AIDS'ten ölen çocuğun babasının ifadesi ortaya çıktı

İzmir’de 13 yaşındaki erkek çocuğunun AIDS nedeniyle hayatını kaybetmesi Türkiye gündeminde oturdu.

8. sınıf öğrencisi A.E.K.'nin ailesi ağustos ayında çocuklarının aniden kilo kaybetmesi, beslenme bozukluğu ve zayıflık şikayeti ile hastaneye başvurdu. Çocuk bir süre tedavi gördü ancak şikayetleri devam etti.

Çocuk HIV pozitif çıktı

Aile eylül ayında da Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne aynı şikayetlerle başvurdu. Çocuğun burada yapılan tetkiklerde HIV pozitif olduğu anlaşıldı.

A.E.K.'nin babası K.K.'nın HIV pozitif olduğu ise şubat ayında belirlendi. Baba, kan bağışı sırasında hastalandığını ileri sürdü. 

Kızılay iddialara yanıt verdi: Babaya HIV teşhisini biz koyduk

Türk Kızılay, virüsün Kızılay tarafından verilen bir kandan bulaştığına yönelik iddialara ilişkin yazılı açıklama yaptı.

Açıklamada, “13 yaşındaki A.E.K.’nın babası K.K., 2024 yılı ocak ayında Muğla’nın Milas ilçesi Atapark Kan Bağış Merkezi’ne başvurarak ilk kez kan bağışçısı olmak istemiştir. K.K.’dan alınan kan örneği, güvenli kan teminine yönelik NAT (Nükleik Asit Amplifikasyon Testi) testi dahil tüm tetkiklerden geçirildikten sonra HIV pozitif olduğu anlaşılmış ve derhal ilgili sağlık ve kolluk birimlerine bilgi verilip kan imha edilmiş ve baba K.K. Kızılay’ın ret listesine alınmıştır. Babaya ilk kez HIV teşhisini koyan ve tüm devlet birimlerini uyaran kurum Kızılay’dır.” denildi.  

Babanın ifadesi ortaya çıktı

Çocuğa AIDS’in nasıl bulaştığı araştırılırken, cinsel istismar olabileceği ihtimali nedeniyle adli soruşturma başlatıldı. NTV’nin haberine göre, adli olaya ilişkin babanın ifadesine başvuruldu. Ev içinde tüm önlemlerin alındığını dile getiren baba, "Nasıl bulaştı bilmiyorum." dedi.

İstismar üzerinde duruluyor

Çocuk ve babada pozitif; anne ve diğer kardeşte negatif çıkması üzerine cinsel istismar ihtimali gündeme geldi. AIDS nedeniyle hayatını kaybeden çocuğa otopsi yapıldı. Adli sosyal pediatri ve çocuk psikiyatriden destek istendi. Cinsel istismar şüphesi üzerinde başlatılan soruşturmada çocuk psikiyatrisi hem çocuk hem de baba ile görüşme yaptı. Yazılan raporda istismarın tariflenemediği belirtildi.