Akşener'den Soylu'ya istifa çağrısı

Akşener, "Bu kepazeliği, artık sadece Türkiye değil, dünya takip ediyor. Koskoca Türk Devleti’ni, cümle aleme rezil ettiniz. Yapılacak olan basit. İçişleri Bakanı ve suçlamalara maruz kalanlar kenara çekilir, Cumhuriyetin savcıları ve hakimleri devreye girer, gereken yapılır." dedi.

Haber Merkezi | ANKA |

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin grup toplantısında konuştu.

Rize'nin İkizdere ilçesinde yaşanan gerginlikle ilgili değerlendirme yapan Akşener, şunları söyledi:

"Biz ziyaretlerimizi yaparken, İkizdere ve Çayeli’nde, AK Parti teşkilatlarının, sağdan soldan topladıkları, küçük gruplar üzerinden, bazı provokasyon girişimleri oldu. Ama ne Rizeli kardeşlerim ne de Rizeli dava arkadaşlarım, bu girişime prim vermediler. Onlara da bir kez daha teşekkür ediyorum. Yanlış anlaşılmasın, ben Sayın Erdoğan ve arkadaşlarını anlayabiliyorum. Bu arkadaşlar, son dönemde zor günler geçiriyorlar. Kaçmak zorunda oldukları birçok soru, sektirmek zorunda oldukları bir dolu iddia, sulandırmak zorunda oldukları, koskoca bir millet gündemi var."

MHP lideri Devlet Bahçeli'nin İkizdere'de yaşananlara ilişkin yaptığı açıklamayı hatırlatan Akşener şöyle konuştu:

"Dün de küçük ortak çıkıp, acınası çabalarını, bana cirolamaya kalkmış. Neymiş efendim? Benim Rize’ye gitmem provokasyonmuş. Neymiş efendim? Esnaf gezmeyecekmişim. Bak sen hele… Sayın Bahçeli; ben gezmezsem, kim gezecek muhterem? Büyük ortağın ortada yok. Sen zaten hiç yoksun. Ben de gezmezsem, bu esnafı kim gezecek, milletimizin derdini kim dinleyecek? Buradan sormak istiyorum; en son ne zaman esnaf ziyareti yaptın? En son ne zaman çiftçinin elini sıktın? En son ne zaman işsize iş buldun? En son ne zaman milletin derdini merak ettin? Biz bu yolculuğa çıkarken milletimize bir söz verdik. Koltuk değil ayakkabı eskiteceğiz dedik. Bizim ayakkabılarımız eskimeye devam ediyor ve eskitmeye devam edeceğiz."

"İktidarlar, millet iradesiyle göreve gelir. Çünkü iktidar olmak demek, sizi o makama getiren millete, hizmet etmek demektir. Aksi olursa da millet sandıkta iradesini koyar, iktidar gider." diyen Akşener, "Mesela, yolsuzluk her yanı sarıyor ve yapanın da yanına kar kalıyorsa, iktidar attaya gidiyor demektir. Mesela, yoksulluk çığ gibi büyüyor, işsizlik zirve yapıyor, ülkenin parası pul oluyorsa, iktidar yolcudur demektir. Mesela, enflasyon canavarı sahneye çıkıyor vatandaş sürekli artan fiyatlara ezdiriliyorsa, iktidar için yolun sonu görünüyor demektir. Mesela, ülkeyi yönetenler, iktidara gelirken verdiği sözleri unutuyor, hatırlatanları da terörist ilan ediyorsa dönülmez akşamın ufkuna gelinmiş demektir. Mesela, vatandaş hayatta kalma mücadelesi verirken iktidar, ülkenin bütün kaynaklarını eşe dosta yandaşa aktarmaya devam ediyorsa, o ülkede, o iktidar ömrünü tamamlamış demektir." diye konuştu.

"Yine kredi, yine borç verdi"

Akşener konuşmasının devamında, "Biliyorsunuz Sayın Erdoğan, bozulan ekonomi ve pandemi karşısında, bunalan milletimize, el uzatmadı. Ara ara, lütuf gibi sunduğu, küçük pansuman tedbirler dışında, pandemi boyunca milletimiz, devletini yanında göremedi. Buna rağmen geçen hafta, kendisi çıktı, zor durumdaki esnafımıza sözüm ona müjdeler açıkladı. Yine kredi, yine borç verdi. Paket kapsamında, 1.4 milyon esnafımıza da, 4 milyar 622 milyon lira hibe verileceğini açıkladı. Olmadığı zaman, bir lira bile kıymetlidir, amenna. Ama, o dört milyarı öyle bir anlattı ki, şaşarsınız. Mesela, 4 milyar demedi, '4 milyaaaaaaar' dedi. Ciddiyetsizliğe bakar mısınız? Arkadaş çıkmış, destek paketinin büyüklüğüyle değil, 'a' nın uzunluğuyla esnafı kafalamaya çalışıyor. İkna siyasetinde gelinen son nokta. Gerçekten ibretlik. Allah akıl fikir versin.

Sayın Erdoğan; Sen 'a' yı uzattıkça, sıfırlar da o kadar uzamıyor. Sen 'a' yı uzattıkça, vatandaşın derdine derman olunmuyor. Sen 'a' yı uzattıkça, pandemi sürecinde esnaflarımızı yalnız bıraktığın gerçeği değişmiyor. Dünyada devletten en çok iş alanlar listesinin zirvesinde olan, o beş müteahhitten birinin, pandemi döneminde, tek kalemde 9.4 milyar liralık vergi borcunu sildin. Dile kolay, 9.4 Milyar lira… Ekonominin bel kemiği olan esnafa, 4 milyar 622 milyon lira, Müteahhide 9.4 milyar lira… Böyle vicdansızlık olur mu? Tek bir kişiye, 20 milyon vatandaşımıza verdiğinin iki katını veriyorsun, üstüne bir de böbürleniyorsun. Böyle utanmazlık olur mu? Yazıktır, günahtır!"

Bitti mi? Hiç biter mi?… Bu açıklamanın ertesi günü, milletin cebinden, bir yılda, 26 milyar lira daha almanın tezgahını kurdular. Akaryakıttaki ÖTV oranını, görülmemiş şekilde artırdılar. 3994 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile, benzine 55 kuruş, motorine 67 kuruş, LPG’ye 35 kuruş zam geldi. Vicdansızlığa bakar mısınız? Esnafımıza verilecek 4 buçuk milyar liralık destek, bu akaryakıt zammı ile sadece 2 ayda, vatandaştan geri alınacak. İBAN yollamayı bıraktılar, artık direkt olarak vergi kesiyorlar. İşin en acı tarafı da ne biliyor musunuz? Bu akaryakıt zamları ile, önce lojistik maliyetleri artacak, sonra üretici maliyetleri artacak, en son da tüketici enflasyonu artacak. Yani hem vatandaşımızın cebinden daha fazla vergi çıkacak, hem de hayat daha da pahalı olacak. İşte size Ak Parti iktidarının, pandemiyle mücadele stratejisi. İşte size Ak Parti iktidarının, zor gününde milletinin yanında olma anlayışı. İşte size Ak Parti zihniyeti. Yazıklar olsun!"

İstifa çağrısı

Akşener konuşmasını şöyle sürdürdü: "Biliyorsunuz, sosyal medyada bir video fırtınası, aldı başını gidiyor. İktidar mensuplarının isimleri, çirkin işlerin, garip ilişkilerin aktörleri olarak geçiyor. Normalde, bizim siyaset anlayışımıza göre, parti içi meselelere karışmak olmaz. Ama bu iş daha da ileri gitmiş, aile içi meseleler haline gelmiş, aile içi meselelere yine hiç karışmayız. Ama AK Parti ve ortaklarının içindeki skandallarla, milletin gerçek gündeminin gölgelenmesini kabul edemeyiz. Ama bu kepazeliği, artık sadece Türkiye değil, dünya takip ediyor. Buradan konunun tüm paydaşlarına seslenmek istiyorum; Beyler Türkiye Cumhuriyeti’nin itibarı söz konusu. Koskoca Türk Devleti’ni, cümle aleme rezil ettiniz. Bu işler, karşılıklı videolar yayınlamakla, gizemli hikayeler anlatıp, gerçekleri bulandırmakla, çarptırmakla olmaz. Ekranlara çıkıp saçmalamakla, hamasetle hiç olmaz. Böyle devlet yönetilmez. Bu işler, bütün iddiaları araştıracak ve gerçeği milletimizin önüne koyacak, şeffaf bir yargı süreciyle olur. Devlet itibarının, kişiler üzerinden, daha fazla ayaklar altına alınmasına izin verilemez."

Yapılacak olan basit. İçişleri Bakanı ve suçlamalara maruz kalanlar kenara çekilir, Cumhuriyetin savcıları ve hakimleri devreye girer, gereken yapılır. Olması gereken budur. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne yakışan budur. Devlet ciddiyeti bunu gerektirir. Adalet bunu gerektirir. Sayın Erdoğan; Bu kepazeliğe daha ne kadar sessiz kalacaksın? Çalışma arkadaşlarına ne zaman çekidüzen vereceksin? Alengirli abuk sabuk işlerinizle, aziz milletimizin en büyük kıymeti olan devletimizi, daha fazla yaralamayın. Çıkın, makamlarınızın sorumluluğuyla, temsil ettiğiniz devletin ciddiyetiyle, gerekeni yapın. Memleketi de daha fazla küçük düşürmeyin. Ayıptır, günahtır.”

İkinci el otomobil satışında yeni dönem başlıyor Finansal okuryazarlığınızı ücretsiz eğitimlerle geliştirin! İş GYO, Marmara Park AVM’nin arsasını satıyor İPA Başkanı Gökce: Türkiye, organize suçta Avrupa'da birinci Rifat Hisarcıklıoğlu'dan ücret artışı için gelir vergisi çağrısı Ev alacaklar dikkat! Konut kredisinde faizler düştü: Başvuru şartları neler?