Yatakta yarış, sağlıklı uyku ve kaliteye kaydı
Yatak pazarı, son dönemde açılan münhasır mağazalarla mobilya sektöründen ayrışarak büyüyor. Pandemiyle birlikte sektörün hızını daha da artırdığı söylenebilir. Evde yaşam teknolojik ürünlere talep yaratırken, sağlıklı ve kaliteli uyku yatak pazarının rekabet alanına dönüştü.
Leyla İlhan |Leyla İLHAN
Son yıllarda mobilyadan ayrılarak kendi konsept mağazalarıyla büyüyen yatak pazarında, rekabet kaliteli uykuyu öncelikleyen, ergonomik ve teknolojik ürünlere kaydı. Bu amaçla Ar-Ge birimleri kuran ve büyüten firmalar, yatak kaynaklı vücut ağrıları yok eden dizaynlara odaklanarak, tamamen vücudun şeklini alan ergonomik ve ortopedik yataklarla kişileri güne zinde başlatmayı amaçlıyor. Yanı sıra oda şartlarına uygun ebatta yataklar da öne çıkıyor.
Ergonomik yatakların yanı sıra kum ve deniz yosunu gibi ürünlerden yapılan stres azaltmaya yönelik yataklar da piyasada yükseliyor. Pandemi de ise sahneye bakterileri öldüren hijyenik yataklar ve tekstil ürünleri çıktı. Yeni ürünlerin devreye girdiği ve çeşitliliğin yükseldiği pazarda yatak değişim süreleri de kısaldı. Eskiden 20 yılda bir değiştirilen yataklar artık 5-6 yılda bir değiştirilir hale geldi.
Pazar çeşitleniyor
Mobilya Sanayi İş Adamları Derneği (MOBSAD) Başkanı Nuri Gürcan da yıllık 5 milyon adet yatağın satıldığı Türkiye yatak pazarının hem büyüdüğünü, hem de yataklarını çeşitlendirdiğini belirtti. 30 ulusal markanın yer aldığı Türkiye’de sektörün pandemide de büyümeye devam ettiğini söyleyen Gürcan, “Yatak modellerinin artık ana görevi bizim daha iyi ve kaliteli uyku almamızı sağlamak. Tamamen vücudumuzun şeklini alan ergonomik yataklar güne daha zinde başlamamız, vücut ağrıları hissetmememiz üzerine dizayn ediliyor. Deniz yosunu özlü yataklardan akıllı yataklara kadar çok fazla yatak çeşidi bulunuyor. Yani eskiye oranla yataklar da çeşitlendi” diye konuştu.
Yeni trendlere adaptasyon mobilyadan daha hızlı
Yatağın, mobilya içinde henüz en büyük paya sahip olmadığını ancak, alışkanlıklarının değişmesi, yatak değişim sıklığının artması, hijyenik faktörler ve müşteri bilincinin artması ile mobilyadan çok daha hızlı yeni trendlere adapte olabildiğini söyleyen Doğtaş Kelebek Mobilya Grup CEO’su İsmail Doğan ise, “Özellikle soruna hizmet eden yataklar ile bel ve boyun ağrıları engellenebilmekte, omurga sağlığına yönelerek uyku kalitesi artırılmakta. Bu çerçevede, uyku dünyası trendleri katlanarak büyümekte” dedi.
Pandeminin özellikle son birkaç yılda göz ardı edilen “sağlıklı uyku” kavramını giderek daha fazla öne çıkardığını söyleyen İşbir Holding CEO’su Metin Gültepe de şu değerlendirmeyi yaptı: “Pandeminin hayatımızda kalıcı hale getireceği şeyler olacak. Uyku sağlığının bağışıklık sistemine olan etkisi, derin ve kesintisiz uyku arayışı kalıcı hale gelecek unsurlardan biri olacak. Özellikle kaliteli bir uyku deneyimi arayışı arttıkça da pazar ve sektör daha da artacak.”
Teknolojinin yatakta rolü artacak
Yeni ürünlerin kendini gösterdiği pazarda dijitalleşme kavramı da kendine yer buluyor. Önümüzdeki süreçte de yatak sektöründe teknoloji daha önemli bir rol üstlenecek.Artık yatak üretiminden yataklara ve uyku teknolojilerine kadar tüm noktalarda teknoloji odaklı üretim kendini gösteriyor. Dolayısıyla teknolojiyi odağına alan trendlerin hüküm süreceğini öngörülüyor.
Sektörün bu konuda ulusal ve uluslararası işbirlikler yaparak yeni nesil uygulamalar yaptığını belirten İşbir Holding CEO’su Metin Gültepe, şirketlerin deneyimlerinin birleşiminden çıkan yeni teknoloji ve ürünlerin gitgide önem kazandığını söyleyerek, “Ürün bağlamında tüketicilerin beklentileri arasında, uyku sağlığını ve uyku kalitesini merkeze alarak ölçümleyen, analiz eden; bununla birlikte uyku deneyimini artıran teknolojiler ön plana çıkıyor. Yatak artık, “üstünde yatılan bir ürün” tanımlamasından çıkarak yaşam kalitemizin artırıldığı önemli unsulardan birisi haline geliyor” dedi.
İthal girdilerdeki artış endişe yaratıyor
Pandemi döneminde dövizdeki dalgalanmalar yatak ve mobilya sektöründe sünger ve kumaş krizini doğurdu. Son gelen zamlarla ham madde krizi sektörde gittikçe ciddileşen bir konu haline dönüştü. Dövizdeki hareketlerden maliyet girdileri doğrudan etkilenen sektör fi rmaları, girdilerinin yurtdışı kurlara, satışlarının ise TL üzerinden oluşundan dolayı dezavantaj yaşadıklarını kaydediyor. Ayrıca dövizin düşmesine karşın yurtdışındaki hammadde tedarikçilerinin fi yatlarına döviz üzerinden zam yaptığını aktaran sektör fi rmaları, “Bu da fi yatlara indirim olarak yansımamasına neden oldu” açıklamasını yaptı. Bu nedenle kurun ihracattaki rekabete engel olmayacak şekilde kontrol altında tutulması gerektiği belirtildi. Stabil bir döviz kurunun, ihracatçının önünü görebilmesi açısından oldukça önemli olarak ifade edilirken, şu anda uygulanmakta olan yüksek faiz oranlarının da talebi oldukça zorlaştırdığı kaydedildi. Faizlerde yapılacak düzenlemelerin, dış talebin yanı sıra iç talebi de artıracağı öngörülüyor.
Dünyanın en büyük 15’inci üreticisi
Son yıllarda dünya yatak pazarında büyük artışlar yaşanırken, Türkiye’nin de dünyadaki yeri yıllar içerisinde hızla yükseldi. Bugün 200 milyon dolarlık ihracatıyla Türkiye dünyanın 11. en büyük yatak ihracatçı ülkesi ve yıllık 5 ila 6 milyon adet arasındaki üretim rakamıyla da 15. en büyük yatak üretici ülkesi olarak varlığını sürdürüyor. Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de yaylı yatak üretiminin yüzde 90 olduğu pazarda, süngerli yatak oranı ise yüzde 10 seviyesinde. Son dönemde artan yaylı yatak üretimine bağlı olarak İşbir Yatak gibi büyük üretici grupların yay üretimine girdiği de dikkat çekiyor.