Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’dan Narin açıklaması: Sosyal medyada masumiyet karinesi ihlal ediliyor
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç 9. Yargı Paketi ve Diyarbakır'da katledilen Narin'in davası ile ilgili açıklamalarda bulundu. Bakan Tunç, "Suçluluk ispat edilene kadar masumiyet karinesi vardır. O suçlu, bu suçlu diyemeyiz. Adli soruşturma titiz bir şekilde yapılıyor" dedi.
Haber Merkezi |Adalet Bakanı Yılmaz Tunç gündeme ilişkin gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bakan Tunç, 9. Yargı Paketi, Diyarbakır'da katledilen Narin'in davası, SPK'ya yapılan atamalar, yasa dışı bahis nedeniyle gözaltına alınan ünlüler ve belediyelere kayyum atamalarına ilişkin sorulara yanıt verdi.
Yargı Reformu Paketi son aşamada
Yargı Reformu Strateji Belgesi'nde çalışmalar son aşamada. Taslak çalışmalarımızı milletvekillerimizin takdirlerine arz edeceğiz. Milletvekillerimizin takdirleriyle ilk paket ceza adaleti sistemine yönelik olacak. Çalışmalarımızda hedef, toplumu suçtan korumak.
SPK atamaları
Bakan Tunç'a SPK atamaları sorusu da soruldu. Bakan Tunç, "Burada Cumhurbaşkanımızın bir yetkisi kanundan kaynaklanan bir yetki Sermaye Piyasası Kurulu üyeliklerine nasıl atanılacağı belli mevzuatımıza uygun yapılmış olan bir atamayı farklı şekilde yorumlamak doğru olmaz. Tamamen kanuna uygun ve sayın Cumhurbaşkanımızın yetkisinden kaynaklanan bir atama" cevabını verdi.
Narin cinayeti davası
Bakan Tunç Narin'in davası ile ilgili açıklamalarda bulundu.
Bakan Tunç Narin davası ile ilgili şunları söyledi:
"Narin’in hunharca cinayete kurban gitmesi bizi derinden yaraladı. Canlı ulaşılması için gayret gösterildi ama canlı olarak bulunamadı. Arama çalışmalarında adli soruşturma başladı. Narin’in bulunması ile ilgili Adli Tıp raporu çıktı. Kameralar incelendi. Bilirkişiler tayin edildi. Güvenlik güçlerimiz yoğun bir çalışma gösterdi. HTS ve daraltılmış baz kayıtları ile ilgili çalışmalar oldu. Bu birkaç soruşturmada da gündeme gelmişti. Daraltılmış baz çalışması önemli. Bu çalışmanın nasıl yapıldığını ile ilgili son mahkeme bilirkişiden ek raporlar istendi.
HTS kayıtlarından yola çıkarak baz kayıtlarının tespiti oldu. Daraltılmış baz çakışması gerçekten önemli bir delil. Mahkeme bütün delilleri değerlendirecek.
Daraltılmış baz çakışmalarıyla ilgili bilirkişiden ek raporlar istendi. Tanık beyanları, şüphelilerin sanıkların beyanları hepsi mahkeme tarafından değerlendirilecek hususlar. Suçluluk ispat edilinceye kadar, karar kesinleşinceye kadar masumiyet karinesi vardır. Cinayeti kimler işlemişse yargı bundan hesap soracak dedik.
26 Aralık'a kadar mahkeme heyetinin istediği ek deliller de var. Gelecek olan ek raporlarla birlikte mahkeme heyeti güncelleme yapacaktır.
O suçlu, bu suçlu diyemeyiz. Adli soruşturma titiz bir şekilde yapılıyor. Sosyal medyada masumiyet karinesini de ihlal ediliyor.
Bu konuda 'adli soruşturma titiz bir şekilde devam ediyor' dedik. Bu soruşturma başladığında maalesef kamuoyunda farklı değerlendirmeler de yapıldı. Gösteriler yapılmaya başlandı. 'Bunun işin üstü kapatılıyor' şeklinde bir takım manipülasyonlar da yapıldı. Yürüyüşler yapılmaya başlandı. Konuyu farklı boyutlara, farklı siyasi boyutlara çekmek isteyenler de oldu. Ama biz burada 'Narin kızımızın hakkını hukukunu bu devlet korur ve onu katledenlerden hesap sorar' dedik. Bundan hiç tereddüdünüz olmasın dedik.
Bu anlamda titiz bir çalışma neticesinde dava açıldı. Dava sürecini hep beraber takip edeceğiz."
Yasa dışı bahis ile ilgili gözaltına alınan ünlüler
Serdar Ortaç ve Mehmet Ali Erbil ile ilgili soruları cevaplayan Bakan Tunç, “Yasa dışı bahis ile ilgili bir soruşturma var. Bir suç varsa ortada gereği yapılır” dedi.
Belediyelere Kayyum atanması
Bakan Tunç'a Kayyum atamaları ile ilgili değerlendirmeleri de soruldu. Bakan Tunç, "Kayyum tartışmasıyla ilgili olarak bazı siyasilerimiz yanlış yorumlar yapıyorlar. Türkiye Cumhuriyeti devleti bir hukuk devletidir. Hukuk devleti suç işlenmesine müsamaha göstermez. Yerel yöneticilerle ilgili uygulamaların nasıl yapılacağı bizim hukuk sistemimizde belli. 45'nci maddede yapılan düzenlemeyle hakkında terörle ilgili soruşturma açılan belediye başkanı varsa, İçişleri Bakanlığı geçici olarak görevden alabilir diye bir yetki var. Kanundan kaynaklanan bir yetki. Yerel yöneticiler milletten aldığı yetkiyi millete hizmet olarak kullanmak durumundalar. Ama siz bu yetkiyi kötüye kullanırsanız, siz bu yetkiyi terör örgütlerine destek için kullanırsanız o zaman hukuk devletinde anayasanın 127'nci ve 45'nci maddelerdeki yetkiler kullanılır. Terörle mücadelede çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Birtakım değerlendirmeleri sorulup burada açıklama yapmak doğru değil. Türkiye’yi 40 yıldır birlik beraberliği bozmaya yönelik huzursuz eden PKK terör örgütünü silip atmak zorundayız. Çalışmalarımız hız kesmeden devam edecek." dedi.