Ankara'da 12 hamile COVID-19'dan hayatını kaybetti, çocuk vaka sayısı arttı

Ankara İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Akelma, "2021 yılında Ankara'da 12 gebe, yani gebelik döneminde veya doğumdan sonraki 42 gün içinde olan kişi, COVID-19 enfeksiyonuna bağlı hayatını kaybetti. Gebe olup COVID-19'a bağlı hayatını kaybeden 12 kişinin hepsi aşısızlardan oluşuyor." dedi.

Haber Merkezi | AA |

Ankara İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Ahmet Zülfikar Akelma, başkentte COVID-19 vakalarının seyri ve aşılama çalışmaları hakkında gazetecilere bilgilendirmede bulundu, soruları yanıtladı.

Ankara'nın aşılama konusunda ilk süreçlerden itibaren Türkiye ortalamasının üzerinde oranları yakaladığına dikkati çeken Akelma, şu an hastaneler ve aile sağlığı merkezlerinin yanı sıra organize sanayi bölgeleri, vatandaşların yoğun bulunduğu meydanlar, Esenboğa Havalimanı, AŞTİ ve Yüksek Hızlı Tren Garı gibi yerler ile yatağa bağımlı hastalar açısından evde aşılama çalışmalarının yoğun bir şekilde sürdürüldüğünü anlattı.

Akelma, "Şu anda 18 yaş ve üzerindeki aşılama oranımız tek dozda yüzde 87, iki dozda ise yüzde 70. Bu rakamlar bizim için çok umut verici. Bu rakamlardan şunu anlıyoruz; Ankara'daki vatandaşlarımızın aşı konusunda tereddütleri yok, aşı olmak noktasında istekleri var." değerlendirmesinde bulundu.

İkinci doz aşılamada yüzde 80 oranının üzerine çıkılmasının önemine işaret eden Akelma, başkentte 18 yaş ve üzeri aşılamada yüzde 100 oranını hedeflediklerini vurguladı.

"15-30 yaş grubunda şu an aşılama oranımız ilk dozda yüzde 66"

Bir soru üzerine, Ankara'da çocuk ve gençler arasındaki aşılanma oranlarını da paylaşan Akelma, "15-30 yaş grubunda şu an aşılama oranımız ilk dozda yüzde 66 ve bu oran artıyor. 12-15 yaş arasındakilerde de aşılama artıyor ancak henüz tabii ki bu oranların altındayız." dedi.

Doç. Dr. Akelma, aşılanma oranı en yüksek grubun 60 yaş ve üstündekiler olduğunu belirterek, "60 yaş ve üstündekiler için aşılanma oranlarımız, yüzde 90-95'in üstünde. 30 yaşın altında ise aşılama düşüyor ama burada da artışı görmeye başladık. Özellikle okulların açılmasıyla birlikte arttı. Üniversiteler açılınca da muhtemelen aşılama oranımız artacak. Yaş büyüdükçe aşılama oranı artıyor, düştükçe azalıyor." diye konuştu.

"Günlük 140 bin aşı yapabiliriz"

Birçok alanda yapılan aşılama faaliyetleri ile vatandaşların kolayca aşıya erişebildiğine dikkati çeken Akelma, "Mevcut aşı potansiyeli olarak günlük 140 bin civarında aşı yapabiliriz. Şu an bu potansiyelin yaklaşık 30-40 binini kullanıyoruz yani yüzde 30-40'ını bile değil." açıklamasında bulundu.

Akelma, aynı zamanda bir "üniversite şehri" olan Ankara'ya farklı illerden öğrencilerin eğitimleri için gelmeye başlayacağına işaret ederek gençlere "önce aşıya sonra kampüse" çağrısıyla aşılarını tamamlama ricasında bulundu.

"Vaka sayılarımız son 4 haftadır dalgalanıyor"

İl Sağlık Müdürü Akelma, COVID-19 vaka sayılarına ilişkin de şu bilgileri paylaştı:

"Ankara'da bir ay öncesine göre, vaka sayılarımızda bir artış oldu. Son 4 haftadır vaka sayılarımız dalgalanıyor. Haftalık 100 bin nüfusa karşılık gelen vaka sayımız 150 ila 240 arasında değişiyor. En son geçen haftaki sayımız 242'ydi, bir önceki haftaya göre bir artış söz konusu.

Fakat genel anlamda gördüğümüz, yeni vakalar şu haliyle belli bir plato çizdi. Okullar ve önümüzdeki günlerde üniversitelerin açılmasıyla birlikte insan hareketliliğinin artmasından kaynaklı bir miktar daha vaka sayılarında artış olabileceğini öngörüyoruz. Bunu hiç arzu etmeyiz ama o artıştan sonraki durum bizim önümüzü daha iyi görmemizi sağlayacak."

COVID-19 vakalarına yönelik 25 ilçede aktif filyasyon çalışmalarının devam ettiğini dile getiren Akelma, "COVID çağrı merkezimiz aracılığıyla vatandaşlarımız bize ulaşıyorlar. Ankara'da çağrı merkezimiz günlük 5 bin çağrıyı yanıtlıyor. Bu çağrıların hepsi tedavi amacıyla olmuyor; aşıyla, karantina süreciyle ilgili sorular da oluyor." dedi.

"Hastaneye yatış oranlarında aşırı değil ama kontrollü bir artış var"

Doç. Dr. Akelma, hastanelerin durumuna ilişkin, "Son bir ay içerisinde vakalarımız belli bir plato çizse de hastanelerdeki yatış oranlarımızda aşırı değil ama kontrollü bir artış var. Hastanelerde, yoğun bakımlarda artışlar söz konusu. Buralarda ihtiyaç oldukça hastanelerimizde kontrollü bir şekilde COVID-19 kapasitelerini artırıyoruz. Şu anda servise yatış, yoğun bakım bekleyen hastalarımızla ilgili hiçbir sorunumuz yok." diye konuştu.

"Yoğun bakımlarımızdaki doluluk oranımız yüzde 70"

Ankara'da hastane servislerinin genel doluluk oranının yüzde 55 olduğunu belirten Akelma, "COVID-19 servislerimiz sabit değil. Bunları ihtiyaca göre azaltıyoruz veya artırıyoruz. Şu anda orada doluluk oranı yüzde 60." bilgisini paylaştı.

Doç. Dr. Akelma, "Genel anlamda yoğun bakımlarımızdaki doluluk oranımız yüzde 70. Yoğun bakımlarımızı COVID-19'a ayırırken ihtiyaca bakıyoruz." dedi.

Hem COVID-19 hem de diğer hastalıklar sebebiyle yoğun bakım ihtiyacı olanlara yönelik gerekli planlamaların yapıldığını dile getiren Akelma, şu anda herhangi bir sıkıntı bulunmadığını vurguladı.

Ankara'da 12 gebe COVID-19 nedeniyle hayatını kaybetti

Akelma, COVID-19 nedeniyle hayatını kaybeden gebelerin üzüntüsünü yaşadıklarını dile getirerek şöyle devam etti:

"2021 yılında Ankara'da 12 tane gebe yani gebelik döneminde veya doğumdan sonraki 42 gün içinde olan kişi, COVID-19 enfeksiyonuna bağlı hayatını kaybetti. Bu gebelerden 5'i Ankara'da, 7'si Ankara dışında ikamet eden ve bize sevkle gelen gebelerden oluşuyor. Bizim gördüğümüz kadarıyla gebelerin bir kısmında aşı tereddüdü, kararsızlığı var. Gebe olup COVID-19'a bağlı hayatını kaybeden 12 kişinin hepsi aşısızlardan oluşuyor."

"Gebelerin aşılanmasının önünde herhangi bir engel yok"

Doç. Dr. Ahmet Zülfikar Akelma, "Tüm hamileler mutlaka aşı olsunlar. Ağır tabloyla karşılaşmak istemiyoruz. Gebelerin aşılanmasının önünde herhangi bir engel yok. Elimizde yeterince bilimsel veri var. Aşıyla ilgili tereddütlerini bir an önce sonlandırıp karar versinler. Onları da aşıya bekliyoruz." dedi.

Gebelerin genellikle "Bebeğe zararı olabilir." endişesiyle aşı yaptırmadıklarının hatırlatılması üzerine Akelma, "Gebelerin aşı olmasının bebeğine herhangi bir zararı yok. Tam tersine gebelerde, aşı olduklarında ortaya çıkan antikorlar, bazılarında plasenta aracılığıyla bebeğe de geçip bebek için koruyucu dahi olabilir. Yani faydalı olur." bilgisini paylaştı.

Akelma, tüm gruplarda olduğu gibi gebeler için de aşının gönüllülük esasına göre yapıldığının altını çizerek bu kapsamda COVID-19'la mücadelede aşının öneminin herkes tarafından anlaşılması için çalıştıklarını aktardı.

"Yoğun bakım ve servislerde gençlerin ağırlığı arttı"

Bireysel tedbirlere uymada genel anlamda bir gevşeklik yaşandığına işaret eden Akelma, maske, mesafe gibi önlemlere yeterince dikkat edilmemesinin etkisiyle, geçen yıl görülmeyen nezle, grip gibi viral solunum yolu enfeksiyonlarının da bu sene görülmeye başlandığına dikkati çekti.

Akelma, vatandaşların bireysel tedbirlere kararlılıkla uyması ve aşılarını olmasının önemine vurgu yaparak, "Yoğun bakımlar ve servislerde yatan hastaların yüzde 90'a yakınını bir şekilde aşısı tam olmayan gruplar oluşturuyor. Bunlar içerisinde gençlerin de ağırlığı arttı." diye konuştu.

"Son bir ayda hareketliliğin artmasıyla çocuk vakalarda bir artışı fark ettik"

Akelma, "Yüz yüze eğitimin başlamasının ardından geçen sürede okullardaki COVID-19 vakalarının durumu nedir?" sorusunu şöyle cevapladı:

"Ankara genelinde bize yansıyan ciddi bir problem yok. Son bir ayda hareketliliğin biraz daha artmasıyla birlikte çocuk vakalarda bir artışı fark ettik. Bu durum kısmen hastanelerimize de yansıdı. Okulların açılmasıyla birlikte şu anda önemli bir problem yok. Önümüzdeki günlerde süreci takip edeceğiz."

COVID-19 aşısı olanlar grip aşısı yaptırmalı mı?

"COVID-19 aşısı olanların grip aşısı yaptırmasına gerek var mı?" sorusu üzerine Akelma, "COVID-19 aşısı olan kişilerin, mevsimsel influenza aşısı olması gerekir. Çünkü iki aşının birbiriyle bağlantısı yok, ikisi ayrı aşılar. Ülkemizde henüz grip aşısı başlamadı, yakında başlayacak. Olması gereken grubun COVID-19 aşısı olduysa bile grip aşısı olması gerekir." dedi.

PCR testlerinde mevcut kapasitenin yüzde 25'i artış oldu

Eğitim, şehirler arası seyahat ve sosyal faaliyetlerde aşı yaptırmayanlara yönelik 6 Eylül'de başlatılan PCR testi zorunluluğunun ardından Ankara'daki merkezlerde yoğunluk olup olmadığına ilişkin soru üzerine Akelma şunları kaydetti:

"Bizim PCR laboratuvarlarımız 6 tane ama Ankara genelinde 46 tane PCR laboratuvarımız var. Yaklaşık 35 bin kapasitemiz var. Bu kapasitemizin altında yani 20 bin, 23 bin, bazı günlerde 24 bin gibi PCR ihtiyaçları oluyor. Böyle giderken de PCR sonuç verme sürelerimiz 3,5-4 saat. Bu süre içinde sonuçları görüyoruz. 6 Eylül'den sonra bazı durumlarda tarama amaçlı PCR testi yapılması gündeme geldi. Bu kapsamda mevcut sayımızın yüzde 20-25'i kadar bir artış oldu. Ancak bu artışı tolere edebiliyoruz. Bu artışla birlikte sonuç verme süremizde bir değişiklik yok. Mevcut kapasitemizle şu anda bunun üstesinden geliyoruz. Burada daha da artış olursa birtakım ek önlemlerle destekleyeceğiz."

Semih Şentürk, İspanya'da saldırıya uğradı Piyasa psikolojisini anlamanın anahtarı: Mum formasyonları Emekli maaş zammı ne kadar olacak? Tablo netleşti Dünya devlerine üretim yapıyordu! Türkiye'nin 65 yıllık kumaş devi iflas etti TUSAŞ'a yönelik hain saldırıda Hürjet detayı! Bakan Uraloğlu açıkladı Kırmızı et tüketimi alarm veriyor: Kişi başı tüketim 10 kilonun altına indi