Akkuyu eleştirisi: Rusya 1 koyup 13 kazanacak, Türkiye yıllarca ithalat yapmak zorunda kalacak

Bakanlığın bütçe görüşmelerinde konuşan CHP'li Yavuzyılmaz, Akkuyu Nükleer Santrali ile ilgili, "Rusya 1 koyup 13 kazanacak. Türkiye kendi sınırları içinde yabancı bir santralden yıllarca ithalat yapmak zorunda kalacak." dedi. CHP Demir ise, kalıcı yaz saati uygulaması hakkında, "Sayenizde toplumda 'gün yüzü görmeyen insanlar' diye bir kavram oluştu." ifadesini kullandı.

Haber Merkezi | AA |

CHP milletvekilleri, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Milli Savunma Bakanlığının 2024 yılı bütçelerinin TBMM Genel Kurulundaki görüşmelerinde söz aldı.

CHP Antalya Milletvekili Cavit Arı, hükümetin ülkenin enerjisini bitirdiğini iddia etti. Ülkenin enerji kaynağı olarak gençlerin görüldüğünü ifade eden Arı, gençlerin gelecekle ilgili umutsuz, mutsuz, işsiz olduğunu, çareyi yurt dışında aradığını belirtti.

TAİ, Aselsan, Havelsan ve Roketsan'da çalışan yüzlerce mühendisin de ücretlerin düşük olması sebebiyle yurt dışına gittiğini söyleyen Arı, "Türkiye'nin bir süre sonra savunma sanayisi de sıkıntıya düşecek. Ülkenin en önemli kurumlarında çalışan gençler bile yurt dışına gitme mücadelesi içerisinde." diye konuştu.

CHP Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz, Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nin 4 ünitesi olduğunu ve 15 yıl boyunca alım garantisi verildiğini anımsattı.

Santralin sahibinin Rusya olduğunu ve yapım maliyetinin 22 milyar dolar olduğunu söyleyen Yavuzyılmaz, 15 yılda Rusya'ya ödenecek toplam alım garantisi tutarının 38 milyar dolar olduğunu kaydetti.

Yavuzyılmaz, Akkuyu Nükleer Santrali'nde Rusya'nın kazançlı olduğunu belirterek, "Rusya 1 koyup 13 kazanacak. Türkiye kendi sınırları içinde yabancı bir santralden yıllarca ithalat yapmak zorunda kalacak. Santralin ömrü 60 yıl. Bu ömrü 20 yıl daha uzatmak mümkün. 20 yıl da sökümü olsa toplam 100 yıl demek. Yani Türkiye'yi 2125 yılına kadar Rusya'ya göbeğinden bağımlı hale getiren berbat bir sözleşme." ifadelerini kullandı.

Santralin Doğu Akdeniz'de zengin doğal gaz ve petrol yataklarına yakın sıcak çatışma bölgesinin içinde stratejik bir konuma sahip olduğunu belirten Yavuzyılmaz, "Ayrıca, bu sözleşmeyle Rusya Türkiye'de bir nevi ilk askeri üssünü de kurmuş olacak. 11 kilometrekarelik vatan toprağı 100 yıl boyunca göz göre göre yabancı bir ülkeye veriliyor." dedi.

Deniz Yavuzyılmaz, Türkiye'de elektrik üretiminin yüzde 81'inin, dağıtımının neredeyse yüzde 100'ünün özel şirketler eliyle yapıldığına işaret ederek, "Eğer Türkiye Elektrik İletim AŞ özelleştirilirse stratejik ve kritik çok önemli bir alan olan ve aynı zamanda da bir beka sorununa yol açabilecek olan elektrik, bütünüyle tekel haline gelmiş olacak." dedi.

"Zarar bahane edilerek kelepir fiyata satılacak mı?"

CHP Bolu Milletvekili Türker Ateş, Türkiye Elektrik İletim AŞ'nin geçen yıl Cumhurbaşkanlığı kararıyla özelleştirme kapsamına alındığını anımsatarak, "Kâr eden bir kamu işletmesinin özelleştirme kapsamına alındıktan sonra zarar etmesi hangi durumu akla getiriyor? Bu kurum, zarar bahane edilerek kelepir fiyata satılacak mı?" diye sordu.

CHP Mersin Milletvekili Gülcan Kış, enerji politikalarının doğru ve sürdürülebilir bir şekilde yönetilmesinin önemini vurguladı.

Enerji sektöründeki özelleştirmeleri eleştiren Kış, "Halkın enerjiye rahat ve ucuz ulaşımını sağlayacak politikalardan uzak, sadece sermaye gruplarının çıkarını gözeten bir siyasi anlayışın hakim olduğunu söyleyebiliriz." dedi.

Akkuyu Nükleer Santrali'nin hukuki zemininin milletlerarası anlaşmaya dayandığını anlatan Kış, "Anlaşma hukuken tartışmalı bir metindir. Toplumun gözü önünden, denetimden, hukuktan ve yargıdan kaçırılmıştır. Akkuyu Nükleer Santrali sadece Mersin için değil, ülkemiz için ciddi bir tehdittir. Ekonomik bağımsızlığımız gibi enerji bağımsızlığımız da tehlikededir." değerlendirmesinde bulundu.

"Herkes sayenizde depresyona girdi"

CHP Ankara Milletvekili Deniz Demir, enerjinin insan yaşamı için vazgeçilmez olduğunu vurguladı.

Enerji fiyatlarının bir toplumun refah seviyesini gösteren en önemli gösterge olduğunu dile getiren Demir, "Hükümetin enerjiyle ilgili tek politikası var; o da zam. Vatandaşı müşteri olarak gören zihniyet değişmedikçe bu sorunlar bitmez." dedi.

Demir, kış saati uygulamasının 2016 yılında Bakanlar Kurulu kararıyla kaldırılarak yaz saatinin kalıcı hale getirildiğini hatırlatarak, "Herkes sayenizde depresyona girdi. Bu uygulamanın tasarruf sağlamadığı açık ve son derece anlamsız olduğu ortaya çıkmışken neden kimse konuşmuyor? Tasarruf yerine tüketim oluyor, faturalara yansıyor. Sayenizde toplumda, 'gün yüzü görmeyen insanlar' diye bir kavram oluştu. İnsanlar karanlıkta uyanıyor, karanlıkta evlerine dönüyor; yazıklar olsun. Gelin, bu inadınızdan vazgeçin, kendi ellerimizle depresif, mutsuz bir toplum yaratmayalım." ifadelerini kullandı.

"Vatan müdafaası sözleşmeyle olamaz"

CHP Çanakkale Milletvekili Özgür Ceylan, FETÖ'nün darbe girişimi sonrası cumhuriyetin tahrip edilmesi için demokrasinin ve devletin ideolojik aygıtlarının kullanıldığını iddia etti.

Kumpas davalarıyla yüzlerce general, amiral, subay ve astsubayın tasfiye edildiğini söyleyen Ceylan, "Ergenekon ve Balyoz sürecinde TSK'nın insan gücü, bilgi birikimi ve tecrübesi adeta sıfırlanmış, bir savaşta dahi kaybedemeyeceği birikim ve deneyimi o süreçte yok edilmiş ve milli güvenliğimiz tehlikeye atılmıştır." dedi.

İnsansız hava aracının düşürülmesi ile insanlı bir savaş uçağının düşürülmesi arasında egemenlik haklarının ihlali bakımından hiçbir fark olmadığını dile getiren Ceylan, "Sayın Bakan, bu vahim durumla alakalı ne tepki verdiniz? NATO nezdinde bu konuyu gündeme getirdiniz mi? Bu durum bizim açımızdan kabul edilemez. Suriye'de Rusya ve ABD'nin Türkiye'ye tehdit oluşturan PKK/YPG gibi terör örgütlerini desteklemeleri diplomatik girişimler ve caydırıcı hamlelerle önlenmeli, Suriye'nin toprak bütünlüğü savunulmalıdır." diye konuştu.

Ukrayna-Rusya savaşı, Kafkasya ve Orta Doğu'da yaşanan gelişmelerin Türkiye'nin her türlü senaryoya hazırlıklı olmasını gerektirdiğine işaret eden Ceylan, "Türk Silahlı Kuvvetlerinin personel gücü nitelikli personelle en üst düzeyde tutulmalı, modern harp silah araç ve gereçleriyle donatılmalı ve ordu siyasetin dışında tutulmalıdır." dedi.

Özgür Ceylan, Türk Silahlı Kuvvetlerinin personeline özlük hakları konusunda da bütüncül yaklaşan bir perspektifin ortaya konulmasını istedi.

CHP Kırıkkale Milletvekili Ahmet Önal, uzman çavuşlarla sözleşmeli erlerin sorunlarını ve taleplerini aktararak, uzman çavuşların en büyük sorununun sözleşmeyle çalışmaları olduğunu ifade etti.

Vatan müdafaasının sözleşmeyle olamayacağını belirten Önal, "Uzun süredir devam eden bu ayıptan bir an önce dönülmelidir. Uzman çavuş arkadaşlarımız acilen muvazzaf statüye geçirilmelidir. Uzman çavuşlarımızın halen atama yönetmeliği bulunmamaktadır. Atama yönetmelikleri de olmadığı için meslek hayatlarının büyük bölümünü operasyon bölgelerinde geçiriyor, bu da uzman çavuşlarımızın aile bütünlüğünü olumsuz yönde etkiliyor." değerlendirmesinde bulundu.

Mevduat faizlerinde son durum! İşte 500 bin ve 1 milyon TL’nin aylık getirisi Borsada servet inşasının formülü uzun vadeli yatırım Bu isim Türkiye'de sadece bir kişide var! Erkek ve kız çocuklarına işte en çok koyular isimler... Simpsonlar ABD’deki büyük yangını 20 yıl önceden nasıl bildi? TFF'den harcama limitleri kararı: Yüzde 30'luk pay iptal edildi Hiç gitmediği kasabaya 10 milyon euro miras bıraktı