bu eğitimleri de sağlayacağız. Şu ana kadar 100 bini aştı kursiyer sayısı. Bu arkadaşlarımız kooperatifler de kurup ürünlerini satmaya başlıyorlar.”