AYM Başkanı Arslan: Bireysel başvuru, Türk hukuk tarihinin en büyük reformlarından biridir
"Bireysel Başvurunun 10. Yıl Dönümü Uluslararası Sempozyumu"nda konuşan AYM Başkanı Zühtü Arslan, "Bireysel başvuru AYM’yi insanımızın günlük hayatına, toplumsal ve siyasal yaşamın tüm boyutlarına dokunan, hak eksenli yaklaşımla ihlal şikayetlerini inceleyen bir yüksek yargı organına dönüştürdü." dedi.
Haber Merkezi |Maruf BUZCUGİL
ANKARA (DÜNYA) – Anayasa Mahkemesi (AYM) Başkanı Zühtü Arslan, “AYM’ye bireysel başvuru hakkı Türk hukuk tarihinin en büyük reformlarından biridir.” dedi. AYM’nin Türkiye’de bireysel başvurunun 10. Yılı dolayısıyla düzenlediği uluslararası konferansta konuşan Zühtü Arslan, 23 Eylül 2012 tarihinde başlayan bireysel başvuru sistemiyle mahkemenin görev alanının norm denetimi yanında insan hakları yargılamasını da kapsayacak şekilde genişletildiğini vurguladı.
Konferansın açılışında AB Türkiye Delagasyonu Bölüm Başkanı Alexader Fticke ve çevrimiçi bağlanan Avrupa Konseyi İnsan Hakları ve Hukukun Üstünlüğü diretörü Christos Giakoumopoulos da birer konuşma yaptılar. Yerli ve yabancı hukuk adamlarının yer aldığı konferansı AYM’nin düzenlediği 10. Uluslararası Yaz Okulu programına 15 ülkeden gelen katılımcılar da izledi.
Kadının soyadından, başörtüsüne, gazetelere reklam kesintisine….
AYM Başkanı Arslan bireysel başvurunun mahkemeyi nasıl dönüştürdüğünü şöyle anlattı:
“Bireysel başvuru AYM’yi insanımızın günlük hayatına, toplumsal ve siyasal yaşamın tüm boyutlarına dokunan, hak eksenli yaklaşımla ihlal şikayetlerini inceleyen bir yüksek yargı organına dönüştürdü. Bireysel başvuruda verilen on binlerce kararda ülkenin temas edilmeyen, dokunulmayan neredeyse hiçbir hukuksal meselesinin kalmadığı görülecektir. Kadının soyadından kamu kurumlarında ve üniversitelerde başörtüsü yasağına, kamulaştırmasız el atmalardan internete erişimin engellenmesine, vakıf mallarından zorunlu din kültürü ve ahlak bilgisi derslerine, kişisel verilerin ifşa edilmesinden gazetelere yönelik ilan ve reklam kesintisine kadar bir dizi alanda ihlaller tespit eden ve bunlara yönelik giderim sağlayan kararlar verilmiştir. Böylece Türk anayasa yargısında yasama organının işlemleri yanında, yürütme ve yargı organlarının temel hak ve özgürlüklere müdahale teşkil eden iş ve işlemleri de anayasallık denetiminin kapsamına dahil edilmiştir.”
AYM’nin zorlu sınavı; İş yükü ve içtihat birikiminin sürdürülebilmesi
AYM Başkanı bugün için bireysel başvuru sisteminin iki zorlu sınama ile karşı karşıya olduğunu belirterek bunları şöyle sıraladı:
“Birincisi her geçen gün artan iş yükü, ikincisi ise 10 yıllık süre içinde hak eksenli yaklaşımla oluşturulan içtihat birikiminin tutarlı şekilde sürdürülmesidir. Bireysel başvurunun başarılı şekilde geleceğe taşınması bu iki sınamayla etkili şekilde başa çıkabilmeye bağlıdır.”
Mahkemenin son ihlal kararları ne anlatıyor?
AYM Başkanı Arslan bir süredir hukuk sistemine ışık tutacak pilot kararlar aldıklarını belirterek mahkemenin son altı ayda verdiği üç önemli ihlal kararını (ifade özgürlüğü, uzun süren yargılama, basın özgürlüğü) şöyle anlattı:
“Birincisi, dünkü Resmî Gazetede yayımlanan Atilla Yazar ve diğerleri kararıdır. Pilot karar usulüyle verilmemekle birlikte bu karar, Anayasa Mahkemesi önünde bulunan çok sayıdaki ifade özgürlüğü başvurusunu ilgilendirmektedir. Mahkeme burada hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) kurumunu tüm boyutlarıyla ele almış, bilhassa itiraz yolunun etkisiz olması nedeniyle yapısal olarak ifade özgürlüğü ile toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkının ihlaline yol açıldığına karar vermiştir. Kararın bir örneği yapısal sorunu gidermeye yönelik gerekli yasal değişikliklerin yapılması amacıyla yasama organına gönderilmiştir.
İkinci olarak, pilot karar usulüyle verilen Nevriye Kuruç kararında Mahkememiz önündeki başvuruların yarısından fazlasını teşkil eden uzun yargılama ve buna ilişkin etkili yol meselesi ele alınmıştır. Anayasa Mahkemesi bu kararda yapısal bir sorun tespit ederek adil yargılanma hakkı bağlamında etkili başvuru hakkının ihlali sonucuna ulaşmış ve yasama organına bireysel başvuru öncesi etkili bir tazminat yolu oluşturulması için dört ay süre vermiştir.
Üçüncü olarak, ifade ve basın özgürlüğü bakımından oldukça önemli olan Yeni Gün Haber Ajansı ve diğerleri kararına değinmek gerekiyor. Anayasa Mahkemesi bu kararda bazı ulusal gazetelerde yayımlanan haberler ve köşe yazıları nedeniyle çeşitli sürelerde resmî ilan ve reklamların kesilmesine karar verilmesinin başvurucuların ifade ve basın özgürlüklerini ihlal ettiği sonucuna ulaşmıştır. Pilot karar usulüyle verilen bu kararda da ihlale yol açan kanun hükmünün değiştirilmesi ve yeni ihlallerin önlenmesi için yasama organına bildirimde bulunulmuştur.
Bireysel başvurularda durum
-23 Eylül 2012 tarihinden bugüne kadar Anayasa Mahkemesine 450 bin civarında bireysel başvuru yapıldı ve bunun 327 bin kadarı sonuçlandırıldı.
- Mahkemenin önünde yaklaşık 123 bin başvuru bulunuyor.
- Mevcut başvuruların 68 bin kadarını (yüzde 52) makul sürede yargılanma hakkına ilişkin şikayetler oluşturuyor.
- 10 yıllık uygulamasında verilen yaklaşık 30 bin ihlal kararının yüzde 60’ından fazlasını sadece makul sürede yargılanma hakkı ihlalleri oluşturdu.
- Uzun yargılama ihlallerine diğer adil yargılanma hakkı ihlalleri de eklendiğinde toplam ihlal kararlarının yüzde 70’inin adil yargılanma hakkına ilişkin başvurular oluşturuyor.
- Mülkiyet hakkı (yüzde 10,6), ifade özgürlüğü (yüzde 8,9) ile özel hayatın ve aile hayatının korunması hakkı (yüzde 2,6) en çok ihlal edilen hak ve özgürlükler arasında yer alıyor.