Bakan Yerlikaya'nın Meclis'teki konuşması sırasında 'kayyum' protestosu
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın, TBMM'deki konuşması sırasında CHP'li ve DEM Partili milletvekilleri belediyelere kayyum atanmasını protesto etti.
Haber Merkezi | ANKA |TBMM Genel Kurulu'nda, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ile Tarım ve Orman Bakanlığı'nın bütçelerinin görüşmeleri sürüyor.
TBMM Genel Kurulu'na hitap eden İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın kürsüdeki konuşması sırasında CHP ve DEM Partili milletvekilleri ellerindeki dövizleri kaldırarak belediyelere kayyum atamalarını protesto etti.
Milletvekilleri, Yerlikaya’nın konuşması boyunca "Kayyum halk iradesine darbedir", "Kayyuma değil, halka bütçe", "Seçim hak, kayyum darbe" yazılı dövizleri ellerinde tuttu. Vekiller, Yerlikaya'ya "Kayyumlar demokrasinin yüz karasıdır", "Kayyum rejimine son verin" diye seslendi.
Bakan Yerlikaya'nın konuşmasından satır başlıkları şu şekilde oldu:
"Türkiye olarak organize suç örgütleri, zehir tacirleri ve tüm suç yapılanmalarına karşı canla, başla, gece, gündüz demeden mücadele ediyoruz. Bizler asayişi, huzurun anahtarı olarak görüyoruz. Bu konuda hem dinamik hem de son derece şeffaf bir süreç yönetiyoruz. İl il ülkemizdeki asayiş kurumunu oluşturan olayları aydınlatma oranlarını, hepsini açık, şeffaf kamuoyuyla paylaşıyoruz. Asayiş vizyonumuz; önleyiciliği esas alan bir güvenlik yaklaşımıdır. Zira önemli olan suçun oluşmasını önlemektir. Bu bizim birinci önceliğimizdir. İkinci önceliğimiz ise, eğer suç oluşmuşsa suçluları yakalamak ve adalete teslim etmektir. Ülkemiz genelinde geçtiğimiz yılın aynı dönemiyle kıyasla bu yılın ilk 11 ayında kişilere karşı işlenen suçlarda olay sayısını 28 bin 446 azalttık. Bu suçlarda aydınlatma oranımızı yüzde 98’e çıkardık. Ne demek bu? Yani her 100 olaydan 98'ini aydınlattık. Götürüp adalete teslim ettik.
"Üzerinde hassasiyetle durduğumuz bir başka mücadele alanımız da ruhsatsız silah konusu"
Mal varlığına karşı işlenen suçlarda olay sayısını ise geçen yılın aynı dönemine göre 78 bin 824 azalttık. Mal varlığına karşı işlenen suçlarda aydınlatma oranımızı yüzde 83’e çıkarttık. Böylelikle son 11 ayda kişilere ve malvarlığına karşı işlenen suçlarda olay sayısını toplam 107 bin azalttık. Ülkemiz genelinde 2023 yılının ilk on bir ayında toplam 136 bin 41 hırsızlık olayı yaşanmıştı. Bu yılın aynı döneminde ise hırsızlık, 65 bin 713 azaldı. Bir taraftan asayiş olaylarını azaltıyoruz. Üzerinde hassasiyetle durduğumuz bir başka mücadele alanımız da ruhsatsız silah konusu. Aziz milletimiz bu konuda düzenlediğimiz 'Mercek' operasyonlarıyla ne denli tavizsiz bir duruş sergilediğimizi biliyor. Bu operasyonlar kapsamında bu yıl içerisinde 99 bin 277 silah ele geçirdik. 110 bin 361 şahsa işlem yaptık.
"Bu amaçla bu yıl 541 organize suç örgütünü çökerttik"
Her türlü organize suç örgütlerine karşı etkin bir mücadele yürütüyoruz. Gelişmiş risk analizleri, profilleme yöntemleri, stratejik çalışmalar ve planlı operasyonlarla organize suç örgütlerini bir bir çökertiyor, adalete teslim ediyoruz. Uluslararası, ulusal, bölgesel ya da yerel; büyük ya da küçük hangi boyutta, hangi düzeyde olursa olsun şehir eşkiyalarına nefes aldırmıyoruz. Bu amaçla bu yıl 541 organize suç örgütünü çökerttik. İnsanlığı tehdit eden küresel bir sorun olan uyuşturucuyla mücadele sadece bir güvenlik değil, yarınlarımızın da meselesidir. Yaptığımız her bir operasyon geleceğimize sahip çıkma mücadelesidir. Uyuşturucuyla mücadeleyi bir vatan görevi görüyoruz. Bu vatani görevi ifa ederken öyle güçlü mücadele veriyoruz ki sadece bu kabine dönemimizde 51 bin 877 şahıs uyuşturucu suçundan dolayı tutuklandı.
"Türkiye'de 4 milyon 171 bin 415 yasal olarak kalan yabancı bulunmaktadır"
Göç konusunu düzenli-düzensiz göç, uluslararası koruma, yeniden yerleştirme, gönüllü geri dönüş, göçmen kaçakçılığıyla mücadele ve sınır yönetimini içeren tüm boyutlarıyla ele alıyoruz. Göç yönetiminde temel ilkemiz, insan hak ve hürriyetlerine saygılı, medeniyet değerlerimize bağlı, kamu düzenine güvenliğinden asla taviz vermeyen bir anlayıştır. Şu an ülkemizde 2 milyon 938 bin 261 Suriyeli, 1 milyon 31 bin 536'sı ikamet izinli, 201 bin 618'i uluslararası koruma altındakiler olmak üzere toplam 4 milyon 171 bin 415 yasal olarak kalan yabancı bulunmaktadır.
"7 bin 621 Suriyeli ülkelerine geri döndü"
Hiç şüphesiz ki komşumuz Suriye'deki gelişmeleri de yakından takip ediyoruz. Milyonlarca insanı sığınmacı yapan Esad, ülkesinden kaçarak bir sığınmacı durumuna düşmesini tarih elbette ki yazacaktır. Çünkü biliyoruz ki değişmez kural: zulümle, abat olunmaz. Ülkemizde bulunan tüm Suriyelilerin adres tahkikatlarını tek tek gerçekleştirdik. Hepsinin adres güncellemelerini tamamladık. 1 milyon 247 bin Halepli, 189 bin İdlibli, 107 bin Deyrazorlu, 104 bin Hamalı, 98 bin Hasekeli, 89 bin Şamlı, 84 bin Rakkalı, 70 bin Humuslu, 31 bin Lazkiyeli, 39 bin diğer illerden ve 87 bin 216 Türkiye'de doğan Suriyeli olmak üzere toplamda 2 milyon 938 bin 261 Suriyeli bulunmaktadır. Uluslararası hukuka ve insani değerlere uygun bir şekilde yürütülen gönüllü, güvenli, onurlu ve düzenli geri dönüşlerde ülkesine dönen Suriyeli sayısı 8 Aralık'ta Şam rejimi düştüğünde 240'tı. Suriye'nin özgürlüğüne kavuşmasından sonra bu sayı dün 1847 oldu. Esad rejiminin devrilmesinin ardından 9-13 Aralık tarihlerinde Türkiye'deki 7 bin 621 Suriyeli ülkelerine geri döndü.
Kayyum atamaları
Türk’ün de Kürt'ün de hakkını, hukukunu, huzurunu ve güvenliğini sağlamak bizim görevimizdir. Defaatle belirttiğimiz gibi belediyeler, yerel yönetimlerin temelidir. Onlara bu yetki halka yani hemşehrilerine hizmet için verilmiştir. Ancak hiç kimse ama hiç kimse halkın verdiği bu yetkiyi istismar edemez. Belediyeler, hemşerilerine hizmet için vardır. Belediye başkanları teröristle yandaş olamaz, terörle yandaş olamaz. Çünkü terörün siyaseti olmaz. Terörle ancak ve ancak mücadele edilir. Biz de onu yapıyoruz."